

2
Kasa Kiraz’a 1 Daire Satacağız Neredeyse…
Ticaret
Bakanlığı’nın fahiş fiyat artışını önlemek için aldığı tedbirlerden biri
sadece… Uygulanabilir mi! Biraz sorgulamak gerekli… Ben ekonomist değilim tabii
ki! Ama mecburen hepimiz ekonomist olduk!
Çarşıdaki
torbaların, 5’ten 2’ye düştüğünü hepimiz görüyoruz. Fiyat artışlarını takip
etmek mümkün değil. Hep birlikte adı konulmamış sessiz bir değer kaybı
yaşıyoruz. Kimse adını koyamıyor, itiraf edilse hepimiz rahatlayacağız. (Çaktırmadan
devalüasyon yaşadık hepimiz, usul usul…)
Temel
ihtiyaçların, yakıt, elektrik, su, doğalgaz, otoban kullanma ücretlerinin, hammaddelerin,
lojistik maliyetlerinin sürekli arttığı bir ülkede sadece emlak fiyatlarını mı
düşünüyorsunuz! Sizler yukarıda sıraladığım temel ihtiyaçların artışlarını
durdurun, bakın emlak fiyatları da nasıl duruyor.
Mümkün
mü? Tabi ki sadece güzel bir hayal… Ekonomik koşulların bu kadar değişken
olduğu bir ortamda, düşünmeden edemiyorum! Güncellemeleri yakalayamazsak
yakında 2 kasa Kiraz’a 1 daire satacağız neredeyse. 2025 yılı emlak piyasasına
baktığımızda, konuşulan tek şey “fiyatlar çok arttı” meselesi değil, sorun çok daha
büyük boyutlu. Bir yandan artan maliyetler, diğer yandan hükümetin fiyatları
kontrol etme çabası…
Ama
ne yazık ki temel dinamikler değişmeden fiyatı zapt etmeye çalışmak, “musluğu
açık bırakıp sadece kovayı doldurmaya” benziyor. İnşaat maliyetleri 2024-2025
arasında %60’ın üzerinde artmış durumda iken. Betondan demire, seramikten
işçilik ücretlerine kadar her kalemde zam var. Bugün bir müteahhidin aynı
daireyi geçen seneki maliyetle üretmesi zaten mümkün değil.
Hükümet
cephesinde ise art arda gelen “fiyat güncellemesi yasak, fahiş artış
denetimleri, rayiç değerlerin standart m2 fiyatı belirleme “gibi düzenlemeleri her
gün duyuyoruz...
Ama
unutulan önemli bir gerçek var; “emlak piyasası devletin ilan panosu değil”, “gerçek
maliyetlerin ve arz-talep dengesinin şekillendirdiği dev bir ekonomik mekanizma”
Eğer; yakıt, elektrik, su, otoyol, lojistik ve hammadde fiyatları durmadan artıyorsa,
müteahhidin de esnafın da ev sahibinin de fiyatı sabitlemesi imkânsız.
2025
Yılında özellikle büyük şehirlerde görülen gerçekler; “yeni konut üretimi azalıyor,
maliyet arttığı için projeler erteleniyor, arsa kıtlığı devam ediyor, kiralık
daire arzı düşüyor, yatırımcı temkinli, bekle-gör modunda, alıcı yüksek fiyat,
satıcı yüksek maliyetten dolayı kararsız” Ve sonuç!
Hükümetin
piyasayı soğutma çabası, niyeti doğru olsa da yöntem eksik görünüyor…
Fiyat
denetimi ile maliyet artışını durduramazsınız! Temel giderler yükseldikçe,
gayrimenkul fiyatları da doğal olarak YÜKSELİR. Eğer bir düzenleme yapılacaksa,
bu zincirin en zayıf halkası olan vatandaşa değil; enerji, üretim ve lojistik
maliyetlerinde düzenlemeye gidilmeli. Aksi halde, iyi niyetli sanılan her
kontrol mekanizması piyasayı düzeltmek yerine kilitlemeye başlar. Öncelikle
Sağlık ve Huzur Olsun hepimize, Saygılarımla, Sevgiler…