Yaşamının büyük bir bölümünü doğup
büyüdüğü memleketine adamış, oranın gelişmesi için çaba sarf etmiş biri olarak,
başladığı günden bu yana her şeyi, işi gücü, tatili bir kenara bırakıp Temmuz
ayının ilk Cumartesi’si orada olanlardan da biriyim.
Rahmetli Rauf Denktaş, Vali
Yazıcıoğlu ve birçok siyasinin yer aldığı toplantılar da maalesef Mesudiye
Halkı ve esnafını yeterli sayıda görmek mümkün olmadı..!!
Oysa, Doğrudan Demokrasi konulu bu
toplanmanın öncelikleri, ilçemizin ve halkımızın sorunları ve onlara çare
olabilecek çözüm yolları ve öneriler olup ta birkaç yılda sırası ile yoluna
konulması gerekirken, 33. oturumda hala aynı başlıklar gündem maddelerinde
açılıyorsa, burada başarıdan söz etmek mümkün değildir.
1994 yılında İstanbul Mesudiyeliler
Derneğimize aday olduğumda ,ben ve arkadaşlarım, ilçenin sorunlarını ,öncelik
sırasına göre nasıl ve ne şekilde çözüleceğini ve birlik beraberliğin, bölünmeden
parçalanmadan, her alanda ‘’GÜÇLÜ’’ bir Mesudiye toplumunun nasıl yaratılacağının
reçetesini taaa o yıllarda ve sonrasında da dile getirmemize rağmen,
oluşturulan ‘’YAPI’’ sayesinde üzeri hep karartıldı !!
Ve bu günlere gelindi…
Bu yılın oturumunda büyük bir ‘’SKANDAL’’
a şahit olduk..!!
Öncelikle, birbirinden kopuk ya da
habersiz derneklerin aynı gün ve kurultay toplanma saatine denk gelen zaman diliminde
yaptıkları etkinlikler. Diğer taraftan, bu sebeple ilk defa geç başlayan
oturum..!!
Tam buna, eyvallah, olur böyle şeyler
derken, yıllardan beri organizasyon bakımından koskoca bir ‘’SIFIR’’ olan düzen
tertip, mikrofon ayarının üzerine,
Başlığı, Doğrudan Demokrasi olan
oturumu yönetecek Divan heyetinin ‘’ANTİDEMOKRATİK’’ seçimi yanı sıra, önceden
hazırlanmış, aşağı yukarı her oturumda ‘’KADROLU’’ isimler, hatta teklifin
altına hep aynı isimlerin imzasını duymak Kurultay ruhuna aykırı iken,
33.Kurultay toplantısında da bir ilk
yaşandı…
Dernek başkanının kendisini Divan
Başkanı ilan etmesi ile salonda büyük bir şaşkınlık yaşandı. Bu oturumların
müdavimleri ile toplantı salonundakiler, homurdanmakla yetindiler… ama biri de
kalkıp, BU NE REZALET DEMEDİLER!!
Ardından, tarihi yaklaşan ve önemli gündem maddesi ile ilgili ‘’DÜNYA
DEMOKRASİ FORUMU’’ yetkilisi Aziz Ekşi hocamızın slayt eşliğinde yapacağı sunum
ve bilgilendirmeyi 15 dakika ile
sınırlaması ayrı bir ‘’FİYASKO’’ idi ,birde bunu, yıllardır gündemde tutulan ve
sonuç alınamadığı gibi kısır bir döngü haline gelen orman, çevre, hes ,yollar
gibi konularda onlarca konuşmacıya söz vererek ‘’ZAMANI’’ öldürdü!!
Buda yetmedi, son üç konuşmacıya söz
vereceğim demesine rağmen, birini kürsüye davet edip, ardından diğer iki
konuşmacıya, dilek temennilerde söz vereceğini söylemesi salonda gerginliğe
sebep oldu.
İşte o iki kişiden biri çok önemli
idi..!!
Zira o kişi, Tekin Toklucu’nun
1994’de başlayan Mesudiyeliler Derneği çalışmaları ve sonrasında İstanbul
Mesudiye Spor Kulübü Yönetim kurullarındaki en değerli ‘’YOL ARKADAŞI’’ ve
Genel sektereri, Mesudiye’de ve İstanbul’da yapılan tüm sosyal oluşumlardaki
etkin insan, Mesudiye Yarı Maratonu Organizasyonu’nun bir parçası ve yılların
Basın ve medya duayeni Kemalettin ERKAN Doğuş Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve
Başyazarı Ozan DERVİŞ’idi.
Ve tabi ki onun ısrarla konuşmak
istemesini engelleyemedi, engel olamazdıda. O’ da geçmişten bir iki örnek vererek
toplantı ve yönetim şeklinin anti demokratik olduğundan ve bu konuda neden
yıllardır ısrar edildiğini anlamadığımızdan söz etti.
Ama 33.oturumun en can alıcı konuşmasını,
görev süresi biten, Sayın Kaymakam yaptı.
Kısaca; Bırakın okyanuslarda yüzme
hevesini..!!
Sizler önce, Melet ırmağında yüzmeyi
becerin…!! dedi
Ve daha bir çok şey..!!
Tıpkı, ben ve arkadaşlarımın 33
yıldan buyana söylediklerimizin ‘’ÖZETİ’’ gibiydi…
Arkası, gelecek sayıda…
Saygılarımla