İnsani Yardım Vakfı İHH Beykoz Temsilciliği öncülüğünde Beykoz'da ki STK'lar, İsrail’in Filistin üzerinde gerçekleştirdiği zulmü kınamak için 410 araçlık konvoy düzenledi.
İHH Beykoz İlçe Temsilcisi Uğur Yoleri ve Yönetiminin
organizesinde gerçekleşen konvoy İHH’nın Kavacık’da ki ilçe merkezi önünden
başladı. Konvoy sırasıyla Kavacık, Dedeoğlu, Soğuksu, Paşabahçe, Çubuklu,
Kavacık ve Çavuşbaşı istikametinde gerçekleşti.
Konvoy sonrası İHH Beykoz İlçe Temsilcisi Uğur Yoleri ve
konvoya destek veren Derneklerin ortak basın açıklamasını Çavuşbaşı Merkez
Camii avlusunda gerçekleştirdi. Sık sık maske mesafe ve temizlik uyarıları
eşliğinde yapılan basın açıklamasını orijinal haliyle okuyucularımızla
paylaşıyoruz.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Muhterem
Beykozlular, Değerli Hemşerilerimiz;
Bugün burada Müslüman Kardeşlerimize Filistin’de Ve Gazze’de, TERÖR DEVLETİ İSRAİL tarafından işgal ve saldırılarını lanetlemek için toplandık.
Beykoz
İHH İnsani Yardım Vakfı ve Beykozumuzun Çok Değerli vakıf, dernek ve STKları olan
Anadolu
Gençlik Derneği Beykoz Temsilciliği,
Beykoz
İmam Hatipliler Derneği ( BİHMENDER),
Ensar
Vakfı Beykoz Temsilciliği,
Tügva,
Türkiye Gençlik Vakfı Beykoz Temsilciliği,
Gaye
İnsan Derneği Beykoz Temsiciliği,
İlim Yayma Cemiyeti Beykoz Temsilciliği,
Özgür
Der Beykoz Şubesi,
Beykoz
Serdengeçtiler Derneği
Beykoz
Rizeliler Derneği
Beraberce
KUDÜSE UMUT OL demek için ….. araçla KONVOY oluşturduk. Tepkimiz var Allah
için…
Mescid-i Aksâ!
İsra Sûresi’nin 1.
âyetinde açıklandığı üzere “çevresi mübarek kılınan” kutlu bir mekandır;
Allah Rasûlü’nün
buyurduğu üzere de “yeryüzünde Allah için kurulan ikinci mescidtir”
Mescid-i Aksa, Terörizmi
kendine resmi politika, bir yol haritası yapmış korsan devlet KATİL İsrail’in
değil tüm Müslümanların toprağı Kudüs’de bina edilmiş kutsal mekanımızdır! Ama
şimdi mahsun ve zalim İsrailin postalları altında ezilmektedir.
İsrail’in
son günlerde yaptığı saldırılar ve hukuk tanımazlık, yalnızca Müslümanların
yeryüzündeki en kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa ile sınırlı
kalmayıp, pek çok olayda daha kendini göstermiştir. Uzun zamandır var olan bu
hak ihlallerinin ve saldırıların, özellikle Ramazan ayında -Mescid-i Aksa
merkezli olmakla beraber- İsrail
tarafından daha da arttırılması, bombalar ve vahşet, Müslüman yavruların
feryatlar, Filistinliler ve Müslüman
alemi için bardağı taşıran son damla olmuştur.
