Sevgili Beykozlular değerli dostlarım bu sayımızda ülkemizin en büyük sıkıntılarının başında gelen hoşgörüyü ele almak istedim. Akşam yorgun argın eve geldiniz şöyle bir televizyonda haberleri seyretmek için kanallarda geziniyorsunuz ama ne yazık ki hangi kanala baksanız mosmor oluyorsunuz, ben öyle oluyorum ne yazık ki. Bakıyorsunuz muhalefet partileri iktidara iktidar da muhalefet partilerine, kendisiyle aynı görüşte olmayan herkese açıyor ağzını Allah ne verdiyse... Ben bu tür tarzların hiç hoş olmadığı kantatındayım. Muhalefettekiler iktidarı tabiki eleştirecektir ama bunun mutlaka bir seviyesi olmalıdır. Yoksa ağzına ne geliyorsa söyle o zamanda kırıp dökülüyor toplaması da inanın çok zor oluyor.

İktidar da ben büyüğüm biraz daha konuşmalarıma dikkat edeyim demiyor onlarda ver Allah’ım ver bu durumda olan kime oluyor tabi ki vatandaşa. Onların bu hoşgörüsüz konuşmaları ve davranışları halkımızı üzüyor. Taraf olanlar kendi tarafındakilerin konuşmasını beğeniyor olabilir peki normal partililer ve hiçbir şeyle fazla ilgilenmeyip onları izleyenler ne düşünüyorlar biliyor musunuz, gençlerimiz örnek alacakları büyüklerini her gün böyle gördüklerinde neler düşünürler, nasıl tepkiler verirler, davranışları değişir mi ve her şeyden önemlisi artık bizimde üslubumuz bu olsun çözümlerimizi böyle arayalım diye düşünmezler mi?

Okullarda çıkan olayları karşılıklı atışmalarla değil oturup konuşarak çözebilir miyiz diye düşünmeleri gerekmez mi? Evet dostlarım hoşgörü dedik de geçen günlerde Aydınlar bildirisi adı altında bazı akademisyenlerinde altına imza attığı bildiride daha hoşgörülü olmalıydı. Öğretim üyelerinin de bunu atladığını görmek beni bir Türk vatandaşı olarak üzdü. Bu ülkede yaşayacaksınız ve ben Türk'üm diyemeyeceksiniz ülkemize de haksızlık edeceksiniz !!

Sizleri de ülkem adına hoşgörüye davet ediyorum. 10 Ocak çalışan gazeteciler günü dolayısıyla AK Parti Beykoz İlçe Başkanı’nın sabah kahvaltısı programına ben gazetem adına imtiyaz sahibi Sn. Ozan Derviş Bey ile katıldım. Oradaki konuşmalara yakinen şahit oldum. Eleştiriler çok hoştu kimse kırmadan dökmeden sıkıntılarını, eksikleri, olması gerekenleri dile getirdiler. Beykoz yerel basını İlçe Başkanı Sn. Mustafa Gürkan Beye anlattılar kendisi de dinledi ve gayet zarif bir şekilde cevap verdi, ben kendisini kutluyorum yöneticilikte tavır böyle olmalı.

Dostlarım bu yazımızın sonunda her şeyleriyle Beykoz için uğraşan Belediyemiz, İlçe Başkanlarımız, STK Başkanları, yönetim kurulu üyelerinin kötü yönlerini değil de güzelliklerini ortaya çıkarıp onlara o güzel taraflarından bakmayı hepimize nasip et.

Saygılarımla

CÜNEYT PULANT