Son günlerde ulusal basın gündemine düşen, Çavuşbaşı’nda bulunan ve Külliye olarak hizmet verirken, eğitim amaçlı kullanılmak üzere bakanlık hizmetine geçen, halen üzerinde 5 ayrı eğitim kurumu olan yerin ilk kurulan okulu Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi ile ilgili bir eğitim haberi var.
Son
günlerde ulusal basın gündemine düşen, Çavuşbaşı’nda bulunan ve Külliye olarak
hizmet verirken, eğitim amaçlı kullanılmak üzere bakanlık hizmetine geçen,
halen üzerinde 5 ayrı eğitim kurumu olan yerin ilk kurulan okulu Çavuşbaşı Çok
Programlı Lisesi ile ilgili bir eğitim haberi var.
İlçemizin
uzun yıllardır yerel basın sektöründeki bir temsilcisi olarak, bu konu hakkında
ki sürece katkı koyup tespitlerimi ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularım
ile paylaşmak istiyorum.
Amacım
asla konunun ulusal basına çıkışı ile ilgili bir eleştiri yapmak değil, tam
aksine yayın yapan kuruluşlara verdiği emeklerinden yola çıkarak büyük saygı
duymaktayım.
Ve
aşağıda aktaracağım tespitlerim konusunda da değerli meslektaşlarımdan, aynı
hassasiyeti göstermelerini istirham etmekteyim. Konu üzerine eleştirilere tabi
ki son derece açığım. Konunun karşıtı olan tarafların sorularına cevap
verebilir, anlattığım konuları tekrar açar onları ikna etmeye çalışırım. Eğer
olur da ikna edemezsem onların beni ikna etmelerini de sabırla beklerim.
Tamamı
Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi (ÇPL) adına tahsis edilen 46 dönüm arazi üzerine
45 günde 14 derslikli Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi ilçenin eğitim gönüllüleri
tarafından inşa edilmesinden sonra, İl Milli Eğitim Müdürlüğü aynı okulun
ikinci katının yapılması için ihale yaparak, şu an adı geçen kurum ile
anlaşıyor.
Bu süreç
içerisinde müteahhit firma okulun alt katını görmüş ve okulun ikinci kat
inşaatını il milli eğitiminden ihaleyle alarak yapıyor olmanın düşüncesiyle
Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi Okul Aile Birliğine habere konu olan teklifini
götürmüş.
Teklifte,
Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesinin oldukça büyük olan alanının uç noktasında
bulunan ve belde halkının otlamaları sonrası akşam evine dönmeyen hayvanlarının
barındığı, kötü haldeki bu yeri onarıp kiralayayım, hem okula katkı olsun, hem
bölge halkından çalışan bulurum, hem de en önemlisi tekstil bölümü
öğrencilerinin stajlarını da burada yapsınlar düşüncesini vurgulanmış.
Okul Aile
Birliği Muhataplığında, Okul Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve dönemin
Çavuşbaşı Belde Belediye Başkanı nezaretinde, Belediye Başkanı dışında tüm adı
geçenlerin isimlerinin bulunduğu bir anlaşma protokolüne imza atılmış.
Protokolde,
aynı zamanda okulun ikinci kat inşaatını yapan firma bu atıl alanı 5 yıllığına
kiralayacak sözleşme her yıl yenilenecek. Yaptığı masraftan hiçbir hak talep
etmeyecek ve bunun dışında okul aile birliğine aylık 2500 tl ödemek
karşılığında anlaşmaya varılmış.
Tam da
burada, bölge halkının iş sahibi olması, öğrencilerin staj yapma rahatlığı,
yapılacak düzenleme çalışmalarının hibe niteliğinde olması gibi konunun eğitim
açısından cazip görülen bölümlerinin heyecanıyla, yapılan sözleşmede konunun
taraflarının oluşturulması adına bir usul hatası da gözden kaçan ve yıllar sonra
bugün sorun olarak çıkan ayrıntı olmuş.
Firma
yaptığı sözleşmenin ilk senesinin altı ayında yaptığı tadilat çalışması sonrası
bahsi geçen yere yerleşmesinden sonra konunun haberdarı olan İlçe Kaymakamı
3091 sayılı yasanın verdiği yetki ile taşınmaz mal zilliyetine yapılan
tecavüzün önlenmesi adına firmaya tahliye kararı çıkartmış.
Yapılan
yazışmalar görüşmeler konunun düzelmesi adına bir gelişme göstermeyince, firma
sözleşmesinin ilk yılında altı ayı tadilat olmak üzere dokuz ay durduktan sonra
tahliye edilmiş.
O dönemde
adı geçen yerde, Anadolu Lisesi bulunmadığı gibi Anadolu Lisesi kiracının
tahliyesinden üç yıl sonra gerekli tadilatın yapılmasıyla oluşturulmuş.
Sonrasında
yaşanan mahkeme sürecinde firma mağduriyetini ortaya koyarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü
adına açtığı davayı 13 yılın sonunda kazanarak yaptığı masrafların kendisine
ödenmesi ve yerinde kendisine verilmesi ile ilgili ilgili mahkemeden karar
çıkartmış.
Tüm
tarafların oldukça iyi niyetli davranmasının sonunda, kavuşulacak eğitim olanaklarının
güzelliği ile gözden kaçırılan sözleşme hatası konuyu bu boyuta getirmiş.
Zor
Kazanımlarımızı Kolay Kaybetmeyelim