Malum, ülkemizde spor
denilince ilk akla gelen Futbol oluyor. Çok ta doğal aslında. Dünyanın büyük
endüstrileri arasına giren bu sektörün ilk akla gelmesini artık yadırgamıyoruz.
Sayılı kulüplerde
büyük bütçeler dolaşırken, bazı küçük bütçeli kulüplerde büyük oynuyor..! Avrupa’da
örnekleri çok. Bizde haklarını yemeyelim üç-beş. Doğrusu resmi-gayri resmi
alışverişlerin olduğu bu pazarda nemalananlarda olmuyor değil. Yıllardır,
yabancı tartışması yapar dururuz.
Yok sayıları az, yok
Avrupalı, yok Afrikalı… Artık Tanzanya bile futbolcu yetiştirip Avrupa
arenasına sunabiliyor. Avrupa’da bazı kulüpler hem yetiştiricilik yapıyor hem, takır
takır oynuyorlar. Böyleleri bizde yine iki-üç kulübü geçmez. Hatta bir-iki…
Hal böyleyken, seksen
milyon nüfus, genç nüfus hikâyelerine karnımız tok. Öyle ki, işsizliğin tavan
yaptığı ülkemizde, en çok para kazanılan sektörde yetişen pek az..!!
Tepeden tırnağa
değişmemiz lazım. Ne zaman ve nasıl.?? Ve de mümkün mü..?? Belki..!! Ne zaman
vicdanlar temizlenir, alınlar terler… Emek vererek ve işin hakkını vererek
çalışırız belki o zaman.
Çünkü bugün Dünyayı
olduğu gibi bizleri de yöneten kanun yapıcılar, yine bizleriz. Yaşadığımız
Dünyanın güzelliğini yine bizle sağlarız. Gülersek yüzümüz güler. Durup dururken
olmaz hiçbir şey.
Ümit var mı..?? Olmalı.
Emek var mı..? işte soru bu.!!!
Futbol ile başladık
oradan devam edelim. Türkiye de ,Futbol sektörünü elinde tutan birkaç kurum ve
kişi var. Kurumlar, kulüpler, kişiler, yönetici ve teknik adamlar. Futbolcular oyunun
önemli bir parçası. Teknik adam boyutunda ilk akla gelen üç isimden biri, hepinizin
bileceği kişi, Fatih Terim…
Bakıyorsunuz, tek
mesleği Futbol… Önce oyuncu, sonra teknik adam…
Oyuncu iken agresif, sinirli,
kavgacı, külhanbeyi… Gençlik olabilir diyoruz geçiştiriyoruz.
Dünyayı görmüş biri
olarak önümüze koyduğumuzda, ondan örnek insan, yönetici olmasını bekliyoruz.
Atasözlerimizin tamamı içi dolu sözlerdir…
Bir insan, yedisinde
ne ise yetmişinde de odur…
Ya da…
Can çıkar Huy çıkmaz...
Kabul da insan o da etten kemikten, amaaa…ne ekonomik, ne sosyal bir sorunu
görünmüyor... Olsa olsa psikolojik bir sorunu, iletişim problemi var belki..
Eğer böyleyse, destek
alacak maddi gücü var. Utanılacak bir şey değil, destek almak.
Zira işler iyi
gitmiyor. Öyle ki; Terim, antrenör kıyımları, yanlış transfer ve altyapı da
dahil, hiçbir projenin altına elini koymamıştır. Düşünsenize, Yıllarca bu
sporun içinde olacaksınız ve Türkiye geneline yayılan tek bir olumlu projeniz
yok..!!
Mustafa Denizli de
aynı kategoride, diyebilirler ki, biz öneriyoruz, yöneticiler kulak arkası
ediyorlar... O zaman çıkıp tek tek konuşacaklar, menfaatleri uğruna
susmayacaklar.
Vazgeçtim olumlu
projeden, VİRÜS’leri var..!!
Arda Turan, Burak
Yılmaz, Emre Belözoğlu, Felipe Melo, Bülent Korkmaz, George Hagi gibi..
Dikkat ettiyseniz
hepsi Terim talebesi. Hem takımlarında hem de Milli takımda Prim olaylarında, ikilik
yapmada, hakaret ve hırçınlıkta, tribünlere oynamada, Uçak ta olaylarda hep
bunlar var..
Ne güzel, hem
milyonları indir cebe, hem seyirciye ve rakibe saygısızlık et…
Yok böyle bir
dünya..!!
O halde, neden
bildiğimiz, kişinin etrafında döner durur Galatasaray Camiası... Ve neden
aldığı sonuç ve kazandığı kupalar da soru işaretleri bırakır.
Daha yeni ,çıkıp
diyor ki, hakemlere, bu işi yapamıyorsunuz..!! Son on yıldaki kupaları bu
hakemlerle kaldırdığını unutarak. VAR sistemine itiraz ederken, kendi aleyhine
olanı söylüyor. Lehine olanı es geçiyor…
Nerede, Vicdan, Nerede,
Örnek insan..?
Sonuç ortada.!! Tam
bir rezalet... Yönetiminden, birçok antrenör, yüzlerce futbolcu geçmiş birinin,
ortaya çıkardığı bir yıldız var mı??
Yok..
Dönüp bakıyoruz, hep olayların
içinde, O ve Tayfası. Bir İsviçre maçı var, Şükrü Saraçoğlu stadında,, yine
aynı jön..!! ve ekibi, başrolde… Birkaç maçlık cezalar sadece pislikleri
halının altına süpürmekten öteye gitmez. Federasyon dahil kökten yenilenme
lazım. Rahmetli Turgut Özal döneminde TFF’nin özerkliğe gidişi vardı, yine
Rahmetli Hasan Doğan ile devam etti ama Özgener yönetimi ile en başa dönüldü. Demirören
ve yönetiminden se böyle Radikal bir değişim beklemek hayal olur.
Baksanıza, Avrupa
Şampiyonası tanıtımına ,Turizm Bakanlığı tanıtımı gibi otel, deniz, kebap..!!
ve doğa görselleri ile gidiyor...
Tabi, yine hüsran…
Elbette bir gün
olacak, ama ne zaman… Yöneten ve tayfası, mantalite olarak değişirse ancak o zaman...
Sağlıklı kafa, sağlıklı
vücutta bulunur.
Sevgi ve Saygılar