Dördüncü yüzyıldan yirminci yüzyıla kadar dünyanın en önemli ve büyük metropolleri arasında bulunmuş, dört büyük İmparatorluğa 160 yıl boyunca başkentlik yapmış,

Avrupa ve Asya kıtalarının kesiştiği noktada, çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürleri kalbinde barındırmış, her alanda bir dünya şehridir İstanbul.  

Tarihi Yarımada’da kurularak gelişmeye başlayan İstanbul’un ilk yerleşim yerleri Anadolu yakasında Kadıköy, Adalar, Üsküdar, Beykoz, Avrupa yakasında Çemberlitaş, Eminönü, Bakırköy, Balat, Karaköy, Beşiktaş, Sarıyer diyebiliriz.

Bu muhteşem şehirde, gezebileceğiniz ve görebileceğiniz; 12 saray, 158 kilise, 57 müze, 54 adet koru ve özel orman bulunmakta.

Osmanlı döneminde, zamanın en iyi mimarlarına yaptırılan 34 bin köşk bulundukları konumlara değer katmakta. Köşklerin bulunduğu semtlerin ve sokakların ruhu inanın bir başka…

İstanbul’da 57 üniversite bulunması, bu şehirde mülk sahibi olmak için önemli bir kriter.

Şehir hatları tarafından işletilen 40 adet iskele ile İstanbul’u denizden yolu ile de keşfetmek mümkün (Gençlerimizin şimdiden İstanbul’u keşfe başlaması lazım).

Kısacası İstanbul; bir liman şehri, ticaret ve finans şehri, sayısız orta ve yükseköğrenim kurumlarıyla bir eğitim şehri ve kültür şehridir.

İstanbul kendinizi hiçbir zaman yalnız hissetmeyeceğiniz, büyülü bir şehirdir.

Bana göre, tüm ülkeler bu şehirde toplanmış.

Kalabalık semtler olduğu gibi, şehrin merkezinde köy-kasaba hayatı gibi yaşayabileceğiniz bölgelerde mevcut.

İster plazalarda veya büyük donanımlı-aktiviteli lüks sitelerde yaşa, istersen eski İstanbul semtlerinin birinde.

Kendini nereye ait hissediyorsan, yaşayabileceğin yüzlerce mahalle var İstanbul’da.

Eski İstanbul mahallelerine, yeni İstanbul mahalleleri, yeni yaşam alanları eklenmeye devam ediyor. Bazı mahalleler yenileniyor, bazıları yenilenmeyi bekliyor. Tabii ki bana göre İstanbul demek, 2 köprü civarındaki konumlar demek. Bir ayağın Avrupa kıtasında ya da Asya kıtasında. Aktif bir iş hayatınız yoksa, köprülere yakın olmak zorunda değilsiniz. Belki de işinize giden yol köprülerden geçmiyor, belki de araç kullanmıyorsunuz. İyi okullara yakın bir bölge veya sosyal imkanlara yakın bölgelerde size iyi gelebilir. Size en iyi gelebilecek bölgeyi gezerek, görerek keşfedebilirsiniz.

Tebdili mekânda ferahlık vardır derler. Günler sonra Ramazan ayı başlıyor. Şimdiden Hayırlı Ramazanlar Diliyorum. Sevgiler