GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEDİ

15-09-2010 2785 Yorum yok. Yorum Ekle
Günahı ve sevabıyla bir halk oylamasını daha geride bıraktık. Dikkat ederseniz referandum öncesi yayınlarımızda tercih adına asla yönlendirici olmadık.

Yayın politikamız gereği anayasa maddelerini halka indirme adına, siyasi sorumluluğu olan kişilerin basın yolu ile halka indirmeyi düşündükleri her çalışmanın halk ile buluşmasına aracı olduk. Ne söyledilerse aynısını halka yansıttık. Bunu yaparken çıkış yolumuz halkın anayasa maddeleri konusunda Evet ve Hayır oyu verirken, bilinçlenmelerini sağlamaktı.
Zaten Ulusal Gazetelerin geneli anayasa maddeleri konusunda halkı istenilen ölçüde bilgilendirmek yerine kendi ideolojik düşünce yapılarına göre yayın yaptılar. Bu yayın anlayışına bazı yerel gazetelerde ayak uydurup taraf olarak yayınlarını sürdürdüler.

Ben şahsım açısından yerel bir yayın organının gerçek tespitleri ortaya koymak yerine, yayın politikasıyla okuyucuyu etkilemesine karşı olan birisiyim.
Kendi adıma konuyu halk oylaması sonrasında ele almamın sebebi ise hiçbir okuyucuma etki yapmamış olmamın rahatlığını hissetmek içindir.

Oylama sonrasında konuyu ele alırken, Beykoz ölçeğinden yola çıkmak istiyorum. Ve yol alırken sadece liderlerin yol haritası ve iktidar partisinin siyasi erki elinde bulundurmasının avantajlarından kısa kısa bahsedeceğim.

Özellikle liderlerden Erdoğan, Kılıçtaroğlu, Bahçeli inandıkları doğrultuda çok yorucu ve bir o kadar da başarılı propaganda dönemi geçirdiler.
İktidar partisi ve muhalefet partilerini birbirinden ayıran çalışma yöntemlerindeki farklılık ise oylama sonucunda etkin rol oynadı.
Birazdan açıklayacağım bu etkin ayrıcalıklar olmasaydı beklide bugünkü referandum sonuçları daha farklı olurdu.

Muhalefet partilerinin liderleri Kılıçtaroğlu ve Bahçeli’nin Türkiye Genelindeki etkin çalışma performanslarına, İl ve İlçe örgütleri benzer ölçüde ayak uyduramadılar.
İlçemiz Beykoz ölçeğinde gözlemlediğimizde sahaya çıkan iktidar partisinin propaganda sorumluları dört koldan ilçeyi kolaçan ederken, Muhalefet Partilerinin çalışmaları neredeyse yok denecek kadardı. Son günlerdeki bir iki araç turundan başka…

Oysa İktidar Partisi, Genel Başkanlarının Ülke Genelinde yaptığı propaganda çalışmalarının “ Soy- Sop, Boy-Pos”dışındaki referandum ile ilgili her söylevi, ertesi gün ilgili yöneticilerce “dersini ezberine almış öğrenci gibi” halka aynı güzellikte yansıttılar. Öyle güzel yansıttılar ki İlçe Halkını adeta ablukaya aldılar. İlçe Başkanı ve Bakan İlçenin bir köşesinde, Partili Belediye Başkanı bir başka köşesinde Gençlik kolları başka köşesinde ve Kadın kolları ilçenin başka köşesinde kurdukları ekiplerle anayasa maddelerini halka anlatmaya çalıştılar.

Bazı okurlarımın iktidar partisinin iktidarda olma avantajlarını kullandıklarının da etkisi olduğunu söylediğini hisseder gibiyim. Eh iktidar olup da seçim ve halk oylaması zamanlarında bunun nimetlerinden faydalanmayan parti gösterebilmenin imkanı varmadır acaba.
Ben yaşımın yettiği kadar veya büyüklerimden dinlediğim kadar bunun örneğini görmedim gibi, yani bal tutan parmağını yalar misali, iktidar olan parti bazı etkenlerin birleşmesiyle propaganda çalışmalarını daha rahat yapabilmekte. Şunu da iddia ediyorum ki, günümüzün iktidar partisi iktidar avantajlarını bu dönem a-takımı bünyesinde kullanarak daha da başarılı olmuştur. Yani geçmiş iktidarlarda örneklerini gördüğümüz gibi, yaşadığımız referandum oylamasında Parti Liderleri dışında sokakta pek etkin bir karşıt çalışma göremedikleri için, iktidarın halka yansıttığı ayrıcalıklar pek fazla olmadı. Kaldı ki eğer olsaydı, referandum sonuçlarının Evet yönünde daha fazla oy alacağını görürdük.

