Günümüzün en hassas ilacı olan “hoşgörü” olgusunu, maalesef ama maalesef öyle hoyrat kullanıyoruz ki, bu hoyratlığımız zaman zaman telafisi olmayan yaralar oluşturmakta yüreklerimizde.

Hep ön yargı hep ön yargı, konuyu genel olarak hoşgörü penceresinden değerlendirmeyen bir toplum olmamız, yaşanan sıkıntılarında çığ gibi büyümesine sebep olmakta.

Neredeyse 40 yıllık dostluklar “istisnalar hariç” saman alevi gibi bir çırpıda yok sayılabiliyor. Ve tarafların ağzından bir kalemde sonradan hesabını veremeyecekleri sözler dökülerek yıllanmış dostluklar yok edilebiliyor.

Belki diyeceksiniz ki Ozan neden böyle bir söylev, inanın beni tanıdığınız kadarıyla sizleri temin ederim ki yazdıklarımın benimle ilgisi yok, kesinlikle inandığım değerler uğruna söyleyeceklerimi söylerim. Asla kin tutmam sözlerimle karşı tarafı üzdüğümü anladığım anda, büyük küçük demeden gider özür dilerim.

Ha bu uğurda yıllanmış ilişkilerimizi çıkarları için kullanmış arkadaşlarım yok mu var tabi ki, onlarla da bir olumsuzluk yaşadığımda doğru inandıklarımı hiç çekinmeden söylerim. Bu güne kadar üzülüp te özür dilediğim insan sayısı oldukça azdır.

Mesele benim veya falancanın veya filancanın meselesi değil konu Türk toplumunun genel meselesi olarak ele alınmalı, yaşanılan ömür sürecinin daha sakin ve huzurlu geçmesi için hatalarımızı kabullenip dostlarımızı kırmamalıyız.

Yazımdaki sözlerime en anlamlı örnek olarak siyaset dünyasını gösterebiliriz.

Gerek ilçemizden gerekte tüm ülke genelinde siyasetçilere baktığımız da zaman zaman birbirlerine öyle sözler söylüyorlar ki, bu sözlerin siyaset dışında insanlar birbirlerine söylemiş olsalar vay o vatandaşların haline, ne var ki, siyasetçiler en ağır sözleri birbirlerine söyleyip, sonra da dostluklarını eskisi gibi can ciğer kuzu sarması haline dönüştürebiliyorlar.

Eh siyasetçi olmadığımıza göre, nedir bu sert dilimiz ve davranışımız, sözlerimi uzattıkça uzatabilirim ama içinden çıkmayacak hal alır diye korkuyorum. En iyisi bu konuyu İlçe Müftümüz Sayın Hüseyin Demirtaş’a açıp ondan aldığımız değerli bilgileri de sizlere aktaralım.

Fakat o zamana kadar herkesin ihtiyacı olan “hoşgörü kantarını” hiç yanımızdan ayırmayalım.