CHP Beykoz Belediye Başkan Aday Adayı Tuncay Tolga Özçakmak, Beykoz Doğuş Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ozan Derviş’in gündeme dair sorularını yanıtladı. Özçakmak “İnsanların gönlünde partili olmamızdan öte, bizim uşak geldi, bizim çocuk geldi şiarıyla beni bağırlarına bastılar, bu beni çok güçlü kılan bir durum. Bana soruyorlar enerjini nereden alıyorsun, ben gerçekten enerjimi gönlünü bize açan yurttaşlarımızdan alıyorum.” şeklinde konuştu.
CHP Beykoz
Belediye Başkan Aday Adayı Tuncay Tolga Özçakmak’ın Kavacık’ta ki çalışma
ofisinde gerçekleşen röportajı orijinal haliyle okuyucularımıza aktarıyoruz.
Ozan
Derviş: Sayın Başkan daha yerel seçim süreci başlamadan, sokağa en erken çıkıp
çalışmalara başlayan ve bu çalışmaları yerel basın ile paylaşan bir Belediye
Başkan Aday Adayı olarak sistemli çalışmalarınız her geçen gün hızlanarak,
günümüze kadar gelmiş durumda, bu anlamda çalışmalarınızı özetlemek ve gelinen
son noktayı okuyucularımızı aktarmak adına röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz
için teşekkür ediyorum. Bu açılım doğrultusunda, çalışmalarınızda gelinen son
noktayı açar mısınız. Devamında ise birkaç sorumuza da cevap vermenizi istirham
ediyorum.
Tuncay
Tolga Özçakmak: “Öncelikle ben röportaj teklifiniz için Beykoz Doğuş Haber
Gazetesi’ne teşekkür ediyor, okuyucularına sizlerin aracılığıyla selamlarımı,
saygılarımı iletiyorum. Evet, yaklaşık 4 yıl önce, demografik yapıyı incelemek
adına bazı arkadaşlarımızla birlikte sahaya çıktık. Son bir, bir buçuk yıldır
da aktif olarak, yarın seçim olacakmış gibi planlı, programlı çalışmalar
yürütüyoruz. Projelerimizi, sahada 3 yıl gezdikten sonra, ekip arkadaşlarımızla
birlikte belirledik. Projelerimiz tam anlamıyla üretim ve istihdam
belediyeciliğine yönelik projeler. Biz, Beykoz’un sorunlarını biliyoruz, Beykoz
halkının beklentisini biliyoruz, gençlerin, kadınların beklentilerini
biliyoruz, bu bağlamda projelerimizi de yoğun istihdam ve üretim alanında
oluşturarak, her evden bir istihdam hayaliyle bu yola çıktım.
Uzun yıllar
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmış, Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Merkezi’nde danışmanlık yapmış, 23 yıldır hem yerelde hem de genelde,
Türkiye’nin en güzide belediyelerinde çalışmış bir kardeşiniz olarak, toplumun
beklentilerini bildiğimi düşünüyorum. Bu bağlam da projelerimizi belirledik.
Sahaya
çıktığımız vakit, ilk çıktığımız zamanla bugün arasında, çok büyük yol kat
ettiğimizi görüyorum, gözlemliyorum. Bu bana büyük bir rehber oluyor,
insanların gözlerinden almış olduğum parıltılar, umut, sevgi; benim her geçen
gün çalışma şevkimi arttıran, daha fazla ne yapabilirimi düşündüren en büyük
doping oldu. Eskiden, ilk Paşabahçe semt pazarına çıktığımda, hayırdır seçim
yok bir şey yok neden geldiniz diyorlardı. Onlara dedim ki seçimde geliyoruz
seçim zamanında mı geliyorsunuz, şimdi geliyoruz seçim yok niye geldiniz
diyorsunuz. Daha sonra dediler ki siz bir daha gelmezsiniz, hatta bizim sosyal
medyada ki videolarımızda da mevcut, 20 gün sonra kapısını bir daha çalınca
esnaf şaşırmıştı.
