İnsanların kendini aklama uğraşları, söylediğiyle, yazdığıyla hiç de örtüşmeyen hal ve tutumları, bugünü kurtarmanın peşinde kendi acizliklerini düşünmeden el attıkları yokluk masalları, tam da bu curcunanın ortasında kalmış oy deposu vatandaş, adımlarının nereye varacağı belli olan ama toyluğun getirdiği arsızlıkla söylediklerinin tersini yapıp tutunmaya çalışanlar… Buradan çok hoş gözüküyorsunuz…

Vatandaşın artık daha bilinçli olduğunu düşünmek istiyorum. Sadece seçim zamanı kapılarının çalınmasına verecekleri tepkileri biriktirsinler, sandıkta ak da kara da ortaya çıksın. Ortalık aday adaylarından geçilmezken, verilen vaatler de vaat edilen kesimin ne düşündüğü de oldukça önemli…

Bir arkadaşa bakıp çıkacaktım, şu ağacın gölgesinde de dinleneyim aman efendim dost edindim sabır göstereyim diye diye, dönülmez akşamın ufkuna çıkıverdik.

Nereden bakarsanız hayal kırıklığı, nereden bakarsanız tutarsızlık ve elinizde kalan onca düşüncenin adı da sanı da artık mazi de…

Güven, samimiyet, tutarlılık ve insanlık diye diye kazılan kuyular, kalbi kırılıp bırakılan eski dostlara, hala sadakatten bahsedenler, dostun anlayışı bir tarafa, hakem olarak görülen dışardan izleyen vatandaşın bile gülerek takip edip, anlamlandırdığı gölgelenen adımlar ve bizim tarafta kalan derin üzüntü.

Yürürken adres her daim bellidir ama ayaklar yerden havalanmaya görsün işte ozaman dipsizlik başlar, camianın yenilerine, yeni adreslerinde eski günlerin hatırına son kelam da bu olsun…