Zalim İsrail askerleri bir avuç Müslümanın yaşadığı islamın direniş sembolü olan Gazze Şehrine pervasızca saldırmaktadır. Havadan ve karadan saldırılara durmadan devam eden İsrail, çoluk çocuk demeden 150 müslümanı şehit etmiştir. 1000 den fazla Müslüman yaralanmıştır. İnsanların evleri başlarına yıkılmaktadır. Yağmur gibi bomba yağan bir GAZZE var karşımızda… O gözü yaşlı Müslüman yavruların feryatları arşı alayı titretmektedir. O coğrafyada Müslümanlar, kan, ter ve gözyaşı ile yaşamaktadır. Zalim İsrail dünyanın gözünün içine baka baka zulmüne devam etmektedir. Bu zalime dur diyecek yok mu Allahım…
Uluslararası
hukuk, kamuoyu, sivil toplum örgütleri, insan hakları örgütleri, barış
örgütleri, siyasal kurumlar; İsrail’in bu şımarık, işgalci ve kural tanımaz
tavrına karşı bir an önce bir araya gelmeli ve elini taşın altına koymalıdır.
Bu kurumlar İsrail’in tavrına karşı sessizliğini koruduğu müddetçe bu
saldırılar devam edecek, Filistin’de barıştan ve uzlaşıdan söz etmek mümkün
olmayacaktır. Geçmişin acılarını endüstriyel şekilde Müslümanlar üzerinden
ödetmeye çalışan İsrail, Filistin toplumunun varlığını hiçe saymakta ve
kurulduğu günden itibaren sistematik biçimde işgal ve soykırım suçları
işlemektedir. Geçmişin acıları ile yüzleştirilmesi gereken Müslümanlar ve Filistin
değil, zalim ABD ve Avrupa’nın bizzat kendisidir. Bugün din, dil, ırk
gözetmeksizin herkesin özgürce yaşadığı ve haklarını yeri getirebildiği bir
Kudüs’ten bahsetmek istiyorsak, geçmişin tecrübeleri ve bugün yaşananları göz
önünde bulundurmak tüm dünyanın vazifesidir.
“Hakikatin
olmadığı yerde adaletten söz etmek mümkün olmaz” prensibince; İsrail’in
kuruluşu, yayılmacılığı ve Filistin konusunda sergilediği siyasetin tamamıyla
uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade ediyor, uluslararası güvenlik ve
hukuk kurumlarını gereğini yapmaya davet ediyoruz. Müslümanlar olarak,
İsrail’in politikalarını hiçbir zaman benimsemeyeceğimizi ifade ediyor, özgür
bir Filistin, özgür Gazze ve Mescid-i
Aksa için gerekirse canlarımızı ortaya koyacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
Yahudinin
istila ve işgali devam ediyor ey müslümanlar. Ama Allah azze ve celle bu
süreçte Muhammet sallallahu aleyhi vessellemin ümmetini uyandırsın. Şeytanın en
büyük tuzağı ümmeti Muhammedin uzun zamanladır uyumasıydı. Yahudi postallarıyla,
Efendimizin Miraca yükseldiği, bütün peygamberlere imamlık yaptığı Mescid-i
Aksaya girdi. Artık bu son zülüm dünya Müslümanlarını derin uykudan uyandırsın inşallah. Gençleri
görüyoruz. Umudumuz GENÇLİKTEDİR…
Siyonizmin son kalesi
korsan devlet KATİL İsrail’in bu tür uygulamalarını nefretle kınıyor vicdanını
kaybetmemiş uluslararası camiayı ve Müslüman devletleri bir an önce önlem
almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz. Ey dünya, Beykozdan sizlere
sesleniyoruz… yapılan bu ZULMÜ duyurmaya çalışıyoruz... Sağır kulaklara ve
kulaklarını tıkayanlara lanetler ediyoruz… İnsanlıktan, Hümanizimden bahseden
iki yüzlü ABD ve Avrupa Medeniyetsizlerini kınıyor… Zalim İsraile ve Zalim
Yöneticilerine Sesleniyorum:
SONUNUZ YAKLAŞMAKTADIR. Mavi
Marmara Dedik Ödünüz Koptu. TİTREMEYE DEVAM EDECEKSİNİZ… ÇÜNKÜ SİZ BENİM
FİLİSTİNLİ KARDEŞİMİN ATTIĞI TAŞA YENİLMEYE MAHKUMSUNUZ!!!
Değerli Beykozlular Sesimize kulak verdiğiniz ve Davetimize icabet ettiğiniz için hepinizden Allah Razı Olsun.