
Engelsiz Umutlar Sosyal ve Kültürel Yaşam Derneği, kuruluşundan günümüze farkındalıklı hizmetlerini devam ettirirken, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle paydaşı Sivil Toplum Kuruluşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla tüm dikkatleri üzerine çekti.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü
sebebiyle, tüm kamuoyunun dikkatlerini çekebilmek ve engelli dünyasının daha
farkındalıklı kılınmasını anımsatmak düşüncesiyle, Engelsiz Umutlar Derneği Başkanı
Dilek Bülbül ve Yönetim Kurulu Üyelerinin hazırladıkları Basın Açıklaması Beykoz
genelindeki birçok sivil toplum kuruluşunun desteğiyle Beykoz Belediyesi 15
Temmuz Şehitler Meydanı Atatürk Anıtı önünde gerçekleşti.

Program sunumunu Orçun Turan’ın
yaptığı basın açıklamasını derneğin özel gereksinimli öğrencilerine eğitim veren ve Derneğin Gençlik Kollarında yer alan Seren Akkel’in yaptığı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Buluşmasına Beykoz İlçe
Milli Eğitim Müdürü Sevcenur Özcan, Siyasi Partilerin, Sivil Toplum
Kuruluşlarının Temsilcileri ve basın açıklamasının paydaşları Atatürkçü Düşünce
Derneği Beykoz Şubesi, TOFD Beykoz Şubesi, Bende Varım Derneği, BOÇAY, Beykoz
Kent Konseyi, Yardım Seli Derneği, Beykoz Belediye Meclis Üyeleri Derneği,
Kızılay Beykoz Şubesi, Beykoz Muhtarlar Derneği, Uluslararası Gaye İnsan
Derneği, İyilik Engel Tanımaz Derneği, İyilik Bulaşıcıdır Derneği, Rüzgarlıbahçe
Yarınlara Umut Ol Derneği, Beykoz Kadın Kooperatifi, Beykoz Artvinliler
Derneği, Beykoz Rizeliler Derneği, Beykoz Halk Dansları Topluluğu, Beykoz Amatör
Spor Kulüplerini Destekleme Derneği, Kanlıca Doğa ve Yaşam Derneği,
Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği, Güzelcehisar Eğitim Kültür ve Turizm
Derneği, Rüzgarlıbahçe Spor Kulübü, Yıldızlar Dünyası Spor Kulübü, Anadoluhisarı
İdman Yurdu Spor Kulübü, Körler Eğitim ve Kalkınma Derneği, On Sanat Atölyesi’nin katılımlarıyla destek verdiler.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunması sonrasında İlçe Milli Eğitim Müdürü Sevcunur Özcan ve Engelsiz Umutlar
Derneği Başkanı Dilek Bülbül yaptıkları selamlama konuşmalarında, güne özel
vurgulayıcı cümleler kurduktan sonra basın açıklamasına destek veren tüm paydaş
kurumlara ve katılımcılara teşekkür ettiler.

Engelsiz Umutlar Öğretmenlerinden Seren
Akkel’in sunduğu basın açıklaması sonrası, günün paydaş kurumları
temsilcilerine sırayla söz verilerek günün anlamı doğrultusunda düşüncelerini
aktarmaları sağlandı.

Rüzgarlıbahçe Yarınlara Umut Ol
Derneği Başkanı Gülden Yılmaz’ın günün anısına Engelsiz Umutlar Derneği Başkanı
Dilek Bülbül’e teşekkür plaketi vermesinin ardından, özel hazırlanan balonların
gökyüzüne coşku ile salınmasıyla etkinlik sona erdi.

İlçe yerel basınından sadece Beykoz
Doğuş Haber Gazetesi’nin takip ettiği basın açıklamasının tamamı ve
katılımcıların günün anısına konuşmaları haberimizin video bölümünde mevcuttur.

Beykoz Engelsiz Umutlar Sosyal ve
Kültürel Yaşam Derneği 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Basın Açıklaması
Bugün Engelsiz Umutlar Sosyal ve
Kültürel Yaşam Derneği olarak, Gençlik Kollarımız ve siz değerli
destekçilerimizle birlikte, yüreğimizle seslenmek ve sesimizi duyurmak için
buradayız. Her yıl 3 Aralık’ta özel gençlerimiz ve aileleri ile birlikte
kahvaltı ve eğlence etkinliği düzenliyorduk. Bu yıl o kadar kötü haber üzerine
açıkçası eğlenmek değil, özel gençlerimizin sesini duyurmak için harekete
geçmek daha doğru hissettirdi. Basın mensupları sizlere, burada olamayan güzel
yüreklere de sesimizi duyurmaya aracı olduğunuz için ayrıca teşekkür ederiz.

