Bu
yazıma, bir önceki yazımın devamı olarak yazdım.
Yerel
bağlamda Beykoz’daki çocuklarımız, ulusal bağlamda ise ülkemiz çocuklarının
spora yönlendirilmesi için çok programlı bir spor politikası belirlenmelidir.
Tesisleşme,
donanımlı spor eğitmenlerinin yetiştirilmesi, spor kültürünün oluşturulması çok
önemli.
Hepsinden
önemlisi ise atalarımızın da dediği gibi “ağaç yaşken eğilir” atasözünü esas
alarak çocuklarımızın daha anaokulu ve ilkokuldayken sporla tanışmaları, doğru
yönlendirilmeleri için beden eğitimi ve hareket eğitimi dersleri zorunlu
olmalıdır. Bu derslere beden eğitimi öğretmenleri girmelidir.
Ülkemizde
çocuklarımız ne yazık ki ancak 11 yaşına geldiklerinde beden eğitimi öğretmeni
ile tanışıyorlar.
Ancak
veliler ülkemiz spor politikasının bir adım önünde hareket ederek çocuklarını
kendi imkanlarıyla kulüplere yönlendirerek bu eksiği kapatmaya çalışıyor. Tıpkı
sizin ve benim yaptığımız gibi.
Bu
kapsamda amatör spor kulüpleri daha çok desteklenmeli ve kulüp-okul ilişkisi
resmi temellere bağlanmalıdır.
Belediyelerin
kendisinin kulüp kurması spora dar bir bakışı ile bakmaktır. Yıllardır spora
politik ve popülist temelli, sadece başarıyı hedefleyen bakış açısı ülkemizi
sporda geriye götürmüştür.
Olimpiyatlarda
münferit elde edilen başarılar maalesef toplum geneline yayılamamıştır. Bunun
da nedenlerinden bir budur.