Biz
seçmenlerimizle gönül bağı kurduk. Anadolu Hisarı’ndan Polonez Köy’e,
Cumhuriyet Köy’den Alibahadır’a tüm köylerimizde ve mahallelerimizde dostluklar
kurduk, ailemizi büyüttük ve puzzle’ın parçalarını birleştirme noktasına
geldik. 31 Mart’ta inşallah puzzle’ın parçalarını birleştirerek voltran oluşturup
Beykoz’da el ele gönül gönüle vererek, kimisiyle horon, kimisiyle halay
oynayacağız. Biliyorsunuz, Anadolu toplumu muhafakar kültürden gelmesine
rağmen, halayda ve horonda, kadını kızı, genci yaşlısı, husumetlisi düşmanı el
ele verir ve o horonu orada kurar. Bizim hiçbir kimse ile problemimiz yok,
herkesle iç içe olacağız, birlikte olacağız. En büyük teveccühü, farklı siyasi
kültürden gelen vatandaşlarımızdan alıyoruz. Takdir edersiniz ki, Cumhuriyet
Halk Partisi’nin Beykoz özelinde yüzde 25-26 olan oyunu yükselterek, Beykoz’da
birinci parti haline getirmek için herkesimden oy almamız lazım.
Burada,
evet bir siyasi partinin elhamdülillah mensubuyum, ama ben Beykoz’da siyaset
yapmaya değil, hizmet yapmaya talibim. Allah bana güç kuvvet verdiği sürece devletin
elini, yurttaşlarıma eşit uzatacağım, kimseyi ayırt etmeyeceğim. Zaten bu
ülkenin başına ne geldiyse ayırımdan geldi.
Ozan
Derviş: Başkanım bize bir cümle ile son bir yılda hızlandırdığınız 4 yıllık
çalışmalarınızı, Beykoz’da sizin döneminizde işsizler iş bulup çalışacaklar mı,
barınma sorunu çözülecek mi, imar durumu nasıl olacak ve ortak yaşam olacak mı?
Beykoz’dan insanlar ağlaya ağlaya gidip, Beykoz’un nüfusunun düşürülüp, yeniden
yapılan planlamayla ekonomisi güçlü insanlar gelip Beykoz’un vizyonu değişecek
mi?
Tuncay
Tolga Özçakmak: Üretim ve istihdam belediyeciliği yapacağımızı söyledik, ilk
önce iş sahası oluşturacağız ki istihdam yaratabilelim. Yani Beykoz
Belediyesi’nin mevcut durumunda personel almak mümkünde değil, çözüm de değil, bu
da bir elin parmaklarını geçmez. Bizim, İstanbul Büyükşehir Belediyemizin nasıl
iştirakleri var, Beykoz’da da biz normal belediyecilik anlayışının dışına çıkıp
üretim üzerine yoğunlaşacağız. Örneğin; kunduracılık yapacağız, turizm
information kuracağız, Paşabahçe ve birçok mahalleyi konumlarına göre kültürün,
ticaretin, sanatın merkezi yapacağız. Buna benzer 35 projemiz var. Bu projeler
yeni iş sahaları oluşturacak, Beykoz’un çocukları Ümraniye’ye, Kadıköy’e,
Üsküdar’a, Şişli’ye gitmeyecek. İşlerini de burada kuracaklar, yuvalarını da
burada kuracaklar, evinin dumanı da burada tütecek, her gittiğim mahallede
bunun sözünü veriyorum. Beykoz’un önümüzde ki 5 sene, 10 sene, 15 senelik
vizyonunu ve kalkınma planlarını ekip arkadaşlarımızla birlikte belirliyoruz.
