Tüm dünyada yaşanan pandemi
durumu, küresel ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve yüksek kur artışlarından
kaynaklı, enflasyonun da çok üzerinde, artan inşaat maliyetleri…
Sonuç; İnşaatlarını tamamlayamayan,
büyük sıkıntılar yaşayan müteahhitler ve durgunlaşan inşaat sektörü. Kentsel
dönüşümün plansız yapılması, teslim edilemeyen konutlardan dolayı veya
ilçelerde yeni başlayan kentsel dönüşüm projelerinden kaynaklanan, kiralık
konut sıkıntısının yaşanması. Orantısız ve adil olmayan şekilde artan kiralık
konut rakamları. Barınma ihtiyacı devam etmekte ve insanlar çaresizlikten
ödemekte zorlanabilecekleri konutları, her şeye rağmen kiralamakta. Buna
paralel, kiralık konut arzı tükenmekte ve talepler karşılanamamakta. Hoş geldin
yeni Türkiye.
Bu duruma açıklık
getirebilmek adına, gözden kaçan detayları hatırlatmak istedim.
Türkiye’de betonarme bir
binanın ömrü 50 yıl, binanın bakım durumuna göre 80 yıla çıkabilmekte. Zamanımızda,
yeni inşa edilen konut maliyetlerinin, deprem yönetmeliğine uygun inşa
edilmesi, değişen malzeme kalitesi ve dışa bağımlılıktan kaynaklanan yüksek
maliyetli olması gerçeği varken, 20 yaşında, 40 yaşında bir binayı nasıl aynı
değerde görebilirsiniz. Yaşlı ve yorgun binaların
değeri, yenileri yapıldığı sürece, değerlerinin düşmekte olduğunu hepimiz
biliriz. Yeni konutlar inşa edilemiyorsa, değerlemenin nasıl olması gerekiyor !
Yaşlı binanın, bulunduğu
belediye sınırları içinde, ilçe belediyesinin imar durumuna göre, konumu
itibarıyla, kentsel dönüşüm kapsamında mı!, değil mi!
Öncelikle belirlenmesi
gereken detay. Beykoz Belediyesi’nin, onaylı planlarında, ön görünüm haricinde
kalan mahallerin geneli Taks=0,15 H.Max= 12.50 olarak belirlenmişse de,
jeolojik yapısına göre, köylerin imar planları genelde villa imarı olarak
planlanmıştır. Bu sebeple, 8 katlı, 10 katlı bir binanın, Beykoz ilçesi
sınırları içinde kentsel dönüşümden faydalana bilmesi pek mümkün görünmüyor (kat
maliklerinin mevcut binayı, inşa maliyetini karşılamak üzere yenilemesi mümkün olduğu
bilgisini hatırlıyorum). Bir binanın kentsel dönüşümden faydalana bilmesi için,
3 - 4 katlı olması veya komşu parsellerle birleşerek, kentsel dönüşümden
faydalanması mümkün görünüyor. Mahalleye göre, ada bazında da projeler de
yapılabilmekte. Beykoz’un, bu süreçlere başlaması yakın zamanda pek mümkün
görünmüyor inancındayım. Beykoz bölgesinde, yeni inşa edilen konut çok az
olduğundan, mevcut konutları satın alanların, konutun yaşına göre, konutta
yenileme yapması zorunluluğu var ki yeni inşaat maliyetleri ile tadilat ve
yenileme sürecinin maliyeti, satın aldığınız mülke ödediğiniz tutar kadar bir
masraf demek. Kentsel dönüşüme giremeyecek kat yüksekliğine sahip binalar,
binayı yenilemek için, bir yüklenici ile anlaşarak binalarına güçlendirme ve yenileme
yapabilmekteler, bu durum maliyeti ise, kat maliklerinin dairelerini yeniden
satın almaları demek…
Mülk sahipleri, deprem
öncesi inşa edilmiş mülklerinin değerini, güvenilir bir değerleme firmasına,
değerleme tespit raporu yaptırarak ve yüklenici firmaya, deprem yönetmeliğine
göre güçlendirme ve yenileme maliyetlerini de hesaplatarak öğrenebilirler. Ayrıca,
özellikle belirtmek isterim ki, ilan portalların da bulunan, satılık ve kiralık
mülklerin gerçekleşen rakamları, istenilen rakamlara gelen teklifler
değerlendirilerek gerçekleşmekte değer hesapları, bu detaylar göz önünde
bulundurularak yapıldığı takdirde, az da olsa konut satış ve kiralamalarda bir
denge oluşacağı inancındayım.
Hepimize Kolaylıklar
Diliyorum.