EĞİTİMİN ŞAŞAN TERAZİSİ

30-05-2025 2420 Yorum yok. Yorum Ekle

EĞİTİMİN ŞAŞAN TERAZİSİ

Eğitim sistemimizde üç temel aktör var: öğretmen, veli ve öğrenci. Bu üçgenin sağlam olması, eğitimin de sağlıklı ilerlemesini sağlar. Ancak bazı durumlarda bu üçgenin bir ucu fazla güçlendiğinde, diğer iki köşe sessizliğe mahkûm kalıyor. Bugün, bazı okullarda bu dengesizliğin acı sonuçlarını görüyor, duyuyor, yaşıyoruz. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Zor koşullarda çalışan, yüzlerce öğrencinin gelişiminden sorumlu olan öğretmenlere büyük saygı duyuyoruz. Ancak bu, öğretmenin her koşulda sorgulanamaz olduğu anlamına gelmemeli. Maalesef bazı okul müdürleri, öğretmenle ilgili gelen her veli şikâyeti peşin peşin reddediyor; daha öğretmeni dinlemeden değil, veliyi dinlemeden kapıyı kapatıyor. Bir veli çocuğuyla ilgili ciddi bir sıkıntıyı anlatmaya çalışıyor. Belki öğretmenin davranış biçimi, iletişim dili ya da tutumu öğrenciyi olumsuz etkiliyor. Fakat Veli, muhatap bulup durumu anlatamıyor. Bu durumda veli kendini dışlanmış hissediyor, çocuk ise anlaşılmadığını düşünerek okuldan kopuyor, gitmek istemiyor. Oysa adalet, sadece bir tarafı korumakla sağlanmaz. Adalet, her tarafı dinleyerek ve gerçeği arayarak inşa edilir. Bazı Müdürler, her eleştiriyi savuştururken, aslında Öğretmeni değil sistemi yıpratıyor. Çünkü öğrenci kendini değersiz hissettiğinde, veli dışlandığını düşündüğünde, o okulda güven ortamı yok olur. Bu güvensizlik, öğretmeni de sonunda yalnızlaştırır. Eğitimde asıl ihtiyaç duyulan şey “taraftarlık” değil, “empati”dir. Gelen şikâyet, çözüm üretmek için dinlenmelidir. Veli de öğretmeni suçlamak için değil, iş birliği kurmak için konuşmalıdır. Öğrenci ise bu süreçte özne olduğunu hissetmeli, pasif bir izleyiciye dönüşmemelidir. Her olayda öğretmeni haklı görmek ne kadar sığsa, her durumda veliyi haklı görmek de o kadar tehlikelidir. Eğitim, terazisi hassas bir denge sistemidir. Müdür bu terazinin kefelerini dengeleyen kişidir. Bir tarafı sürekli ağır bastırırsa, sistem çöker. Belki de bu üçgenin tam ortasında, sessizce bekleyen bir çocuk vardır kim bilir... Ne öğretmene tam anlatabiliyor derdini ne veliye... Okula gelirken midesine ağrılar giriyor, tahtaya kalkmak istemiyor, göz teması kurmaktan kaçınıyor. Ve bir gün, belki de tek isteği olan “beni anlayın” çağrısı, duyulmadan zaman geçip gidiyor, çocuk bu yaralarla büyüyor. Oysa bir çocuk dinlenmediğinde, sadece bir öğrenci değil; bir gelecek kayboluyor...

Asım Özdemir

Amatör Spor Dünyasının Bilinmeyenleri

09-08-2025 Yorum yok. 1381
Ozan Derviş

VEFA DUYGUSU BEYKOZ’DAN NEDEN HİÇ GEÇMEZ

29-07-2025 Yorum yok. 2092
Neyir Erkan Şişman

Adalet Kimin Kaleminde?

29-07-2025 Yorum yok. 1937
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

YAZIP ÇİZMEK…

29-07-2025 Yorum yok. 2059
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

BEYKOZ’ DA KADIN EMEĞİ PAZARI

29-07-2025 Yorum yok. 1844
Hacı Arıcı

CENNET; KARDEŞ OLABİLENLRİN YERİDİR.

29-07-2025 Yorum yok. 1714
Cüneyt Pulant

Alaattin Köseler Başkanla...

29-07-2025 Yorum yok. 1962
Yaprak Akın

Yoğunluk Transferini Detaylandıralım mı!

29-07-2025 Yorum yok. 1741
Erdal Uzuner

YAZA SAVAŞLA GİRERKEN

03-07-2025 Yorum yok. 2239
Asiye Çakır

İNSAN İNSANA…

30-05-2025 Yorum yok. 2199
Tuncay Ünde

UZAKSIN BANA

28-01-2025 Yorum yok. 2904