DERSİMİZ ÖZGECAN

20-02-2015 3699 Yorum yok. Yorum Ekle

Özgecan kardeşimizin yaşadığı insanlık dışı vahşet sonrası, konudan ders alınması gerekirken, kamuoyu önünde vitrin görevi olan bireylerin konuyu mesleki duruşlarına göre işlemeleri, halkın yaptığı isyan niteliğindeki protestoları gölgede bıraktı. Ülkemizin seçim sürecine hazırlandığı günlerde, parmakla gösterilecek kadar az olan istisna olanların dışında, yapılan protestoların birçoğunda Özgecan konusu siyasi çıkarlara alet edilmeye başlandı. Konu üzerine genel olarak kadınlar, öğrenciler ve sanatçılar ile bunların temas halinde oldukları sivil toplum kuruluşlarının daha duyarlı oldukları gözlenirken, çok az sayıdaki duyarlı erkeklerin dışında erkek kitlesinin konuya olması gereken ölçüde duyarlı değilmiş gibi gösterilmeye başlandı. Kadın kuruluşlarının ve siyasi partilerin kadın kollarının protestolarına katılan bayanların eşleri ve yakınları olan erkeklerin dışında kitlesel bir erkek protestosunun istenilen ölçüde olmaması da erkekler açısından önemle düşünülmesi gereken bir gerçek. Hal böyle olurken, hasbelkader seveni olur sevmeyeni olur yazma ve çizme işi ile ilgileniyoruz yaptığımız iş gereği halk bizleri basın mensubu ve gazeteci diye sınıflandırıyor. İşte bu aşamada erkek meslektaşlar olarak konu üzerine ayrı bir sorumluluğumuzun olduğunu düşünmekteyim.

Kafasının arka planında kadına şiddet, sapıklık, sadistlik ve kendisini cinsel anlamda kontrolsüz hissedenler içimizden ve mesleğimizden biri bile olsa onları halk arasında deşifre edip, adaletin önüne çıkmaları gereken sürece katkı koymamızın gerektiğine inanıyorum.

Geriye baktığımızda basın sektöründe, büyük isim yapmış, kendi ismi gibi çalıştığı gazetelerinde önemli okuyucu kitleleri olan ünlü bir erkek gazeteci, kendisinden yaşça oldukça küçük, hatta torunu yaşından bile küçük olan bir genç kıza uyguladığı taciz olayı yargı tarafından kanıtlanmış ve konunun muhattabı hapse mahkûm olmuştu. Yapılan olumsuz davranışın biçiminin, benim gibi birçok duyarlı meslek mensubunu üzdüğünü biliyorum. Hal böyleyken, Türkiye de infial yaratan Özgecan olayı sonrasında, erkekler olarak konuya daha duyarlı ve hassas davranmamız gerektiğine inanıyorum. İlk önce kendi iş çevremizde, sonrasında toplumun genel dünyasında böylesine sadistlik ve sapıklık izlenimleri olanların en ufak belirtisini gözlemlediğimizde onların deşifre edilmesine yardımcı olup kontrol altına alınmalarını sağlamamız gerektiğine inanıyorum.

Erkek olsun bayan olsun birçok insanın bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın saçma sapan sözcüğünün arkasına sığınmış şekilde yaşamımızı devam ettirirken Özgecan kardeşimizin yaşadığı vahşet inşallah toplum olarak silkelenmemize vesile olur ve masum yüzlerinin arkasında sadistlik ve sapıklık olanlar biran önce deşifre edilir.

Özgecan, rahat uyu nurlar içerisinde yat;

Özgecan yoksa sen bir öğretmen misin…

ÖĞRETMEN OLMAK

30-11-2025 Yorum yok. 884
Ozan Derviş

Asıl Olanı Görüyor ve Duyuyor muyuz?

30-11-2025 Yorum yok. 1055
Neyir Erkan Şişman

Yeşile Tutunmak

30-11-2025 Yorum yok. 854
Erdal Uzuner

BEYKOZUN DERELERİ

30-11-2025 Yorum yok. 878
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

BİR GARİP ORHAN VELİ

30-11-2025 Yorum yok. 733
Cüneyt Pulant

Beykozlulara...

30-11-2025 Yorum yok. 928
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

HERŞEY TAMAM DA KIRAÇ MI SORUN OLDU...

30-11-2025 Yorum yok. 806
Hacı Arıcı

MENFAATSİZ SAF VEFALI YÜREKLER

30-11-2025 Yorum yok. 674
Asım Özdemir

Huzur Toplantısı

07-11-2025 Yorum yok. 1203
Asiye Çakır

İNSAN İNSANA…

30-05-2025 Yorum yok. 5109
Tuncay Ünde

UZAKSIN BANA

28-01-2025 Yorum yok. 5818