Yaklaşık Otuz yıllık dostum olan ve Mesudiye toplumunun bir türlü anlamak istemediği, aslında anlamaya çalışsa, bugüne kadar neler kaybettiklerini ve bugünden sonra da neler kazanacaklarını bilseler bu anlaşılamayan dostum Tekin Toklucu’ya kulak verirler. Ben mizahi giriş yaptım, karar tabi ki siz değerli okuyucuların. “ANLAŞILAMAYAN MESUDİYELİ TEKİN TOKLUCU (2)”

****************************************

Evet, önceleri beni tanımadığını söyleyerek destek vermemişti. Ama aldığımız görevde Rüştümüzü ispat ettiğimizi düşündüğüm için tekrar gittim. Anladım ki onların Dünyaya bakışı ile benimki aynı değilmiş. Ama şunu da söylemeden geçemem, onun destekleri, girişim ve yardımseverliği sayesinde ilçemiz çok şey kazandı, epey yol aldı. Haklıya hakkını yerinde teslim etmek benim şiarımdır.

*Bu iş adamı, dernek sürecindeki etkili kişi miydi? Kararınız ne oldu?

Kararım, global ekonomi yaşayan Dünyada 4 yada 5. Büyük ekonomik sektör olan Futbol ekonomisini küçümsemelerinin altında yatan sebepler benim oradan ayrılmamı gerektirdi ve kararımı yönetime açıkladım. Onlarda sen yoksan bizde yokuz dediler ve 1999 yılı sonu görevi bıraktık.

*Sonra,

Sonrası, kulüp yıllarca benim yönetimimde yer alan bir iki arkadaş ve sevenleri ile yola devam etti. Şimdilerde ise bu iş de ki ekonomik ve siyasal getirinin farkında olan insanlar sayesinde üst sıralara oynayan başarılı bir takım var ve hedefleri.

Ben ve ekibimin 18 yıl evvel koyduğu 3.lig. O zaman daha kolay bugün zor olan bu yolu başarmaları en çok beni mutlu eder. Bunun hayat bulması için bütün Dinamiklerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Zira Mesudiyespor kulübü, benim evladım gibidir. Takip ediyor ve zaman zaman sahada çıplak gözle izliyorum. Belli mi olur yok olmaya yüz tutan Orduspor’u bile canlandıran ivme olur..!!

*Sizi çok yakın tanıyorum ama sosyal medyadan gördüğümüz bazı aktiviteler var. Yanılıyor muyum?

Ne zaman ne görüyor veya takip ediyorsunuz bilmem ama galiba hiper aktif biriyim. Malum sizin gazetenizde bir köşe lütfettiniz orada yazıyorum. 90’lı yıllarda da Mesudiye sesi, şimdiki adı ile Ordu-Mesudiye Gazetesine köşe yazardım. O yıllarda yazdıklarıma baktım da, Mesudiye de STK’ların ortaklaşa hareket etmemelerinde hiçbir değişiklik yok.

Geçen yıllar da ayrışmalar ve gruplaşmalar artarak devam etti. Bu noktada lokomotif olması gereken İstanbul Mesudiyeliler Derneği toplumun tamamını kucaklayamadığı gibi sosyal aktivitelerini geliştiremedi. Aksine toplantı tertipleme dışında hiçbir şey yapmamaya başladı.

Hal böyle olunca, zaman içinde daha evvel ‘’yan’’ baktıkları Mesudiyespor’a sarıldıklarını gördük.

*Neden?

Sanırım bunda, ticari ve sosyal zekâsı üstün bir Akıl etkili oldu ki bu da çok iyi bir şey. Zira bizim başlattığımız hedefleri hedef alan bir sloganla öncelikle 3.lig.

Lakin bu şimdilerde o kadar kolay değildi. Yol daha uzadı.

İnancım o ki, toplum tek yumruk olduğunda başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Elbette finansı kuvvetli bir iki şahıs üzerinden de bu basamaklar çıkılır ama bu Suni bir başarı olur. Bu yüzden Camiada herkesin büyük ya da küçük katkılarda bulunarak elde edilecek başarılar daima kalıcı olur düşüncesindeyim.

Kırmadan, dökmeden, geçmişe saygı Geleceğe Ümitle bakarak çalışmakta fayda var.

*Sizi biz tanıyoruz ama bizim bilmediğimiz başka şeyler de var mı, hayatınızda.

Şiir yazıyorum ki, iki etkinliğinize katıldım, devam da edeceğim. Fenerbahçe kongre üyesiyim ve takımımızın her branşını takip etmeye çalışıyorum, kulüpte aktif bir komisyonda görev almayı da düşünüyorum. Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Profesyonel bir makinam var, seyahatlerde hep yanımdadır. Müzik tutkunuyum, tıpkı spor gibi müziğin evrenselliğine ve birleştiriciliğine inanıyorum. Mesai saatleri dışında eğitim veren İstanbul Teknik Üniversite Konservatuvar hocalarımızdan birinin, Türk Sanat müziği dersleri verdiği yerel bir koroda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Fena da gitmiyor. Zira iki koro konserinde solo şarkı söyledim. Youtube’de izlenebiliyor.

Tabi ki Futbol tutkum devam ediyor. Türkiye Masterlar ve veteranlar  liginde Kadıköy  de forma giyiyorum. Keyifli ve güzel maçlar oynuyoruz. Ancak bazıları sertlik dozunu kaçırıyorlar. Örneğin bu sene 7 hafta süren iki sakatlık yaşadım. Bu yaşta..!!

