Bindik
bir alamete, gidiyoruz……….., nereye gittiğimiz belli değil…
İthalata
ve dışarıya bağımlı bir ülke haline geldiğimizden, içtiğimiz SU, soluduğumuz
HAVA dışında, nerdeyse tüm temel ihtiyaçlarımız yurtdışından gelmekte. Haliyle Türk
lirası kazandığımız bir ülkede, yaşam şartlarımız döviz kuru hareketlerine
bağımlı ve sürekli değişmekte, 1 harcayacağımız yerde 10 harcıyoruz…
Öyle
bir dönem yaşıyoruz ki; Aldın Aldın!! Sattın Sattın Dönemi!!!
Market
alışverişinde, sonra alırım dediğin her ürün, bir gün sonra zamlanmış. Alsan
bir türlü, almasan bir türlü. Bugün bir karnabahara 24 TL verince, içinde
bulunduğumuz durumun vahametini daha iyi anladım. Karnabaharda mı yurtdışından
geliyor yoksa!...
E
kolay değil, döviz kuruna bağlı, bol gişelerin olduğu, paralı yollardan geçen
her gıda maddesi, tarlanın 10 katı fiyatla satışta, alsan bir türlü, almasan
bir türlü…
Sadece
dolar kuru değil, tüm yabancı para birimlerinin yükselmesi, paramızın erimesine,
yaşamın her alanında zorluklara sebep olduğunu, hep birlikte görüyoruz. Çok
geliştiğimiz ve çok büyüdüğümüz için mi bunları yaşıyoruz.!
Devlet
bu kadar büyüyorsa, halkın alım gücü neden düşüyor. Bu nasıl büyümek, bu nasıl
gelişmek. Nerede adalet, nerede üretim, nerede, sağlık, nerede eğitim…
Umudumuzu
yitirmeyelim dedikçe, akıl almayacak durumlar yaşıyor ve duyuyoruz. Yaşanan bu
durumlar, herkesi etkiliyor, parası olan veya olmayan diye bir ayrım yok. Ticaret
ile uğraşan, yaşamın içinde emek veren her insanın dengeleri bozuluyor.
Bugünlerde bir gün geçecek diyelim… su akar yolunu bulur diyelim...
Bizler
bu durumları da aşacağız elbette. Her durumu aşarak, alıştığımız gibi…. Her
şeye rağmen, gururla kutlayacağımız günlerimiz var çok şükür. Kutlu olsun 29
Ekim Cumhuriyet Bayramımız. Hayatımızda her şey kolaylıkla olsun, mucizeler ve
güzellikler bizlerle olsun,
Sağlık,
Huzur ve Sevgiyle…