Bir akademisyenin kaleminden okuduğum, “her öğretmen bir nota ve birleşerek insanın hayatındaki melodiyi oluşturuyor” cümlesi aslında bu mesleğin kutsallığını nasıl da özetliyor değil mi?

Bu incelikli anlatımı okuduğumda, yıllar önce öğrencilerimle vedalaştığım o son sahneye gidiverdim. Gerçekten minicik dimağların, okul koridorlarındaki ilk adımlarını görmek, onların büyüyüp, geliştiklerine şahit olmak, henüz anne olmadan tıpkı bir anne gibi hissetmek inanın çok yüce bir duygu…

İşte tam da bu yüzden, öğretmek başlı başına kutsal bir döngü.  Mesleğe ara verince daha iyi anladığım, anne olunca çok daha iyi kavradığım, bu döngünün bir parçası olduğum için çok mutluyum.

Hayatına nota olabildiğim tüm öğrencilerime, birlikte büyüdüğümüz için çok teşekkür ederim.  Zaman vefasız çocuklarım ama siz öyle olmayın, hayatınıza iz bırakan, minicikte olsa bir seda katan tüm öğretmenlerinizi anın ve onları mutlu edin. Bu vesileyle okuttuğum yüzlerce çocuğun içinde hala vefalarıyla arayıp soran, bu güzel günü anlamlı kılan canım çocuklarıma çok teşekkür ederim.

İlk öğreticimiz olan annelerimizin ve babalarımızın da hakkını teslim ederek, hayat boyu öğrenimlerinizin devam ettiği, her yeni bilgi de mutlu olduğunuz temiz nesillerin filizlendiği güzel bir gelecek diliyorum. İnanın bu sayede, dünya daha yaşanır bir yer olacak. Savaşlar bitecek, çocuklar ölmeyecek…

“Unutmayın ki, cehaletin mutluluk olduğu yerde, aklı başında olmak deliliktir.”

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk şahsında tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Günü’nü tebrik ederim.

Saygılarımla…