Düşünebiliyor musunuz, ben aday adayıyken şehircilik, kültür ve sosyal destek komisyonlarımız var. Biz; liyakatli, bu şehrin çocuklarından oluşan kadrolarımızla bu kentin yönetimine talibiz. Her geçen gün büyüyecek ailemizi, Beykoz’un özelinde yarınlara taşıyacak ekiplerimizi kuruyoruz ve her dakikada ekiplerimize katılım sağlıyoruz. Çünkü Beykoz en iyisine layık, 39 ilçede maalesef ki en çok ilgisiz kalmış, hizmetsiz kalmış, ihmal edilmiş ve tabiri yerindeyse çivi bile çakılmamış bir ilçemiz. Ben ve ekip arkadaşlarım, bu konuyu kendimize dert ediniyoruz.
Ozan
Derviş: Başkanım içinde bulunduğumuz dönem sıkıntılı bir süreç, 1984’te
belediyesi kurulan ilçemizin 250 binlik nüfusu bir türlü yukarı çıkmamış,
özellikle düşürülmeye çalışılan bir mantalite var. 15-20 yıldır söylenen, ilçe
nüfusu 100 bin düşürülecek sözü bir zamanlar şehir efsanesi gibiydi ama şuanda
gerçekleşiyor gibi. Eskiden insanlar Beykoz’dan ağlaya ağlaya gönderiliyordu,
şuanda ise kardan zarar ederek gönderilip, yeni yapılanmaya zemin hazırlanan
bir tutum içerisinde gibi bir görüntü var. Yani yüzde 75-80’i orman olan bir ilçede,
küçük bir yerleşim alanında sıkışmış Beykozluyu ilçeden göç ettirmeye zorlamak
çok mantığa uygun bir şey değil. Kullanıma uygun olan makilik yeşil alanlardan,
orman tahrip edilmeden, yerleşim alanları oluşturulabilir ve insanların daha
rahat bir ortamda yaşamaları sağlanabilir. Beykoz’da yaşayan insanlar 2 saat
gidiş, 2 saat geliş 4 saatini yollarda harcayarak heba oluyorlar. Eğer bu
çalışmalarınız başarılı olursa, Beykoz’un geleceğine yönelik atılmış en anlamlı
adım olur.
Tuncay
Tolga Özçakmak: Geçtiğimiz günlerde şehircilik ekibimizle birlikte, İstanbul
Teknik Üniversitesi’nde hem ulaşımı, hem kentsel dönüşümü hem de, Beykoz’un
kalkınmasını masaya yatırdık. Bilim insanlarıyla, siyasi insanları yan yana
getirerek ortak akılla, kendi vizyonumuzu oluşturduk. Bu vizyonla ilgilide
çalışmalarımızı inşallah seçildikten sonra hem yurttaşlarımızın oluruna
sunacağız, hem de hangi proje olursa olsun mahalle toplantılarıyla, halkın
bilgisi ve talebi dahilinde çalışmalarımızı yapacağız. Mesela stratejik
planımızı nasıl belirleyeceğiz; Kılıçlı Köyü’ne gideceğiz, Başkan
Yardımcılarımız, Bürokratlarımız, Muhtarımız, Azalarımız, STK’larımız,
Yurttaşlarımızla çayımızı içeceğiz, diyeceğiz ki ey Kılıçlı Köylüleri, bizden
talebiniz nedir diyeceğiz. Bizi, Beykoz halkı göreve getirdi, ben Belediye
Başkanıyım istediğimi yaparım, böyle bir durum yok. Halk ister biz yaparız,
orada halkın taleplerinin önceliklerini, mesela kreş, hayvan bakım evi, çocuk
parkı, oyun sahaları, öncelik ve talep sırasına göre belirleyeceğiz, bir yıl
içerisinde açılışını gerçekleştirip, ertesi yıl için ne istediklerini tekrar
soracağız. Yani bütçemizi, halkın talepleri doğrultusunda halkın isteğiyle
kullanacağız.
