Yazıyı
kaleme aldığım saatlerde, Avrupa da UEFA’da “DEPREM” etkisi yaratacak olaylar
meydana geliyordu. Avrupa futbolunun merkezi patronu, UEFA’ya adeta başkaldırı
vardı, İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya gibi gelişmiş futbol ülkelerin 12 takımı
tarafından.
Avrupa,
“Süper Ligi” adı altında. Ama UEFA’nın buna karşı kayıtsız kalmayacağını. Birtakım
yaptırımları uygulamaya geçirerek zengin daha zengin olmaya çalışıp oturmuş
Avrupa futbol sistemini sarsmalarına izin vermeyecektir. Tabi bizim Federasyon
kararı umarım bu şımarıklardan yana olmaz. Çünkü oturmuş ve köklü bir yapı var
ortada…
Yazımın
başlığı aslımda ‘’Futbol iklimimiz’’ olacaktı ama hal böyle olunca ‘’genel ‘’
olsun diye değiştirdim. Konu bizim futbolumuz olunca yazacak çok şey yok..!!
aslında ama yine de bahsetmeden edemiyoruz. Malum Futbol ülkemizde 7’den 97’ye
herkesin bir sözünün olduğu sohbet konusu dur!!
Bu kadar çok
bilen olunca da, bir noktada “İKLİM” de buluşmak mümkün olmuyor. Olamıyor zira
her şeyimiz endüstriyelleşti..!! para en büyük güç oldu. Şimdilik 4 ülke, 12
takım olarak kurulan Lig takımlarına baktığımızda da ‘’Para’’yı görmüyor muyuz?
Her birinin bir stoperi bizim ‘’Büyük’’ takım dediğimiz 4 büyüklerin toplam transfer
bütçelerinin toplamından daha pahalı değil mi?
Ve o takımlar,
bu alt bütçe takımları ile oynamaktan sıkılmış olacaklar ki; zenginliklerine
‘’plus’’ demek için bu yolu seçmiş olamazlar mı? Bu da şu demek oluyor? yeni
bir sponsor, yeni bir yayıncı kuruluş, Bir çok Dünya yıldızını izlemek neye mal
olacak, bekleyip göreceğiz…
Ülkemiz
halkı, hele ki, bu sıkıntılı ‘’pandemi’’ döneminde hayranı olduğu takımın maçlarını dahi zor
izleme imkanı bulurken bir yenisini
nasıl ekranlarına yansıtır bilemiyorum artık.!!
Şimdi bir
hayal kuralım!!
Hazır en
güçlüler bizim dâhil olduğumuz UEFA organizasyonundan çıkmışken, biraz
kendimize çeki düzen verebilirsek, hele bir de Almanya o gruba dahil olurda
,’’henüz ses yok’’ karşımızda onlar da olmaz ise,
Mevcutlar
arasından sıyrılıp Şampiyonlar ligi Finali oynayabilirmiyiz..!? hayal işte, kurmak
serbest..
Hemen
uyanıyorum..!!
Bunun için, çooookkk
yol almamız, çooookk çalışmamız lazım..
Büyük bir
‘’Temizlik’’ gerekiyor…
Federasyondan
başlayarak, MHK, PFDK kulüp yönetimleri, Teknik adamlar, Futbolcular ve pek
tabi ki MEDYA…
Yani zor..!!
Ama imkansız değil...
En tepe ile
en sondan başlayarak adım atabiliriz mesela. Federasyonu siyasetten arındırıp, gerçek
spor adamlarına yönetimleri bırakarak. Tabi bu yetmeyecek oraya gelenler
kazançlarını sadece helal yoldan tercih edecek ve ‘’hak hukuk’’ gözeterek
Adaletli olacaklar...
Her yere ‘’
Dünya malı Dünya da kalır’’ yazısını
asarak..! ve tabi uygulayarak…
Futbolcu
kardeşlerimiz, kazandıkları paraların ne kadar değerli ve büyük olduğunun farkına
vararak,3 günde bir 90 dk. sahnede olmak için milyonların neler verebileceğini
düşünerek, önce birbirlerine, sonra takımına ve taraftarına saygı duyarak
kazandığını ‘’helal ettirecek’’
Hakemler,
onların işi sadece adalet dağıtmak değil, her takıma eşit mesafede olmak ve
oyuncuyu sahada tutmak olmalı, kararlarında bir standart kesin olmalı otoriteyi
bozacak diyaloglardan kaçınmalıdırlar.
Taraftar,
evvela sabırlı olmalı, yöneticileri değil, takımı tutmalı rakibine daima
saygılı olmalı. Sevmek zorunda değil..!! sevgisini evine, eşine çocuklarına
harcamalı bu oyunun kendisi için kazanç değil, eğlence olduğu bilinci ile
hareket etmeli.
Medya, medya
mensubunun, yazarın takımı olmaz. Medyanın takımlardan haber getiren aktaran
muhabirleri olur. Böyle olmadığı için ‘’asparagas’’ haberden geçilmiyor. Ne
yazık ki, aynı konuda her kafadan farklı yorumların çıktığı ortamda sağlıklı
düşünmek de mümkün olmuyor. Kişilerin kafalarından geçen, onların anladığı, bildiği
değil...
Sistemin, Prensiplerin
daha doğrusu bilimsel bir Futbol ikliminin kuralları ile konuşulmalı…
Ve pek tabi,
Eğitici, öğretici Türkçe ile…
Şimdilik bu
kadar efendim. Sağlıkla kalın, mutlu ve umutlu olalım..
Saygılarımla…