CHP Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Eylem Uzuner, tüm Türkiye’yi derinden etkileyen Narin Güran ve Sıla Bebek olayı sonrası İstanbul’un 39 ilçesinde eş zamanlı olarak gerçekleşen basın açıklamasını ilçe yerel basını ile paylaştı.
CHP Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Eylem Uzuner’in
Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte gerçekleştirdiği basın açıklamasına CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Işıl Soyhan, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Sevim Arıkan Çalışkan, CHP Beykoz
İlçe Başkanı Mahir Taştan ve CHP Beykoz İlçe Gençlik Kolları Başkanı Emre Mert
Kılıç’ta katıldı.
Uzuner’in gerçekleştirdiği basın açıklamasını orijinal
haliyle okuyucularımıza aktarıyoruz.
ÇOCUK
İSTİSMARI
VE
KADINA
ŞİDDET
OLAYLARINA
KARŞI
KAMUOYUNA
BİLDİRİ
Türkiye, maalesef son
dönemde birbiri ardına gelen çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet
vakalarıyla sarsılmaktadır. Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız
bedeni bulunan 8 yaşındaki
Narin Güran’ın, kaybının
birinci ayını doldurduğumuz şu günde acısı hala
tazeyken, bu kez Tekirdağ'da yaşanan
insanlık dışı olay hepimizi derinden
yaraladı. 2 yaşındaki Sıla bebeğin, istismar ve darp sonucu
hastaneye kaldırıldığı ve hâlâ hayatta
kalma mücadelesi verdiği
haberleri kamu vicdanını derinden sarsmaktadır. Görülmelidir ki Sıla bebeğin bu
mücadelesi, bu ülkenin her biri birbirinden özel çocuklarının ve kadınlarının
hayatta kalma, haklarını koruma mücadelesidir!
Bu elim olaylar,
ülkemizde çocukların ve kadınların korunması adına yürürlükte olan yasaların
yeterince uygulanmadığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Özellikle 6284
sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun etkin bir
şekilde uygulanmaması, cezaların hafifletilmesi ve fail odaklı bir adalet
anlayışının benimsenmesi toplumda büyük bir adalet arayışına yol açmıştır.
Tekirdağ’da bir bebeğe yönelik istismarın ardından yürütülen soruşturmalarda
sorumluların tutuklanmasına rağmen, cezaların hafifletilmesi ihtimali, bu
şiddet döngüsünün devam edeceği korkusunu artırmaktadır.
Bizler, CHP İstanbul
Kadın Kolları olarak, bu olayları münferit vakalar olarak görmüyoruz. Çocuk
istismarı ve kadına
yönelik şiddet, toplumun
her kesimini etkileyen yapısal bir sorundur ve bu sorun, ancak yasaların eksiksiz ve
kararlılıkla uygulanmasıyla çözülebilir. 6284 sayılı yasanın tam olarak
uygulanması, cezasızlık politikalarına son verilmesi, mağdurlara yönelik koruma
ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluktur.
Bunun yanı sıra,
uluslararası anlaşmaların, özellikle Lanzarote Sözleşmesi'nin, tam anlamıyla
uygulanmasını talep ediyoruz. Türkiye’nin taraf olduğu bu sözleşme, çocuk
istismarını önlemeyi amaçlamakta ve devletin bu konuda sorumluluk almasını
gerektirmektedir. Ancak ne yazık ki, son yıllarda bu anlaşmanın uygulanmasına
yönelik pasifist-siyasi yaklaşımlar, çocuklarımızın güvenliğini tehlikeye
atmakta ve kadınların korunmasını zayıflatmaktadır.
Kadına yönelik şiddet
eylemlerinin vicdana dayandığı ifade edilen mahkeme kararları sayesinde iyi hal
indirimine tabi tutulması, adalet sisteminin bu tür olaylarda fail odaklı
değil, mağdur odaklı çalışması gerektiği gerçeğinin görmezden gelindiğini bir kez
daha kanıtlar niteliktedir. Narin Güran ve Sıla bebeğin yaşadıkları, toplumun
tüm kesimlerini derin bir kedere boğarken, bu olayların tekrar yaşanmaması için
gereken her türlü yasal düzenlemenin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini
vurguluyoruz.
Biz hem Çocuk Koruma
Kanunu'nun, hem Lanzarote Sözleşmesi'nin hem de 6284'ün etkin ve caydırıcı bir
şekilde uygulanması gerektiğini talep ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, yasaların eksiksiz
uygulanmadığı her gün, yeni mağdurlar yaratılmaya devam edilecektir.
Çağrımız, tüm
grupları çocuklara ya da kadınlara kalkan yumruğu kamu adına sorgulayacak
dirayete kavuşturmak, yasal süreçlerin tereddütsüz işletilmesine yöneliktir.
Görüyoruz, 6284 başta
olmak üzere ulusal ve uluslararası hukuk kurallarının hedefe koyulduğunu
görüyoruz! Cezasızlık politikasını hukuk sistemimize egemen kılan bu tutum,
elbette, politiktir. Bu tavrın karşısında yer alıyoruz.
Bu vesileyle,
Türkiye’deki kadınların ve çocukların haklarını korumak için mücadele eden tüm
sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve duyarlı vatandaşlarımıza bir kez daha
teşekkür ediyoruz. Bizler, CHP İstanbul Kadın Kolları olarak, bu mücadelenin
sonuna kadar takipçisi olacağız. Çocuklarımızı korumak, kadınları şiddetten
arındırılmış bir yaşam hakkına kavuşturmak, toplumun her kesimi için öncelikli
olmalıdır.
Şiddete, istismara ve cezasızlığa karşı sesimizi yükseltiyoruz. Haykırıyoruz, bir kişi daha eksilmeyeceğiz! Bu toplumda her bireyin güvenle ve onuruyla yaşayabileceği bir düzeni kurana dek, mücadelemizi sürdüreceğiz!
Beykoz,CHP,CHP Beykoz