Bilgi bu evrende insan için en değerli olan şey, bilgi... Bilgi içinse; okumak,
araştırmak öğrenmeye açık olmak, potcast dinlemek gerek…
Bunlarda yetmez ise mentor desteği almalı. Bunları tamamladığımızda
güçlenmiş oluruz. Mış... gibi yapmadan, gayretli ve özenli biçimde öğrenmeye, bilgilenme
ye açık olmalı insanoğlu…
Günümüzde bütün bunlardan en az ikisini dahi yapmadan her konuda bilgi
sahibi olduğunu sanarak yerli yersiz karşıt durma alışkanlığı var bir kesimde. Öğrenilmesi
gerekenler içerisinde en değerli olanlardan biri de araştırmak. Araştırmak,
kişiyi kendi zamanı ve bildiklerinden çok daha öteye taşır. Yeryüzünde hemen her
şeyin bir "Geçmiş 'i" vardır. İşte o zamanları yaşayanlar. Tecrübe
dediğimiz birikim gibidirler. Şimdilerin "Deneyim" dediği tecrübe bir
gün mutlaka herkese lazım olur. Ve o tecrübeye saygı duymakta insani bir durum.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmakta zordur.
İnsanı değersizleştiren, geçmişe, geçmişte yaşayıp emek verenlere, onların
düşe kalka yaşadıklarına, tecrübe dediklerimize saygı duymaz isek, yarın aynı
konumda olabileceğimizi "Empati" yaparak bulabiliriz.
Halk dilinde, ahh şimdiki aklım olsaydı... dememiz bile geçmiş ve
yaşayanlara kulak vermemiz gerektiğini anlatmıyor mu?
Hepimizin bir geçmişi var, ülke olarak aile olarak, toplum olarak, birey olarak,
kurum ve kuruluş olarak... Hatta, dünya olarak. Bugünkü tartışmaların olması da
doğal olduğu gibi zenginliklerimiz. Ama, doğru yerde ve doğru biçimde
kullanırsak...
Tartışırken empati yapmak, konunun içeriklerine ve derinliklerine inmek
gerekmektedir. Savunduğumuz konu veya kişilerin üzerinde çalıştığı olayların
çözülerek azalıp azalmadığı, bugünkü gelinen noktanın geçmişten iyi olup
olmadığına da bakmak gerek. Bunu tahlil etmenin en güzel yolu ise, oraları
öğrenmekten geçiyor. Araştırıp bilmez isek yanlış değerlendirmelerde bulunuyor
oluruz.
Her konunun doğrusu bizi yukarı taşır. Başında olup Yönettiğimiz her ne
ise, "ivme" kazanmıyor ya da kazanamıyorsa orada başarısızlık vardır.
Başarısızlığı savunmak ve geçmişin zaferlerini, iyi taraflarını görmezden gelip
"karşı "durmak gelişimin en büyük düşmanıdır.
Üzerinde çalıştığınız konu ya da konular her defasında önünüze gelip
tekrarlanıyorsa orada bir sorun var demektir. Ya yöntemler yanlış ya da
Yönetenler eksiktir. Eksiklik bir kusur değildir. Eksikliği gidermeye çalışmak
içinse, önce özgüven sahibi olmayı gerektirir.
Donanımlı olmak, zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı insan olup, sosyal ve
iletişim sahibi olmaktan çok, yenilikçi kimseyi taklit etmeyen, hobileri olan
örnek insan, örnek çalışmalar ile çevresine ışık tutan yol gösterendir.
Bilginle, fikirlerinle, birikimlerin ve yeteneklerin ile. Böylesi insanlar
üretken olup, projeler geliştirir, toplumun ufkunu açacak organizasyonlara imza
atar. Kıskanç insanlar ise bütün bunları görmezden gelerek, önce kendilerini
sonra da bulunduğu toplumlara zarar verirler.
Onlar, yıllarca farkında olmadan "fasit" daire çizerler de
farkında olmazlar. Çünkü "Auraları" açık değildir. İşte bu nedenle, önce
bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bilgi sahibi olan her ne ve kim se,
"Güçlü ve doğru "olan o dur.