Yerinde
dönüşüm yapacağımız için kentsel dönüşüm noktasında bazı vatandaşlarımızın,
haklı olarak endişeleri var. Hiç merak etmesinler aynı usulü, kentsel dönüşümde
de uygulayacağız, ortak akılla birlikte bu şehri birlikte yöneteceğiz.
Ozan Derviş: Başkanım planlama yapılırken, ekibiniz; bir taslak plan hazırlayıp, o bölgenin halkını toplayıp, bizim taslak planlarımıza ilave etmek istedikleriniz var mı deyip, talepleri aldıktan sonra, planların son halini onlara tekrar sunacak mısınız?
Tuncay
Tolga Özçakmak: Tam da bu noktaya değinecektim, biz ilkokulda ne öğrendik,
Cumhuriyet; halkın kendi kendini yönetmesidir. Biz Cumhuriyet’i tam anlamıyla
uygulayacağız. Halkın yönetimini sağlayacağız, halk kendi kendini yönetecek. Beni,
Beykoz Halkı seçmiş olabilir, bana yetki vermiş olabilir ama benim 5 yıl
boyunca onlara danışmayacağım anlamına gelmez. Ben yurttaşlarımla birlikte
karar vereceğim, birlikte yol yürüyeceğim, belediye olarak üretim yapacağım,
tarım yapacağım, hayvancılık yapacağım. Yurttaşlarımın da özelde yaptığı
ürünleri, mahsulleri de halk marketlerinde satmak için satında olacağım.
Ben seçim çalışmalarım kapsamında, hiçbir kimse hakkında kötü söz kullanmadım, kullanmayı düşünmüyorum. Herkes taş üstüne taş koyacağım diyor, ben daha çok taş koyacağım, herkes bu kent için koşarım diyor ben daha hızlı koşarım. Çünkü ben daha gencim ve gençler benimle 20-25 yıl birlikte yol yürüyebilir. Herkese buradan sesleniyorum; ben 20-25 sene buradayım, 30 yaşından 70 yaşına kadar siyaset yapan insanlara artık teşekkür edip görevi biz gençler yürütecek. Onların akıllarından yararlanacağız, tecrübesinden, bilgi birikiminden faydalanacağız. Yani, bu A parti de B parti de ve C partide de geçerli.
Rahmetli Ecevit, Erbakan, Demirel, Türkeş, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İBB Başkanımız İmamoğlu hep 40’lı yaşlarda Türk siyasetine imza attılar. Bende 41 yaşındayım, 31 Mart’ta da Beykoz’da genç bir Belediye Başkanı olacak. Şöyle bir örnek vereyim; Rıdvan Dilmen, Tanju Çolak, Sergen Yalçın, Hami Mandıralı nasıl futbolcu, çok iyi futbolcu, o zaman neden şimdi oynamıyorlar. Kötü futbolcu oldukları için mi, hayır. Herkesin performans verdiği bir zaman süreci vardır. Sergen’den daha iyisi yok Beşiktaş’ta ama 10 numaralı formayı başkası terletiyor. Bende aynı şeyi söylüyorum, kadro dışında olacak kişiler, takım da olmayacak kişiler, kötü oldukları için değil, artık o verimlilik süreci geçtiği için olmayacak. Biz şuan, Sergen’in nesinden yararlanıyoruz, aklından. Bizde o insanların aklından faydalanacağız. Biz onları dışarı atar mıyız, kültürüne, adetine, geleneklerine bağlı insanlarız. Şunu belirtmeliyim ki ben aday adaylarıyla ilgili asla bir beyanatta bulunmam. Çünkü biz onlarla birlikte çalışacağız, onlar emekçidir, geçmişten bugüne emekleri vardır. Bende 23 yıldır bu partinin bir evladıyım. Ben gözümü millete hizmet etmeye açtım, müteahhitlik yapmadım, bakkalda çalışmadım, muhasebecilik yapmadım, gözümü açtım belediyecilikle, sonra genel siyasete geldim ve en son Allah bana bugünleri nasip etti. O yüzden benim bütün planlarım, bütün konuşmalarım Beykoz ve İstanbul’da 31 Mart Yerel Seçimleri’nde sandıktan altı okun çıkması üzerinedir. Kimin çıktığının önemi yok ama altı okun çıkmasının önemi var. Biz olaya böyle bakıyoruz.
