AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Özkan Ayduğan, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kapsamında, Haziran ayında Resmi Gazete’de yayınlanan orman vasfını kaybetmiş alanlarla ilgili, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in açıklamalarına cevap vererek; “Sayın Belediye Başkanının yapması gereken Cumhurbaşkanımızın imzasıyla ilk adım atılan yaklaşık 700 binanın tapularının verilme sürecine köstek olmak yerine destek olmasıdır. Konu, politik malzeme meselesi değil, binlerce Beykozlunun mülkiyet meselesidir.” dedi.
AK Parti
Beykoz İlçe Merkezi’inde gerçekleşen basın açıklamasında, Kadın Kolları Başkanı
ve Beykoz Belediye Meclis Üyesi Gaye Zayıf, Gençlik Kolları Başkanı ve Beykoz
Belediye Meclis Üyesi Burak Karaçam ve İlçe Yöneticileri, Başkan Ayduğan’a
eşlik ettiler.
İlçe yerel
basınını selamlayarak sözlerine başlayan AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Özkan
Ayduğan “Beykoz’un mülkiyet meselesine dair kamuoyunda çıkan yanlı ve yanlış
haberler ile CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in geçtiğimiz
günlerde bir TV programında yapmış olduğu açıklamalara istinaden tarafımızca
yanıt verme zorunluluğu doğmuştur.
AK Parti
döneminden önce neredeyse Beykoz’un tamamında mülkiyet sorunu vardı. Neredeyse
her 100 kişiden 87’sinin tapusu yoktu. Mülkiyet sorunu yaşanıyordu. AK Parti olarak
2004 yılında böyle bir Beykoz’u devraldık. Geçen 20 yıllık AK Parti dönemiyle
Beykoz’un mülkiyet sorunu yüzde 95 oranında çözüldü.
AK Parti döneminde
mülkiyet sorununu nasıl çözdük?
· - 2B kanunu çıkarıldı,
· - İBB ile takas yapılan alanlar
kullanıcılarına verildi,
· - Yapı kayıt belgesi ile doğrudan
tapular verildi,
· - Vakıf parselleri takas yoluyla tapuya
dönüştürüldü,
· - Hazine parsellerinin kullanıcılarına
satışı ile Beykoz’un %95 mülkiyet sorunu çözüldü.
Son olarak, evi
orman vasfını yitirmiş alanlarda kalan ve tapu alamayan hemşerilerimizin
sorununa sıra geldi. 2018 yılında çıkarılan kanun maddesi ile ilk adım atıldı.
Bu kanun ile 2018 yılından önce var olan yapılara tapu verilebilmesinin önü
açılmış oldu.
Bu kapsamda,
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından Haziran ayı içerisinde Beykoz‘umuzun
10 mahallesinde mülkiyet sorununu çözecek önemli bir karara imza atıldı. Resmi
Gazete’de yayımlanan karar ile ilk etapta yaklaşık 700 binada tapu alma süreci
başlatılmış oldu.
Bahse konu Ek 16’ya giren bu alanlar, orman vasfını yitirmiş, üzerinde yerleşim yeri olan ve ormana dönemeyecek yerlerdir. Kanunun işletilebilmesi için orman dışarısına çıkartılan bu yerlere karşılık 2 katı büyüklüğünde alan hazine tarafından ormana verilmek şartıyla orman sınırı dışına çıkartılmış yerlerdir. Bu alanların hiçbirisi fiilen hali hazırda orman değildir.
Bu kanun vatandaşlarımızın sorununu çözmekle beraber, orman varlığını azaltan değil büyüten bir uygulamadır.
2018 yılında çıkarılan Ek 16 kanunu ile tapu verilecek alanlarda üzerinde bina şartı aranmaktadır. Yani üzerinde bina olmayan hiçbir parsel Ek 16 ya konu olamaz. Söylendiği gibi fiili orman olan yerler bu kanun kapsamında yoktur.
Sizce, 30-40
yıldır kullanılan ve artık bir mahalle haline dönüşmüş, üzerinde onlarca
binanın olduğu, aslında orman vasfını yitirmiş ancak orman sınırları içerisinde
gözüken yerlerin kaderine terk edilmesi doğru mu?
Bu insanların dönüşüm umutlarını çözümsüzlüğe mahkûm etmek doğru mu?
Türkiye’de muhalefet her hayati konuyu siyasete malzeme ediyor diye sorununa çözüm bekleyen vatandaşımızın sorunlarına çözüm üretmeyecekmiyiz.?
Örnek
Yenimahalle.
Şuan Yenimahalle’de yaklaşık 5 bin hemşerimiz bu uygulama ile tapu almayı bekliyor. Beykoz genelinde ise yaklaşık 15 bin hemşerimiz Ek 16 kapsamında tapusuna kavuşmayı bekliyor.
İşte, vatandaşımızın sorunlarıyla hemhal olan Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla Haziran ayında Resmi Gazete’de yayımlanan son kararname ile yaklaşık 700 bina da yaşayan 5 bin civarı vatandaşımızın tapu sorununu çözecek ilk adım atıldı.
Sayın Belediye Başkanı bu mahallerde seçim öncesi defaatle mülkiyet probleminin çözümüyle alakalı sözler vermesine rağmen TV programındaki açıklaması kamuoyunda soru işaretlerine neden olmuştur.
Bundan sonra yapılması gereken, arazi ölçümlerinin bir an önce yapılıp, kadastro ve tapu çalışmaların neticelendirilerek vatandaşlarımıza tapularının bir an önce verilmesi gerekmektedir.
Geçmişte Beykozlunun sorunlarını çözmeye yönelik atılan adımlara karşı CHP’nin tutumunu da hatırlatmakta fayda var.
· 2B kanunu çıkarıldı. CHP defalarca
anayasa mahkemesine taşıdı,
· İmar Barışı çıkarılarak vatandaşa tapuları verildi. CHP, aynı şekilde anayasa mahkemesine taşıdı,
· Vatandaşa tapuları verilirken CHP milletvekilleri engellemeye çalıştı,
· Köylerdeki ETBAR çalışmaları CHP
meclis üyelerince mahkemeye taşındı,
· Yapılan imar planları her seferinde
CHP’nin arka bahçesi Mimarlar Odası tarafından mahkemeye taşındı.
· Tokatköy Kentsel Dönüşüm Projesi’ni engelleme çabaları ile CHP hep çözümün karşısında oldu.
Bugün gelinen noktada halkımız Beykoz’da sorumluluğu CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e vermiştir. Geçtiğimiz 4 ay içerisinde görülmektedir ki çözüm noktasına gelmiş ve Beykoz halkının beklediği konularda Sayın Belediye Başkanı çözüm üretmek yerine algı ve polemik üretmektedir.
Sayın Belediye Başkanının yapması gereken Cumhurbaşkanımızın imzasıyla ilk adım atılan yaklaşık 700 binanın tapularının verilme sürecine köstek olmak yerine destek olmasıdır. Konu, politik malzeme meselesi değil, binlerce Beykozlunun mülkiyet meselesidir. Kamuoyuna Saygılarımızla Duyurulur.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması sonrası Başkan Özkan Ayduğan, toplantıya katılan ilçe yerel basınının sorularına da cevap verdi.
AK Parti
Beykoz İlçe Başkanı Özkan Ayduğan’un konu ile ilgili gerçekleştirdiği
açıklamasını yazılı ve video olarak okuyucularımıza aktarıyoruz.
Beykoz,AK Parti,AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı,Özkan Ayduğan