Atamız sayesinde, her 24 Kasım’da Öğretmenlerimize olan saygı, sevgi ve minnettarlığımızı sunma imkânı buluyoruz.
Bu anlamlı günü, namına yakışır şekilde kutlayanlar bir
kenara, diğer tarafta ise bu durumu tamamen ticari kaygılar zincirine
dönüştürenlere seslenmek istiyorum. Bazı okullarda veli gruplarının aylarca
çalışması sonucu neredeyse toplanan bir asgari ücretle, öğretmenlere hediyeler
sunuluyor.
Kulaktan kulağa gelen duyumlara “yok artık” diyerek
dillendirmek bile istemiyorum.
Kalben ellerimizle Öğretmenimiz için yaptığımız
hediyelerden, bugün buralara gelmek çok üzücü.
Bu yazıyı, Öğretmen olma şerefine erişmiş biri olarak
kaleme almak istiyorum.
24 Kasımlarda sadece hediyelerle geçiştirilen
Öğretmenlerin, genel ama Asıl sıkıntılarına, bu vesileyle değinmek istiyorum.
Bir yandan ekonomik sıkıntılar, geçim sıkıntısı almış
başını giderken, yaşanılan bu abartılı sahneler, hepimiz gibi, benim de
dikkatimi çekiyor.
Öğretmenler, genel olarak maddi zorluklar yaşasalar da modern
eğitimin getirisi olan olumsuzlarla daha derinden boğuşmaktalar.
Köy Okullarında Öğretmen bulma derdi varken, Şehir
okullarında ise kalabalık sınıflar sorun teşkil ediyor.
Bir sınıfta 40kişiden fazla öğrenci bulunması demek,
öğretmenin işinin zorlaşması demek. Bu durumla uğraşmak, başlı başına
yaratıcılık ve sabır gerektirir.
Öğretmen, Öğrencileri derse adapte ederken geçen süre,
dersi işleme ve müfredatın gerisinde kalmama telaşı, grup olarak öğrenilmesi
gerekenler,
Öğrencilerin akranlarıyla iletişimi öğrenmelerine
yardımcı olmak, eğitim sisteminde yapılan değişiklikler ve uygulama, uyum
sağlama aşaması derken bu liste çok
Daha uzuyor.
Özellikle Ortaokul ve Lise düzeyinde okulların teknolojik
ve dijitalleşme yolunda kaynaklarının yeterli olması gerekir.
Örneğin; bir okulda tüm bilgisayar ve donanımları
bulunurken diğer okulda bilgisayar açılmıyor ya da başında 4 çocuk birlikte
oturmak zorunda kalıyor.
Bakın bu düzen 90’lı yılların düzenidir. 45 kişilik
sınıflar, sırtımızı yasladığımız çantalar ve 3 kişi oturulan sıralar...
Eğitimde bir arpa boyu yol gidilemediğini, fizibilite
raporları dışında gelin buyurun, birkaç okul gezerek, reelde gözlerinizle
görün.
Hala sistemsel değişiklikler gündemdeyken, ben biraz daha
gerçekçi olup olan bitenin küçük bir kısmını yazıya dökmek istedim.
Bir kez daha tüm Öğretmenlerimizin, Öğretmenler Gününü kutluyorum,
amacım halının altına süpürülenleri hatırlatmaktı.
Saygılar
Neyir Erkan Şişman