Ozan
Derviş: Seçim sürecine erken adapte olmanın faydasını gördünüz mü?
Tuncay
Tolga Özçakmak: Öncelikle erken kalkan yol alır. Şimdiye kadar 100 binin
üzerinde Beykozlu hemşerimin elini sıktım, Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına
vatandaşlarımıza 50 bin Türk Bayrağı armağan ettim, her şeyden önemlisi
yurttaşlarımızın cenazesinde, düğününde, evinde, pazarda, bahçede misafirleri
olduk, konukları olduk. Bizlere yüreklerini açtılar. Apolitik bir yürüyüş
uyguladık. İnsanların gönlünde partili olmamızdan öte, bizim uşak geldi, bizim
çocuk geldi şiarıyla beni bağırlarına bastılar, bu beni çok güçlü kılan bir durum.
Bana soruyorlar enerjini nereden alıyorsun, ben gerçekten enerjimi gönlünü bize
açan Beykozlulardan alıyorum.
Ozan
Derviş: Son günlerde, partinizin Beykoz Belediye Başkan Adayı açıklanmadığı ve
açıklanacağı gün belliyken, Adayın belli olduğuna yönelik çıkan haberleri nasıl
yorumluyorsunuz?
Tuncay
Tolga Özçakmak: Hiç kuşkusuz herkes yaptıklarıyla anılır, söyledikleriyle
anılır. Ben Beykoz halkı tarafından, özüyle, sözüyle bir insan olarak anılmayı,
10 sene, 20 sene sonrada, bu şekilde anılmayı temenni ediyorum. Beni, özüyle
sözüyle bir, bizim uşak olarak hatırlasınlar. O yüzden kimin ne yaptığından
öte, ben kendi söylemlerimden sorumluyum. O arkadaşların vermiş oldukları bu
haberlerin ne kadar doğru olduğunu veya kaynağı nedir bilmiyorum, bilmediğim
konu ile ilgilide yorum yapmayı doğru bulmam. Ama haberin içeriğinde ki Adayın
belli olduğuyla ilgili durumun, gerçek olmadığını biliyorum. Çünkü hiçbir aday
adayına ben dahil, adaylık tebliğ edilmemiştir. Sokakta bana soruyorlar, adayınız
kim diye. Bende onlara; pazarda, parkta, bahçede, sokakta, meydan da kimi
görüyorsanız adayda o dur, 31 Mart’ta sandıktan çıkacak Başkan’da o dur diyorum.
Ben halka sordum, kimi görüyorsunuz diye halk sizi görüyoruz Tolga Başkanım
diyorlar bana. Ben, sizlerin aracılığıyla Beykozlulara sesleniyorum, onlardan
iki ricam var; İstanbul’un ve Türk siyasetinin makûs talihini değiştiren İBB
Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve Meclis Grubu’na gösterecekleri hassasiyet
ve teveccüh bizim Beykoz’da yapacaklarımızın gücüne güç katacaktır.
Ozan Derviş: Başkanım röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum, okuyucularımıza vermek istediğiniz son sözünüz nedir?
Tuncay Tolga Özçakmak: Bende Beykoz Doğuş Haber Ailesi’ne bu keyifli röportaj için teşekkür ediyor, son söz olarak şunu söylemek istiyorum; “Beykoz Başaracak, Ekrem Başkan Tekrar Kazanacak.”
Beykoz,CHP,CHP Beykoz,CHP Beykoz Belediye Başkan Aday Adayı Tuncay Tolga Özçakmak,Ozan Derviş