Ortada konuşulan, bu halk oylamasının bir siyasi hesaplaşma değil de, halkın anayasasına sahip çıktığı bir vatandaşlık sorunu diye isimlendirilmesine asla ve asla katılmıyorum. Halk oylaması öncesi çıkabilecek değişik sonuçlara göre hesap kitaplar vardı. Sonuçlanmış halk oylaması neticesinde de siyasi hesaplar yapılmakta, bu söylevimin en etkin göstergesi zaman olacaktır, hem de çok kısa bir zaman sonra hep birlikte göreceğiz.

Yazımın sonunda Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı Kılıçtaroğlu’nun oy kullanamaması ile ilgili konunun muhtar bölümüne değinmeden geçemeyeceğim. Bu konunun altındaki gerçekleri de zaman artısıyla eksisiyle ortaya çıkaracaktır. Ama ben Beykoz Muhtarlarının ayrıcalığını ortaya koymak için bu konudan birazcık bahsetmek istiyorum.

Demokrasimizin temel direği olan Muhtarlarımızın da tabiî ki bir siyasi görüşü ve gönlünde yatan bir siyasi parti muhakkak vardır. Ne var ki Muhtarlık gibi halkın güven duyduğu ve kendisine en yakın bulduğu seçilmiş gurubunun başı olan Muhtarlar, seçildikten sonra bu siyasi kimliklerini bir kenara bırakıp mahalle veya köyündeki herkesin Muhtarı olarak hizmet vermek zorundadır.
Bu uygulamayı Beykoz Muhtarları büyük bir başarı ile gerçekleştirmekteler, siyasi partilerin çalışmalarını yakından takip edip köyleri ve mahalleleri için belirledikleri hizmet arayışlarını siyasilere aktarmak adına Türkiye genelinde isim yaptılar.

Beykozlu Muhtarlarımız konusundaki düşüncelerim böyleyken, gelelim Kılıçtaroğlu’nun Kağıthane’deki oturduğu mahallenin Muhtarının davranışına, yaptığı tespitte bahsedildiği gibi bir aykırılık gördüğünde yani “ikametgahında olduğu beyan edilmesine karşılık ikametgahta yok olduğu tespit edildiğinde” bu durumu mutlaka bir vesileyle teşriki mesaide olduğu Kılıçtaroğlu’nun partisinin ilçe yetkililerine bildirebilirdi. Eğer böyle yapmış olsaydı, belki günümüzdeki bu gürültü kopmayacaktı ama bana göre tam bir kahraman olacaktı.

İşte bizim Beykozlu Muhtarlarımızın ayrıcalığı, aynı durum eğer Beykoz’da yaşansaydı, kesinlikle hangi muhtarımız olursa olsun o partinin ilçe merkezini uyarır ve eksikliği düzettirirdi.

Eh güzel Beykozumuz ayrıcalıklı bir ilçe olduğu gibi Muhtarımızda ayrıcalıklıdır.

Halk oylaması sonucu kabul gören yeni Anayasamızın tüm Ulusumuza ve Beykozumuza hayırlı olmasını diliyorum.
Ozan Derviş

BEYKOZLU OLMA ZAMANI

27-03-2024 Yorum yok. 500
Neyir Erkan Şişman

Oylar Sandığa

27-03-2024 Yorum yok. 474
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

TÜRK FUTBOLUNDA BİTMEYEN KAOS….

27-03-2024 Yorum yok. 477
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

27-03-2024 Yorum yok. 403
Erdal Uzuner

SEÇİME GİDERKEN

27-03-2024 Yorum yok. 431
Yaprak Akın

KONUT ALMALI MI !

27-03-2024 Yorum yok. 391
Cüneyt Pulant

Alaattin Köseler Gerçeği

27-03-2024 Yorum yok. 477
Hacı Arıcı

BEREKET İKLİMİ

27-02-2024 Yorum yok. 456
Asiye Çakır

ZAMAN VE HAYAT

27-01-2024 Yorum yok. 1070
Tuncay Ünde

SEVGİLİYE MEKTUP

26-12-2023 Yorum yok. 925
Adem Öztürk "Beykoz Sevdalısı"

Ortadoğu Müslüman mı?

25-11-2023 Yorum yok. 786