Başlangıç noktası, devam süreci, görev bitiş zamanı belli olan ve süreç içerisinde kesinlikle olağanüstü haller dışında değiştiremeyecek gerçeklerden, olumlu faydalanmayı bilmek anlamında zor günler yaşayan bir Beykoz yaşamı var karşımızda.
Son
zamanlarda ülke genelinde yaşanan yerel yönetimler krizinde maalesef ilçemizin
adı da gündeme geldi. Gariptir ki birçok il ve ilçe ciddi anlamda yaşadığı krizi
gündemde tutmaya çalışırken, ilçemizdeki yaşanan sıkıntı özel donanımlı güçler
tarafından ortak söz birliğine varılmışçasına dillendirilmeme çabası hâkim
durumda.
Gerçek olan
şu ki yerel yönetimimiz ile ilgili yargının söylediği son söz belli olmadan,
konu üzerine yalan yanlış dedikodu yapmanın kimseye faydası olmayacağı
gerçeğidir.
Dünü geride
bıraktığını zannedip, yaşanılan günlerin akışına uyup soru işaretleriyle dolu
yaşayanların, önümüzdeki günlerin göstereceği tabloya karşı alacağı şekil
değişiklikleri, neredeyse kendilerini tanıyan tüm Beykozlular tarafından
bilinmekte.
Kimsenin
tahmin bile edemediği yerel sürecin takibini, konunun içerisine yalan yanlış ve
en önemlisi dedikodu katmadan. Yaşanılan hukuksal süreci bekleyerek ve konunun
muhatabı olan siyasi mekanizmanın konuyu unutturmama adına, çok daha belirgin
adımlar atması gerekli olduğu gerçeği de halkın söylevleri arasında.
Tüm
yaşanmışları bir kenara bırakırsak eğer, ilçenin tüm dinamiklerin mevcut yerel
yönetimden, Beykoz’un en iyi şekilde faydalanabilmesi için ellerinden geleni
yapmaları gerekmektedir.
Ülke
genelinde yaşanılan yerel sıkıntılardan sonra, artık yerel yöneticiler
isteseler de istemeseler de “Yoğurdu Üfleyerek Yeme” gerçeğine göre hareket
etme mecburiyetinde olduklarını bilmekteler.
Bütün bu
yaşanmışların ve beklentilerin beraberinde, artık yoğurdu üfleyerek yemek
zorunda mantığı ile hizmet üretmek zorunda kalan, Yerel Yönetimimize de
yardımcı olmamız gerekmekte.