Kendi yaşam
parçalarım, Ailem, çocuklarım ve işim dışında en çok ilgilendiğim spor ve
siyaset iklimlerinden memnun değilim. 1983 yılından bu yana toplumun içindeyim,
gerek sportif faaliyetler gerekse sivil toplum kuruluşları ile ilgili
çalışmalarım oldu.
Büyük bir
kesim, beni spor insanı olarak tanısa da başka başka alanlarda da çalışmalarım
oldu ve hala devamda ediyorum. İş hayatım, bana iyisiyle kötüsü ile çok ama çok
şey kattı. En önemli unsuru da bu sayede her seviyeden ve her alandan insan
tanıdım. Analiz edip, fikrim oldu. Tam bir tecrübe. Hayat üniversitesi, gerçek
eğitim alanı. Nice diplomalılar eğitip sundum piyasaya. Spor ile ilgili duruşum
belli. Takım tutarım ama objektif olmaya en üst seviyede dikkat ederim. TV programcılığımı
bile, sabah kuşaklarındaki gibi showa yönelik değil, özellikle gençlerimiz ve
onların gelişimleri ile alakalı ekranlara taşıdım.
Eğitim
benim olmazsa olmazlarımın ilk sırasındadır. Sosyal medyayı da iyi
kullananlardanım. Tanıdığım, tanımadığım ama arkadaş olduğum hemen herkesin
eleştiri ve övgü dolu yorumlarına yapıcı bir yaklaşım da bulunmaya gayret sarf
ettim, ediyorum da. Yarım asrın üstünde yetişkinliğe sahip bir vatandaş olarak,
ülkemde vukuu bulan hiçbir şeye duyarsız ve kayıtsız kalmam mümkün değil. Kimse
de beklemesin. İlkelerimden birisi; Önce kendini bileceksin, ben kimim, neyim,
ne biliyorum ve topluma ne verebilirim, diye düşünmektir.
Aynanın
karşısına geçip kendimi sorgulayabilirim ve ondan sonra sahneye çıkarım. Maalesef
1980 darbesinden sonra Meclise giden yol çok çok kolaylaştı. Hele hele genç
yaşlarda siyasete atılmışsanız ve de başarılı, devamlılığı olan
partizanlığınız(!) varsa liyakati ön
planda tutan partiler de basamakları çıkmak mümkünken, günümüzde tıpkı sporda
olduğu gibi Endüstriyel siyasetle karşı karşıya bir durum yaşıyoruz. İşte bu
yüzden, iki defa Meclis üyeliği seviyesinde deneyip gördüğüm siyasetin çirkin
menfaatperes, adam satan ve kişilik zedeleyici izlenimlerim sonucu, üç adım
geri çekilip izliyorum ve bugünkü ortamı gördükçe, idealist bir insan olmamla bir
kez daha gurur duyuyorum.
Cebine
biraz para giren herkes, vasıta değiştirir gibi ondan inip bir diğerine
binerek ve bir an evvel müracaat edip sosyal medyada
görsel paylaşmayı büyük bir kar sanarak daha ilk günden başlıyorlar tura. Acı
olan şu ki; her paylaşımın altına, hayırlı olsun yorumları birbirini takip
ederken, kimse ne ilkelerine, eğitimine, diksiyonuna, yaşam biçimine ve de
hobileri olup olmadığına bakmadan yazılan ‘’hayırlı olsun’’ yorumları.
Gerçekçilikten
ne kadar uzak.! İşte bu yüzden araştırmasız, ezbere ve kayırmacı durum. Bugün çoğunluğumuzun
şikâyetçi olduğu liyakatsiz siyasetçileri Meclise taşımaktan öte gitmiyor. Toplum
yöneticiliğin ilk basamağı sayılan dernekler ve akil insanlar bile bu konuda
zayıf ve yetersiz kalmaktadır. Her sivil toplum kuruluşunda görev alan kendini
oldum(!) sanıyor.
Bugünkü
konjektör de önümüzdeki seçime giderken, özellikle mevcut Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip ERDOĞAN gitsin de; KİM GELİRSE GELSİN!! Demek ne vahim. Ve bu
uğurda, 45 yıldır bu güzelim ülkemizin, bütçesini silahlanmaya akıttıran, bebek,
asker, halk, eğitimci, akademisyen, korucu demeden kurşun sıkan terör örgütünün
siyasi uzantısı ile dahi, tavizler vererek işbirliği yapmanın vatan hainliği
olduğunu düşünüyorum.
Bu düşüncem
terör ile arasına mesafe koymayan, koyamayan tüm siyasi uzantılar için
geçerlidir. Bu iktidarın tercihi olsa da ‘’Vicdanı Hür irfanı Hür’’ hiçbir vatanseverin
de bu bozguncu yapıya prim vermeyeceğinden eminim.
Kaldı ki; bir
yan da Emperyalistlerin sevmediği Erdoğan. Diğer taraftan, terör örgütünün, terörist
ve silahlanma konusundaki finansörlerinin desteklediği Bay Kemal ve 7 topal
ayakları !! (yedi düvel gibi!!)
Ben bunları
yazınca, vakti zamanında Mesudiye’de Kaymakamlık yapmış ve şimdi Ege’de Valilik
yapan Devlet memuru bana atıfta bulunarak; bu ülkede ikinci bir Hulki CEVİZOĞLU
fazla…diyerek beni onurlandırmaktadır..
Dr. Hulki
Cevizoğlu, gazeteci, sosyolog ve TV programcısı olarak çok iyi bir ATATÜRKçüdür.
Ülkemizin erozyona uğrayan siyasi yapısından nasibini almış ve satılmışlılıkla
(!) suçlanmaya başlanmış ama onu bunlarla suçlayanlara Sosyal Demokrat ve
Atatürkçülük konusunda dersler verecek donanımda biridir.
Benim gibi
düşünmeyen benden değildirin mağdurlarından biridir..!! Daha seçilmeden, asacağız
(!), keseceğiz (!) Terörle iltisaklı oluşu mahkemece onanmış, eli kanlılara
özgürlük ve daha birçok sebep…
Üniter
Devlet yapısına en ufak bir leke sürenleri en iyi, Vatansever Milliyetçi ve Atatürkçü
Halk temizler. Bunu bir kenara not edin.