EĞİTİMİN ŞAŞAN TERAZİSİ

30-05-2025 2487 Yorum yok. Yorum Ekle

EĞİTİMİN ŞAŞAN TERAZİSİ

Eğitim sistemimizde üç temel aktör var: öğretmen, veli ve öğrenci. Bu üçgenin sağlam olması, eğitimin de sağlıklı ilerlemesini sağlar. Ancak bazı durumlarda bu üçgenin bir ucu fazla güçlendiğinde, diğer iki köşe sessizliğe mahkûm kalıyor. Bugün, bazı okullarda bu dengesizliğin acı sonuçlarını görüyor, duyuyor, yaşıyoruz. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Zor koşullarda çalışan, yüzlerce öğrencinin gelişiminden sorumlu olan öğretmenlere büyük saygı duyuyoruz. Ancak bu, öğretmenin her koşulda sorgulanamaz olduğu anlamına gelmemeli. Maalesef bazı okul müdürleri, öğretmenle ilgili gelen her veli şikâyeti peşin peşin reddediyor; daha öğretmeni dinlemeden değil, veliyi dinlemeden kapıyı kapatıyor. Bir veli çocuğuyla ilgili ciddi bir sıkıntıyı anlatmaya çalışıyor. Belki öğretmenin davranış biçimi, iletişim dili ya da tutumu öğrenciyi olumsuz etkiliyor. Fakat Veli, muhatap bulup durumu anlatamıyor. Bu durumda veli kendini dışlanmış hissediyor, çocuk ise anlaşılmadığını düşünerek okuldan kopuyor, gitmek istemiyor. Oysa adalet, sadece bir tarafı korumakla sağlanmaz. Adalet, her tarafı dinleyerek ve gerçeği arayarak inşa edilir. Bazı Müdürler, her eleştiriyi savuştururken, aslında Öğretmeni değil sistemi yıpratıyor. Çünkü öğrenci kendini değersiz hissettiğinde, veli dışlandığını düşündüğünde, o okulda güven ortamı yok olur. Bu güvensizlik, öğretmeni de sonunda yalnızlaştırır. Eğitimde asıl ihtiyaç duyulan şey “taraftarlık” değil, “empati”dir. Gelen şikâyet, çözüm üretmek için dinlenmelidir. Veli de öğretmeni suçlamak için değil, iş birliği kurmak için konuşmalıdır. Öğrenci ise bu süreçte özne olduğunu hissetmeli, pasif bir izleyiciye dönüşmemelidir. Her olayda öğretmeni haklı görmek ne kadar sığsa, her durumda veliyi haklı görmek de o kadar tehlikelidir. Eğitim, terazisi hassas bir denge sistemidir. Müdür bu terazinin kefelerini dengeleyen kişidir. Bir tarafı sürekli ağır bastırırsa, sistem çöker. Belki de bu üçgenin tam ortasında, sessizce bekleyen bir çocuk vardır kim bilir... Ne öğretmene tam anlatabiliyor derdini ne veliye... Okula gelirken midesine ağrılar giriyor, tahtaya kalkmak istemiyor, göz teması kurmaktan kaçınıyor. Ve bir gün, belki de tek isteği olan “beni anlayın” çağrısı, duyulmadan zaman geçip gidiyor, çocuk bu yaralarla büyüyor. Oysa bir çocuk dinlenmediğinde, sadece bir öğrenci değil; bir gelecek kayboluyor...

Asım Özdemir

SPOR ETKİNLİKLERİ

13-10-2025 Yorum yok. 463
Ozan Derviş

Dün Dündür, Bugün Bugündür

26-09-2025 Yorum yok. 1415
Neyir Erkan Şişman

Vefasızlık da Hatırlanır

26-09-2025 Yorum yok. 1175
Erdal Uzuner

GERÇEK GÜNDEM

26-09-2025 Yorum yok. 1164
Cüneyt Pulant

Ben Umudumu Kaybetmedim

26-09-2025 Yorum yok. 1241
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

AYASOFYA

26-09-2025 Yorum yok. 929
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

Toplumsal Çöküş

26-09-2025 Yorum yok. 1242
Hacı Arıcı

Kendini Düşünen İnsan ve Hayattaki Sınavı

26-09-2025 Yorum yok. 1036
Yaprak Akın

Ekonomi, Rayiç, Vergi, Satış Zinciri !!!...

03-09-2025 Yorum yok. 2285
Asiye Çakır

İNSAN İNSANA…

30-05-2025 Yorum yok. 3988
Tuncay Ünde

UZAKSIN BANA

28-01-2025 Yorum yok. 4711