Hepimizin
bildiği gibi Türkiye’de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, inşaat
maliyetlerindeki artış ve genel ekonomik dalgalanmalar, gayrimenkul sektörünü
doğrudan etkilemekte.
Akaryakıt,
temel gıda, işçilik ve yapı malzemelerindeki fiyat artışları yalnızca günlük
hayatımızı pahalılaştırmakla kalmadığı gibi aynı zamanda konut ve arsa
fiyatlarının da hızla yükselmesine yol açmış durumda…
Ekonomik
koşulların, 2026 yılıyla başlayan yeni takdir döneminde belediyelerde açıklanan
emlak rayiç değerlerine de yansıdığını görüyoruz. Dört yılda bir toplanan
Takdir Komisyonları, rayiç metrekare değerlerini piyasa fiyatlarına paralel
şekilde belirleyerek birçok bölgede %300-%500, hatta bazı sokaklarda %1000’e
varan artışlara sebep oldu. Böylece 2025 yılında 20-30 bin TL emlak vergisi
ödeyen bir mülk sahibinin 2026 yılında 100-150 bin TL aralığında vergi ödemesi
muhtemel hale geldi. Artan emlak vergi değerleri, yalnızca emlak vergisini
değil, aynı zamanda Değerli Konut Vergisi (DKV) kapsamını da genişletmiş oldu.
7
Aralık 2019 tarihinde kabul edilen ve Resmî Gazete ’de yayınlanan 1319 sayılı
Emlak Vergisi Kanunu’na Ek Madde 42 vd. eklenerek Değerli Konut Vergisi
yürürlüğe girdi) ancak; itirazlar sebebiyle ertelemeler olduğundan DKV 2021
yılı itibarıyla her yıl ödenmekte. 2020’de 5 milyon TL olan sınır 2025’te
15.709.000 TL olarak güncellenerek (her yıl yeniden değerleme oranına göre
güncelleniyor) uygulanmaya devam ediyor.
DKV,
satış bedeli ve belediye rayiç değeri birlikte dikkate alınarak uygulanıyor.
Tapuda 130 milyon TL’ye satılan bir mülk, artık otomatik olarak DKV mükellefi
haline gelmiş oluyor. Üstelik mülk sahibinin birden fazla konutu varsa, değeri
en yüksek olan konut için vergi ödeniyor (birden fazla sınırın üzerinde mülk
varsa hepsi için ayrı ayrı DKV ödenmesi gerekiyor).
Kısacası
tüm değerler birbirine paralel olarak artış göstermekte… Enflasyon, döviz,
inşaat maliyetleri artarken, takdir yılı geldi, (ara yıllarda da bir önceki
emlak vergi değeri esas alınarak %50 gibi sınırlı artışlar yapılmakta) belediye
rayiçleri yükseldi,
Emlak
vergileri katlandı, tapu harcı yükseldi, Değerli Konut Vergisi kapsamı
genişledi (Devlet, gayrimenkul değerlerini her dört yılda bir takdirle
yukarı doğru güncellerken DKV kapsamını genişletiyor. Ancak çalışanların gelir
vergisi dilimleri aynı hızla yükselmediğinden bir yanda mülk sahipleri diğer
yanda çalışanlar, farklı yollarla ama aynı şekilde artan vergi yükü altında
kalmakta. Yani iki kesimde de vergi yükü paralel şekilde yükselirken, devletin
gelir tabanı genişlediğini görüyoruz hep birlikte).
Evin
var mı, Vergin var.
İşin
var mı, Vergin var.
Ekonomi
büyüyor deniyor ama, büyüyen tek şey vergi yükümüz gibi görünüyor.
Sağlık,
Huzur ve Adaletin hâkim olduğu, tüm Dünyada Barışın egemen olduğu bir gelecek
dileklerimle…