Ve yazma denemelerim var, hayatımdan kesitlerin olduğu, geçmişten bugüne hayatımın her noktasında yaşadıklarım. Görüş ve düşüncelerim. Kendimce gençlere nasihatlerim. Bir sürü şey.

Çünkü oldukça hareketli bir hayatım oldu diye düşünüyorum. Her anlamda.

*Maşallah. On parmakta on marifet cinsinden. Ne diyelim Daim olsun. İçinizde ukte kalan birşeyler var mı?

-olmaz mı…

-Mesudiye sivil toplum kuruluşlarını bir çatı altında toplamak, içinde her birimin başına geçebilecek bir yönetim oluşturup, fikir çatışmaları olsa da ayrı gayrılığı ortadan kaldırıp. Tek yumruk olmak. Siyasete çok daha iyi zaman ayırıp, Devletime, Milletime faydalı olmayı çok ama çok isterdim. 90’lı yıllardaki ekonomik krizleri sakin ve akıllı insanlarla değerlendirip, kazanımlarımı kaybetmemek, iş hayatımda ağabey değil Patron olmayı ve akrabayı gözetmemeyi çok isterdim

*Bayağı dolusunuz..!!

Dahası var da neyse, devamını kitabımda yazarım diyeyim…..

*öyle olsun deyip, merakla bekleyelim…

*Mesudiye Yarı Maratonu fikri nereden?

Savaşan, yıpranan Dünyada, Müzik, Sanat gibi insanların tek LİSAN’ı Spor değil mi? ve ilçemize katkımız, herkes iyi bildiği konuyu işlerse her şey daha verimli ve yük paylaşılmış olur.

Hem, laf salatası konuşmalar da olmaz. Mesudiye de 90’lı yıllardan beri giderek tırmanan bölünmüşlük ve ayrımcılığı bir araya getirmenin yolu, SPOR ,Müzik ve Sanat.

Herkes her işten anlamaz, günümüzde cemiyetlerimizin kısır çekişmelerinin sebebi A-Sosyal yöneticilerdir. İşi ve evi arası dışında hiçbir aktivitesi olmayan Vizyon ve Misyonu eksik kadrolar yüzünden halk yanlış kulvarlarda ayrışarak her türlü birliktelikten, özellikle de SEVGİ-SAYGI dan uzaklaşıyor, hatta Benden olmayana yaşam hakkı tanımam, tanınmasın diyorlar.

Ve ne yazık ki, siyaseti bu Masum halk birlikteliğine bulaştırdılar. Bunu Türkiye’nin her yerinden 500’e yakın sporcu ve misafirin katılımı ile yaptığımız 2.Ordu/Mesudiye Yarı maratonu öncesi ve sonrasında gördüm.

*Mesudiye Cemiyetleri yanınızda oluyorlar mı?

Yukarıda saydığım kafa yapılarından dolayı maalesef istediğimiz ve hedeflediğimiz etkinlikte olamıyorlar. Eksikliğine rağmen Mesudiye Belediyesi ve Başkan Sayın İsa Gül maddi manevi yanımızda oldu. Ama yetmez. Ayrıca olmak zorunda. Türkiye’nin ilk ve tek kürsüsü olan, Doğrudan Demokrasi Platform ‘u MESUDİYE KURULTAYI’nın yürütme kurulu başkanı ve biz de Yarı maratonu, toplantılara renk katsın daha coşkulu olalım diye Kurultay toplantıları tarihine sabitledik.

Hatta 2016 yılı değerlendirme toplantısında Maraton’un Geleneksel olmasına karar verildi. Zira artık bu etkinlik Türkiye Atletizm federasyonu takviminde yer alıyor.

Tekin Toklucu, denince;

*MESDOST… Mesudiye köyleri arası futbol turnuvasının kısaltılmış adı,

*MESUDİYE SPOR… karagözsırtı idmanyurdu adı yerine

*Dernek yönetimine aday ekibin ilçe öğrencilerine sunumları

*Bayraklı köyü derneği Lokalinin alınması

*Mesudiye de futbol takımının kamp yapması ve futbol sahası hazırlığı

*Dernek yönetimine talip ekibin, faaliyet kitapçığı

*34 köy futbol takımı ile en yüksek katılımlı turnuva yönetilmesi

*Mesudiye spor ile 3 yılda 3 liderlik ve 2 Namağlup şampiyonluk

*Ordu/Mesudiye yarı maratonu ile en kalabalık yabancı daveti ve sportif etkinliği

*Bundan sonraki hedef ne olmalı sizce..?

Gerçekleşir mi bilmem, ama Mesudiye için çalıştıklarını söyleyen tüm sivil toplum kuruluşları, yerel basın, iş adamları, görevde olan seçilmişler, siyasiler, bürokratlar, akademisyen ve eğitimciler, sporcular, halk, Gençli Birleştirici bu tür etkinlik ve toplantılara tek elden davet edilsin ve görüş düşünce kulvar gözetmeksizin katılmalı.

‘’BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR’’… Mustafa Kemal ATATÜRK liderimizin bu tavsiyesine her zaman olduğundan daha çok bu günlerde ihtiyacımız var.

Sevgi ve saygılarımla...