SAYGINLIK DEĞERİMİZ

27-03-2019 2592 Yorum yok. Yorum Ekle

“Kendine saygı duyulmasını istiyorsan başkasına saygı göster!’, ‘Sana yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına yapma!’ Konfüçyüs bu sözleri, milattan önce 500’lü yıllarda söylemiştir. O zaman olduğu gibi bugün de geçerliliğini koruyan tüm zamanların özlü sözleri arasında yerini almıştır. Çünkü insana saygı kendine saygıdır.

Lokman Hekim’e, “Edebi kimden öğrendin?” diye sorduklarında O da, “Edepsizden...” demiş. Çünkü edep; ahlakın özü, İslam’ın görünen yüzüdür. Edep, topluma hâkim olan saygının göstergesidir. İlim, bilgi, kültür insanın cehaletini giderir; ama edepsizliğini gideremez. Onun için edep ve saygı, bir terbiye işidir, bir asalet işidir. “Girdim ilim meclisine eyledim kıldım talep, ilim taa gerilerde, illa edep illa edep” demişlerdir.

Tasavvufun da temeli saygı, sevgi ve edeptir. Onun için insan evvela kendisine, sonra insanlara ve kâinattaki varlıklara saygılı olacaktır. Kendisine saygısı olmayandan insanlara, aileye, topluma, millete, devlete saygı beklenemez.

Toplum huzurunun devamını sağlayan sevgi ve saygının kaynağı dindir, İslam dinidir.

Saygılı insanın sözü dinlenir, yoluna gidilir, öğüdü tutulur, ona saygı duyulur.

Bu arada bir önemli ayrıntı da şudur. Saygı, sevgi, hoşgörü gibi ahlaki davranışlar, korku, endişe, menfaat düşüncesi gibi bir sebebe dayalı olmamalı. İçten ve yürekten Allah için kişinin olgun şahsiyetine uymalı. Yani, Allah rızası için olmalıdır. Elbette ki herkese bir nedenle saygı duyulur. Kimi âlimdir, kimi cömerttir, kimisi topluma yararlı kişidir. Yani saygıyı gerektiren sebep bir saygınlıktır. Yoksa durup dururken, kimse kimseye saygı duymaz. Örnek insanlar her konuda saygın insanlardır.

Anadolu’muzun yüksek bilgelerinden birisi olan (halk filozofu) Koca Yunus Emre ne diyor:

Gelin tanış olalım,

işi kolay kılalım.

Dünya kimseye kalmaz,

Sevelim sevilelim.

Elif okudum ötürü,

Pazar kurdum götürü.

Yaratılanı sevelim,

Yaratandan ötürü.

Ey kardeş;

Sev seni seveni hak ile yeksan ise,

Sevme seni sevmeyeni Mısır’a sultan ise.

Seni seveni sevmen, sana farzdır. Seni sevmeyene sevgin azdır. Yani sevmeyen sevilmez. Sevenler yerilmez.

 Maalesef dünyada en acı gelen şeylerden biri de, sevdiği tarafından sevilmemektir. Asıl marifet; sevmektir, sevilmektir, sayılmaktır. Sevmeyen murat almaz, saymayanda sevgi olmaz.

Daima sevelim, sayalım, sevilelim... Bu dünya kimseye kalmaz.

Unutmayalım ki; dostluklar, kardeşlikler, saygıyla, sevgiyle kazanılır ve beslenir. Dostun çoğu az, düşmanın azı çoktur. Yani bin dostun var ise, yüz bin seven dostun da olsa, yine azdır. Tek bir düşmanın var ise, yine de çoktur. Maksat düşman değil, dost kazanmaktır. Onun da yolu, herkese saygılı olmaktır. Bu ise iyi niyetle, fedakârlıklarla, cefakarlıklarla ve vefakarlıkla kazanılır. Yani yolunda yürümekle elde edilir. Bize düşen iyi niyetle elimizden gelen iyiliği yapmak, kötülükten kaçmaktır.

Karıncaya sormuşlar: “Hızlı hızlı nereye gidiyorsun?”

“Duydum ki Nemrut (Babil kralı) Hz. İbrahim’i ateşe atmış, onun ateşine su taşıyorum. ”demiş. “Bu ağızla mı?” demişler. O da, “Bu ağızla!” demiş.

Ve yine karıncaya sormuşlar: “Nereye gidiyorsun? Karınca da: “Kâbe’yi ziyarete gidiyorum.” demiş. “Sen bu adımlarla Kâbe’ye zor varırsın.” dendiğinde ise karınca: “Kâbe’ye varamasam da bu yolda ölürüm.” demiş. Meselenin özü budur. Herkes iyilik hususunda elinden geleni yaparsa, Allah onu muradına eriştirir.

Netice insana;  saygılı, sevgili, hoşgörülü, bağışlayıcı, cömert, yani insan olmak yakışır. Herkese faydalı olalım. Kimsenin zararında olmayalım ki; kendimize, ailemize, toplumumuza, devletimize, milletimize huzur gelsin, mutluluk gelsin.

Sözlerin en güzeli yüce Rabb’imiz, “De ki ya Muhammed (sav): Ey inananlar! Sizler Allah’ı gerçekten seviyorsanız, beni sevin ki Allah da sizi sevsin. Sizlerin günahlarını bağışlasın. Çünkü günahları bağışlayan tek olan Allah’tır. Gafur ve rahimdir.”(Ali İmran 31.ayet)

“İman edip güzel davranışta bulunan müminler var ya, onlar için ulu Yüce Allah  onların gönüllerinde bir sevgi yaratacaktır.”(Meryem 96)

Saygı, sevgi ve duada buluşmak ümidiyle, esen kalın.

Ozan Derviş

Dokuzuncu köy ile onuncu köy arasında yolculuk...

26-09-2024 Yorum yok. 889
Neyir Erkan Şişman

SAHİP ÇIKIN

26-09-2024 Yorum yok. 743
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

OZAN DERVİŞ İLE DOBRA DOBRA...

26-09-2024 Yorum yok. 769
Tuncay Ünde

Beykoz Devlet Hastanesi’nde Önemli Gelişme

26-09-2024 Yorum yok. 841
Yaprak Akın

Boğaziçi İmar Kanunzedeleri-3-

28-09-2024 Yorum yok. 715
Erdal Uzuner

KONUT SORUNU VE DÖNÜŞÜM

26-09-2024 Yorum yok. 795
Hacı Arıcı

BEYKOZ’DA GENÇLER VE GENÇ BİR SİYASETÇİ

26-09-2024 Yorum yok. 943
Cüneyt Pulant

Ümidimiz umutsuzluğa döndü...

26-09-2024 Yorum yok. 893
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

HEPİMİZ SORUMLUYUZ

28-08-2024 Yorum yok. 1046
Asiye Çakır

ERİYORUZ !...

28-07-2024 Yorum yok. 1492