Haziran ve Temmuz aylarında detaylandırmaya
çalıştığım yazımın son serisine devam ediyorum. İptal edilen (3g)maddesini
özetleyecek olursak; bölge imar planlarının, yerel belediyeler ve valilik
tarafından hazırlanıp onaylanması ve sadece avam proje ile imar planına
bakılmaksızın yapı inşaa edilmesine izin veriliyor olması hususları iptal
edilmiştir.
Ayrıca, imara konu bölgelerde, yapı ruhsatı ve
yapı kullanma izin belgesi verme yetkisi de yeminli serbest mimarlık ve
mühendislik büro elemanlarının yetki ve sorumluluklarında olması durumu da
iptal edilerek, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi devlet memurlarının
denetiminde olması gerekliliğine karar verilmiştir.
Ve kişi yararına olduğu ve kamu yararı göz
ardı edildiği tespit edilen birçok Anayasa’ya aykırı maddeler olduğu tespit
edildiğinden (3g) maddesinin (İptal : Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarihli ve E. 1985/11,
K. 1986/29 sayılı Kararı ile) tarihli kararıyla iptal
olması çok yerinde bir karar olmuştur düşüncesindeyim.
3ı)Boğaziçi Alanında
kıyılar ancak kamu yararına kullanılır bilgisi olsa da, mevcut durumda kamu
yararına kullanım alanları yaratmak için büyük bir gayret sarf edildiğini
gözlemliyoruz.
3j-k)Boğaziçi Alanında
kıyıda ve sahil şeridinde boş alanlar veya boşaltılacak sahalar “J”
fıkrasındaki esaslara göre değerlendirilir. Bu vesile ile Anadolu ve Avrupa yakası
sahil şeridinde birçok alan kamu yararına düzenlenmiş, halkın kullanımına
açılmış ve yeni alanlar düzenlenmeye devam ettiğini, İstanbul’un Boğaz
sahillerinin yaşanılası bir yer olduğunu yaşayarak görebiliyoruz. Beşiktaş-Sarıyer
sahilindeki birçok sahil şeridiyle birlikte, Harem sahil Yolu, Küçüksu Çayırı,
Beykoz Çayırı, Kanlıca-Paşabahçe sahili, Gümüşsuyu’dan Yalıköy’e kadar olan
sahil şeridi kamu yararına düzenlenmiş, tüm İnsanların kullanımına imkan
tanınmıştır, tüm emek verenlere teşekkürler….
3 l,m,n) Maddelerinin
detayları kamu yararına uygulanan kararlardan diyebiliriz.
Orman Alanları :
Madde 4- Boğaziçi
Alanı içinde Devlet ormanı statüsüne alınacak yerler, Boğaziçi İmar Yüksek
Koordinasyon Kurulunca kararlaştırılır ve kamu kurum ve kuruluşlarına ait
olanlar bedelsiz Hazineye devredilir. Özel mülkiyete ait olanlar ise Tarım ve
Orman Bakanlığınca kamulaştırılır, bilgisi olmasına rağmen, sizde orman
arazileri içinde ki yapılar nasıl var olabiliyorlar. Kaldı ki Devletimiz,
birçok orman alanını kısım kısım İmara açmaya devam ettiği gibi, kimi
bölgelerde, lüks villa sitelerinin inşasına izin verdiğini, villaların inşaatı
tamamlanmak üzereyken görebiliyoruz.
Yeşil Alanlar maddesi;
ağaçların korunması için gerekli tedbirlerin alınması gerekliliği varsa da,
Boğaz manzarasını kapattığı düşünülen bazı ağaçların kurtarılamadığı gerçeğimiz
de var.
Boğaziçi İmar Kanunu’na rağmen korunamayan tek
ilçenin Beykoz olduğu apaçık ortada,
Kanunlar çıkarılmış, ağır para cezaları, hapis
cezaları verilmiş, yıkım kararları verilmiş ama hepsi nafile…
6785 Sayılı Gecekondu Kanunu çıkmış, bu tip
yapıları ıslah edebilmek için ama tam anlamıyla uygulanamadığı görülüyor.
Barınma ihtiyacı şu an en büyük sorun olarak büyümeye devam ediyor….
Beykoz için bazı mahallelerde ipin ucu kaçmış.
Tabii ki sözüm; mevzuata takılan çürümeye yüz tutmuş yapılar, ruhsatını almış
ama projesine göre tamamlanmamış iskansız yapılara veya ruhsatını alamamış,
Devlet arazisine yapılmış ruhsatsız, tapusuz, nitelikli olmayan yapılara. Her şeyin
bir çözümü olduğu gibi, bu durumunda elbet bir çözümü var……