Özel bireylerin ve ailelerinin sesi
olmak, onların görünmezliğini görünür kılmak için 3 Aralık Dünya Engelliler
Günü’nde tüm özel gençlerimiz, çocuklarımız ve aileleri adına buradayız.
Bugüne kadar 3 Aralık Dünya Engelliler
Günü’nü kutlamaya çalıştık.
Ama fark ettik ki; kutladığımız şey,
görünmezliğimiz olmuş.
Biz görünmez olmak istemiyoruz. Bu, en
temel insani yaşam hakkımızdır. Bu nedenle 3 Aralık’ın kutlanacak değil, görülmeyen
zorlukların, acıların, sorumlulukların konuşulacağı bir gün olması gerektiğine
inanıyoruz.
Bugün buraya bu acıyı paylaşmaya, bizi
görün demeye ve görünmemiz için yanımızda olun çağrısı yapmaya geldik.

TALEPLERİMİZ VAR!
1. Liseyi bitirmiş özel bireylerin
evde kapalı kalmamaları için, eğitim ve devam merkezleri geliştirilmeli ve çeşitlendirilmelidir.
2. Özel bireylerle çalışan personelin
düzenli aralıklarla psikolojik ehliyete tabi tutulup denetimlerden geçmesi
sağlanmalıdır.
3. Bakım ve rehabilitasyon
merkezlerindeki denetimler artırılmalı, denetim mekanizmaları daha etkili hâle
getirilmelidir.
4. Özel bireylerin ailelerine verilen maddî ve
manevî destekler güçlendirilmelidir.
5. Ailelerin psikolojik olarak
dinlenebilmeleri için “nefes” projesi niteliğinde destek programları
geliştirilmelidir.
6. Özel bireylerin sosyalleşebilmesi
için toplumsal uyum ve sosyal yaşam projeleri artırılmalıdır.
7. Okullarda özel bireyleri ve engel
türlerini tanıtan, farkındalık oluşturan zorunlu ders ve eğitim programları yer
almalıdır.
8. Engel düzeyi düşük raporlu özel
bireylerin çalışma hayatına katılımını destekleyici iş imkânları
artırılmalıdır.
9. Engel düzeyi yüksek bireylerin,
belirli bir yaştan sonra raporlarının değiştirilmemesi; yaşam kalitesini
etkileyecek, haklarını kısıtlayacak değerlendirmelerden uzak tutulması
gerekmektedir.
Son dönemlerde basına yansıyan
haberlerde, 80 bin ailenin feryadının duyulmadığını, süresiz raporların dahi
yeniden gözden geçirilip bazı hakların kısıtlanmak istendiğini gördük.
Biz buradan güçlü bir şekilde
sesleniyoruz: Hakları azaltmak değil, güçlendirmek gerekir. Çünkü özel
bireylerin aldığı hak bir “ayrıcalık” değil, hayatlarını sürdürebilmeleri için
bir zorunluluktur.
Hakların daraltılması, ailelerde derin
bir korkuya yol açmaktadır.
Bu korkunun en acı örneklerinden biri
geçtiğimiz günlerde basına yansıdı: kanser olduğunu öğrenen bir baba, özel
çocuğunu emanet edebileceği güvenli bir yer bulamayacağını düşünerek önce
evladını, ardından da kendisini vurarak intihar etti.
Bu haber hepimizin yüreğini parçaladı.
Bu ailelerin çaresizliğini, yalnızlığını ve korkusunu artık görmek zorundayız. Şimdi
sizi korkunç bir gerçekle yüzleştirmek istiyorum. Biliyor musunuz? Özel birey
Ailelerinden sıkça duyduğumuz bir cümle var:
“Rabbim evladımı benden önce al.”
Bir anne-baba için bu dua tarifsiz bir
acının özetidir. Ağırlığını konuşmak bile haksızlık gibi hissettiriyor, çok
ağır. Bu duanın tek sebebi var: Güvensizlik…
“Ben ölürsem çocuğuma ne olacak?”
korkusu. Yine kamuoyuna yansıyan korkunç
bir olayda; çocukların çıplak bırakıldığı, aç bırakıldığı, istismara uğradığı,
şiddet gördüğü bakım merkezlerini hepimiz duyduk, biliyoruz.
Şimdi soruyorum: hangimiz böyle bir
yere evladımızı emanet edebiliriz? Buradan topluma, ailelere, siyasetçilere ve
tüm STK’lara sesleniyoruz:
Bu korkuyu hep birlikte ortadan
kaldırabiliriz. Özel bireyleri tanıyarak, onlarla yan yana durarak ve
merhametin gücünü göstererek… Çünkü merhamet sadece bir kelime değil, insanın
yüreğinde yaşam bulan, harekete geçen ve dünyayı değiştiren bir güçtür.
Bugün buradayız. Görülmek, duyulmak ve
değiştirmek için. Bizi samimiyetle dinleyen herkese teşekkür ederiz, bizi
unutmayın, unutturmayın çünkü biz varız!
Beykoz,3 Aralık Dünya Engelliler Günü,Engelsiz Umutlar Sosyal ve Kültürel Yaşam Derneği