CHP Beykoz İlçe Başkanlığı, deprem felaketi sonrası düzenlediği yardım kampanyası ile zarar gören vatandaşların yaralarına merhem oluyor.
Depremin
gerçekleştirdiği ilk günden itibaren gerek partililerin gerekse hayırsever
Beykozluların yardımıyla Kavacık’ta ki ilçe merkezinde kolilenen ihtiyaç
malzemeleri, günlük olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Afet Koordinasyon
Merkezi’ne iletiliyor.
CHP Beykoz
İlçe Başkanı Aydın Düzgün ve Partinin tüm Yönetim kademelerinin koordinesinde
ilçe merkezinde gerçekleşen hummalı çalışmalarda deprem bölgelerine gönderilmek
üzere ısıtıcı, battaniye, kuru gıda, su, mevsime uygun kıyafet ve ayakkabılar
ile hijyen malzemeleri başta olmak üzere deprem sonrası enkaz altında olan aile
fertlerini bekleyen vatandaşların gece sıfırın altında olan hava sıcaklığından
korunmaları ve arama-kurtarma çalışmalarına da destek olması için jeneratörler
ile mutfak tipi tüpler bölgeye gönderiliyor.
Kavacık’taki
ilçe merkezinde deprem felaketi ve yardım kampanyaları ile ilgili Doğuş Haber
Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ozan Derviş’e konuşan CHP Beykoz İlçe Başkanı Aydın
Düzgün “Aslında söylenecek söz yok, lafın bittiği yer burası. Çok büyük bir
felaket. Ölenlere rahmet diliyorum öncelikle. Yaralılarımıza da şifalar
diliyorum. Çok zor bir durum, evleri gitti, her şeyleri gitti. Canları gitti,
kiminin annesi, kiminin çocuğu, kiminin babası yani anlatılacak bir şey değil,
kelimelerin yetmediği bir andayız. Bizde burada, Beykoz’da İngilizce
Öğretmenliği yapan, Hatay’da kızı ile birlikte enkaz altında kalan yavrusu ile
birlikte hayatını kaybeden Ayşe Öğretmenimizi dün son yolculuğuna uğurladık.
Çok zor bir şey, bu süreçte ne yapabiliriz diye düşündük ve harıl harıl
çalıştık, çalışıyoruz. Ben Beykozlulara, Cumhuriyet Halk Partisi Üyelerine
teşekkür ediyorum. Her gün yüzlerce telefon geliyor, ne yapabiliriz diye.
Elimizden geldikçe tüm gelen yardımları topluyoruz, tasnif ediyoruz ve İBB Koordine
Merkezi’ne zabıtla teslim ediyoruz. Ne aldık, ne verdik hepsi kayıt altında ve
bunu tüm ilçeler olarak yapıyoruz. Genel Merkezimizin ve İl Başkanlığımızın
talimatı bu şekilde. Yani topladığımız tüm yardımları zabıt altında koordine
merkezine aktarıyoruz. Tüm genel Başkan Yardımcılarımız, Parti Meclisi
Üyelerimiz, MYK Üyelerimiz, Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, İl Başkanlarımız afet bölgesinde görevde.
Şuan
vatandaşa sıcak yemek sunma, çadır kurma, konteynır kurma yani A’dan Z’ye ne
yapılması gerekiyorsa hepsi görevlendirilmiş durumda çalışıyorlar. Zaten burada
en büyük sıkıntı şuydu, çok ani ve çok büyük bir olay bu, koordine etmekte
kolay değil, 15 Milyon insanımız etkilendi bundan. Ama bence en büyük işlerden
birisi, bu İstanbul içinde örnek olmalı artık telefon sorunu. Türkiye’nin dev
üç tane şirketi bir gün telefonunuzun faturasını geciktirseniz tak telefonu
kapatıyor, önce paranı öde sonra konuş diyor, senin bu baz istasyonların
elektrikler kesilince çalışacak mı diye kimse sormuyor, deprem tehlikesi olan
bölgelerde neden daha önceden bunun antrenmanı yapılmıyor, her şey olabilir,
elektrik kesildi, trafo bitti, ne olacak. Şimdi bu telefon şirketleri diyecek
ki elektrik yoktu, yapamadık. Böyle bir cevap yok, bence en başta bu
sorgulanmalı, baz istasyonları mutlaka kendi enerjilerini üretip her tür
aksiliğe karşı hizmetini sağlamak zorunda. Çünkü insanlar anasını arıyor,
babasını arıyor çocuğunu arıyor durumu hakkında bilgi vermek istiyor bu büyük
sıkıntı.
Depremin Beykoz boyutu hakkında dilim bir şey demeye varmıyor, teknik kimliği olan mühendis bir kişiyim, Beykoz’un nasıl yapılaştığını da çok iyi biliyorum. Hatta bırak Beykoz’u bütün İstanbul’u biliyorum. Beykoz genelinde 8’lik demir kullanılmış, birçoğunun temeli paldır küldür, alel acele yapılmış, bir metre kaz, yap temeli, çevir binayı sonra çocuklar büyüdü, çocuk askerden geldi evlendirelim, üstüne bir kat daha yapalım sonra bir katta kıza yapalım derken kötü bir yapı stoku oluştu. Ama Beykoz’un bir şansı ver, nedir bu şans zemininin sert olması, bu da nedir onlar diyelim 7 şiddetindeki bir depremi direkt algılayacaklar, ama bizde 5’e, 5,5'e düşecek. Beykoz’umuzun en büyük şansı bu ama bu şu demek değil, Beykoz’da deprem olursa evler duracak zeminimiz çok sağlam falan değil, zemin sağlam ama evlerimiz dayanıksız.” şeklinde konuştu.