Artık köyde
kalmadı, her yer mahalle oldu ya, ağız alışkanlığı zaman zaman resmiyetin
dışında kolayımıza geldiğinde köy diye söyleyebiliyoruz.
Eskiden,
ilçemizde gerek resmi kurumlar gerekse özel kurumlar, halkın sağlığı için
yapacakları denetimleri, yerel basını ve gerekirse ulusal basını davet ederek
yaparlardı.
Son
zamanlarda bu tür denetimler, kesinlikle yerel basına haber verilmeden
yapılmakta ve bazı istisna haber verilenlerde de, danışık dönüşük olduğu
işletmeye gidildiğinde ki davranışlardan açıkça anlaşılır oluyordu.
Maalesef,
geçmiş denetim dönemlerinden eser kalmadı. Kurumlar kendi personeli ile
birlikte hem denetim, hem fotoğrafçı hem de haberci olarak kurumlarının
prestijleri doğrultusunda denetim yapıp, haberlerini ya servis yapıyorlar ya da
bizler sosyal medya hesaplarından görerek haber yapmak durumunda oluyoruz.
Sektörün
içerisinde otuz yıldır bulunmam hasebiyle, bu denetimler basın ile birlikte
yapıldığında çok daha fazla yararlı olmaktaydı ve bunun örnekleri arşivimizde
dolu isteyenler ile paylaşabiliriz.
Bahsini
etmeye çalıştığım konu ile ilgili bir örnek vermek istiyorum, yıllar önce
Muharrem Ergül Başkanın döneminde, sabah ezanı okunmadan başlayan bir fırın
denetiminde ortaya hiç iç açıcı görüntüler çıkmamıştı. Ortaya çıkan olumsuz
görüntünün kanunen cezası neyse ona razı olan işletme sahibi, denetime gelen
ekiplerin etkin bilgilendirmesi ve sorunun çözümüne katkı koyan yerel
haberlerden ve sektörün Sivil Toplum Kuruluşunun çalışmalarından sonra, kısa
bir zamanda Beykoz Fırınları İstanbul’un en hijyenik fırınlarından olmuştu.
Sadece
şahsımı bağlayan konunun yerel basın hatası ise davet almadığımız için hiç
değilse denetimi yapan kurumun kendi haberi olduğunu belirterek mevcut
denetimleri paylaşıyor olmamızdır.
Denetim
sorumluluğu olan kurumların, eskisi gibi yerel basın ile iş birliğinde
yapacakları denetimlerin çözüm noktasında daha etkin olacağı düşüncesindeyim.
Çok zor
olmasa gerek, çünkü geride bırakılan dönem bunun örnekleriyle dolu.