Yalancının evi yanmış kimse inanmamış

25-04-2024 869 Yorum yok. Yorum Ekle

Çoğu kişinin bildiği bir atasözü vardır. "Yalancının evi yanmış kimse inanmamış".

31 Mart yerel seçimlerinde daha önceki seçimlerde olduğu gibi stratejisini planını halka yönelik algı oluşturmak üzerine kuran bunun için yalan söylemekten, iftiralarda bulunmaktan, montajlı videolar yayınlamaktan çekinmeyen ve bunları kendilerine, en acısı da temsil ettikleri makamlara yakıştırabilen yöneticiler bu sefer başarılı olamadılar. Yani halkın çoğunluğunu inandıramadılar.

Ve bu sefer yalan, iftira, algı oyunları kaybetti!.

Akıl ve doğruluk kazandı!

 Montajlı videoları için; "Gençlerimizin kıvrak zekasının ürünü bir video" söylemi kaybetti!.

"Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız" söylemi kazandı!

"Benim ile birlikteysen vatansever hatta dindarsın değilsen vatan haini,  günahkâr... " anlayışı kaybetti!.

Mahallelerden başlayıp ilçe, il ve tüm ülkeyi kapsayan UZLAŞI kazandı!

Halkın refah içinde yaşaması vaadiyle halkın oylarıyla ülke yönetimine gelenlerin, halkın parası ile yaptırdıkları binalarda lüks içinde ki yaşamalarını doğal göstermek için söyledikleri "İtibardan tasarruf olmaz" kaybetti!.

Bir milletin itibarı, halkın özellikle emeklilerin yaşam seviyesi ile orantılı olduğu gerçeği kazandı!

İnşallah ülke olarak bundan sonra da; yalanların, iftiraların, günü birlik söylemlerin, siyasetçilerin birbirlerine karşı saygısızca hakarete varan diyalogların kaybettiği ve her daim doğruların, saygının ve gerçekleşebilecek vaatlerin kazandığı seçim sonuçları ile karşılaşırız. Tabi ki bunun için de birey olarak partizanca ve algılar ile değil akıl ve vicdanımız ile sandığa gitmemiz gerekiyor. 

İlçemiz Beykoz’a gelince, 2004 yılından itibaren 20 yıl AKP li başkanlar tarafından yönetilen belediyemiz çoğu ilçelerde olduğu gibi CHP’ye geçti. Kazanan Alaattin Köseler olsa da bana göre kaybeden Murat Aydın değildi. Aslında kaybeden Aydın’nın bağlı olduğu partiydi. Ve Murat Aydın içinde bulunduğu partiyi yönetenlerin "hata da yapsak bir şekilde kazanırız" kibirlerine kurban gitti.

Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.