Bu ay ki
köşemde giriş yazısını uzatmadan yıllar önce kaleme aldığım bir şiiri sizinle
paylaşmak istiyorum.
SON
PİŞMANLIK
Seninleyim
bu akşam ama sensiz
Yaşıyorum
geçmişi geleceksiz
Seninleyim
bu akşam bitkin, çaresiz
Yarınlara
çıkmaya, mecalsiz.
Her günüm
geçiyor, sensiz sanki bir yaş
Dayanmaz bu
gönül, bağrıma bassam da taş
Her an bin
düşünce, her an kaderimle savaş
Korkuyorum!.
Yaradanıma
isyan olacak diye bu akılsız baş.
Oruç
tutuyorum sen gideli,
Senden
başka tüm sevgileri
Sen gittin gideli
hapis ettim bedenimi
İstemem,
sensiz dünyanın hiç bir nimetini
Kıskanır
oldum, son nefesini verenleri
Affet
sevdiğim, beni affet...
Bilmedim
değerini, bilemedim kıymet
Sendin her
şeyim, dünyamdaki tek servet
Sen, şimdi
gökte bana küskün bir melek
Ben ise
ateşler içinde sana hasret.
İbret olsun
bu tüm sevenlere
Lanet olsun
sevdiğini üzenlere
Esir
olmayın dostlarım,
Esir
olmayın gurura aşkta sevgide
Esir
olmayın inada şu üç günlük ömürde
Gönlünüzün
sesini dinleyin,
Sarılın
sevdiğinize
Olmasın bir
an bile kalpler kırık
Fayda etmez
gidenin ardından
SON
PİŞMANLIK
***
Hayat;
Özür
dilemeye fırsat vermeyecek kadar kısa,
Pişmanlıklarımız
ile yaşamak için çok uzun olabilir.
Tüm
okurlarıma pişmanlıktan uzak bir ömür diliyorum. Bana zaman ayırdığınız için teşekkür
ederim…