Bugün bir betimleme ile yola çıkmak istiyorum. Çınar ağaçları herkesin
bildiği gibi heybetli ve ulu ağaçlardır. Bu heybetleri nedeni ile de bende
güvenin, hayata tutunmanın, metanet ve sabrın sembolü olmuşlardır hep. Öyle
mağrur ve öyle güven verici duruşları vardır ki;
İnsan büyüklükleri karşısında hayranlıkla
saatlerce seyredebilir onları. Uzun ömürlü olmalarından olsa gerek bilgeliği çağrıştırır
yine. Sabır vardır, metanet vardır, ağır ağır büyür boyuna doğru, boyunu büyütürken
gövdesi de genişler, salar köklerini en derinlere toprağını kucaklar gibi hayata
tutunur. Görkemli gövdesiyle güven hissi uyandırır, yaslanmak istersiniz gövdesine,
dinlenmek bir “oh” çekmek, yüklerinizden, ağrılıklarınızdan kurtulmak; kim
zaman soğuğun ayazında rüzgârı arkanıza almak, kimi zaman da yazın sıcağında
içinizdeki esinti olur yapraklarıyla serinlersiniz. Dokunmak isteriniz sarılmak,
pürüzlü gövdesine. Girintili çıkıntılı dokusu, gövdesindeki kabuksu detayları tecrübelerini
anlatır. Kimi yerleri soyulmuştur. Kimi yerinde ise öyle kalın kabuklar vardır ki;
yaşanmışlıkların acılarını, izlerini
saklar gibidir onun altında. Kalmıştır
onlar öylece bedeninde. Derin çizgileridir sanki hayatın gövdesinde bıraktığı
bu kabuklar. Onların altından içine
girmek, korunmak, gizlenmek, saklamak ihtiyacını uyandırır sizde. Dalları yaprakları
en tepelerdedir çocukları gibi tepesinde taşır onları. Öylesine korur onları bir
baba gibi Çınar ağaçları…
Öyle bir sarsıntıda yıkılıp gitmezler. Buradayım her daim yanındayım der
gibidir bana olan hissiyatı.
Bende Babadır Çınar ağacı bu hisle birleşir. Gözlerinizi kapatıp Babanızı
bir Çınar ağacı olarak düşündüğünüzde nasıl da özdeştir. Babanız hep özeldir,
büyüktür herkesten daha uludu. Boyu kısa bile olsa heybetlidir hep. Sizin ulu
ağacınızdır o. Herkesten güçlüdür. Hayatın zorluklarına her daim karşı durur.
Sizi tepesinde taşır, yüzündeki kırışıklıklar, saçındaki aklar kabuklarıdır,
hayatın tecrübeleridir. Hep yaslanmak istersiniz zor zamanınızda kucağına
sığınmak içine saklanmak. Gittiğinde büyük yokluk, yoksunluk hissedersiniz. Artık
içine girip saklanacağınız sizi koruyan o heybet yoktur ve sırtınız artık hiç
zaman ısınmaz.
Hayattayken herkesin kıymetini bilmek, değerini vermek gerek.
Babama olan tüm özlem ve hasretimle babam nezdinde; hayatta olan ve bu dünyadan göçüp giden tüm babaların
Babalar günü kutluyorum.
Çınarım… Babam… Süleyman Gündüz’ e ithaf en.
Yazıyı
okuduktan sonra ana sayfadaki Çınar şiirimi dinlemeyi unutmayın.
Sevgiyle kalın.