Bin aydan daha hayırlı olan, yeni bir Ramazan ayına daha yaklaşmış bulunmaktayız. Ramazan ayının gelmesi ile insanlar heyecan içindeler… Ramazan geldiğinde içimizi tarif edilemez farklı bir huzur kaplar. İnsanların birbirine hoşgörüsü, dayanışması Ramazanda zirve noktaya çıkar. Camilerden yükselen ezan ve Kur’an sesleri kalbimizi huzurla doldurur. Evlerimiz iftar ve sahur sofralarıyla şenlenir. İbadetler daha bir huşu ile yapılır.

İki yıllık camilerimizde cemaatle teravih kılma hasretinden sonra, inşallah 1 Nisan Cuma akşamı senenin ilk teravih namazını kılacağız. 2 Nisan Cumartesi günü ise 2022 yılının ilk Ramazan orucunu tutacağız. Öncelikli olarak okuyucularımın ve tüm Müslüman kardeşlerimin Ramazan ayını tebrik ederim. Bu mübarek ayın feyzinden ve bereketinden istifade etmeyi Rabbim cümlemize nasip etsin.

Ramazan ayların en kıymetlisi, 11 ayın sultanıdır. Ramazan ruhu itibari ile birlik, beraberlik ve kardeşlik ayıdır. Ramazan berekettir, bolluktur. Yardımlaşmada, dayanışmada, paylaşmada, kaynaşmada bolluktur. İnsanlıkta, Müslümanlıkta bolluktur. İnsanların sabırlarının imtihan edildiği bu ay biz Müslümanlar için çok önemli ve çok kutsaldır. İnsan oruç tutarken sabırlı olmalıdır. Ramazan ayı dinimiz açısından çok önem ifade eder ve en güzel şekilde geçirilmesi gerekir. Ramazan ayı, sıradan bir ay değildir. Ramazan dinimizin önem verdiği oruç ibadetinin ön planda olduğu bir aydır. Ramazan ayı, yüce dinimiz İslamiyet’in kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmiş olması yönünden de büyük önem arz eder. Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen “Kadir Gecesi” yine Ramazan ayı içinde ifa edilir.

Ayrıca gerek ayetlerde, gerekse hadislerde bu ayın çok önemli olduğu vurgulanmıştır.

Yüce Allah Kur’an’da “Orucun farz kılındığı Ramazan ayı, insanlara hidayet rehberi olup onlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayırıcı en açık delilleri ihtiva eden Kur’an’ın indirildiği aydır. İşte bu sebeple içinizden Ramazan ayına erişen orucunu tutsun. Ancak hasta veya yolcu olup da oruç tutamayan kimse, tutamadığı oruçları başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık diler, fakat zorluk dilemez. Bütün bunlar sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu gösterdiği için Allah’ın yüceliğini tanımanız ve O’na şükretmeniz içindir.” (Bakara Sûresi, 185) buyurarak, Ramazan ayında oruç tutulması gerektiğini söylemektedir. Bu nedenle Müslümanlar Ramazan ayı boyunca oruç tutarak İslam’ın beş şartından birisini de gerçekleştirmiş olurlar. Burada dikkat edilmesi gereken şey şudur. Ramazan salt aç kalma, susuz kalma ayı değildir. Ramazan her şeyden önce nefsini terbiye etme, günahlardan korunma, empati kurma, birlik beraberliği geliştirme ayıdır. Ramazan ayında oruç tutan insanlar; yoksul insanları, açlıkla mücadele eden insanları daha iyi anlayıp, kendisini aç olan insanların yerine koyabilmeli ve böylece empati kurabilmelidir.

Kendilerini günahlardan koruyup, geçmiş günahları için tövbe etmelidirler.

Ramazan ayı oruç, ibadet ve de sabır ayıdır. Allah’ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı bir aydır. Sevgili Peygamberimiz, Ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir. Bu nedenledir ki Ramazanın ruhunu iyi kavramalı hayatımıza tatbik etmeli ve bunu tüm yılımıza yaymalıyız. Ramazan bizim için bir fırsat, bir başlangıç olmalıdır. Geçmiş hatalarımızdan ders alıp kendimize Kuran’ın ön gördüğü bir yol çizmeliyiz. Cennetin fırsatı, rahmetin fırsatı, cehennemden kurtuluşun fırsatı olan Ramazan, iyi değerlendirilmeli, iyilikler arttırılmalı, kötülükler engellenmelidir.

Rahmet ve bereket ayı olan Ramazanı iyi değerlendirmeli, Allah'a verdiği nimetler için şükür etmeliyiz.

Allah, Al-i İmran Sûresinin 146. ayetinde şöyle buyurmuştur: ''Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın''

Sabır, şükür, ibadet ve hûşu içinde bir Ramazan ayı geçirmeniz dileğimle…

Selam ve dua ile…