Özü Hür, Sesi Gür, Derdi Makur, Sıkıntısı Malum bir köşe yazımda daha sizlerle buluşmaktan duyduğum sevinç, her ne kadar bazıları için hüsran olacaksa da su testisini suyolunda kırmaya alışık olanların kotarma hızını ölçmek adına, verimli bir girişim olduğunu düşünüyorum.

İlçemde Seçim hazırlıkları devam ederken, Siyasiler, öyle kaptırmış gidiyor ki, bu seçim hazırlıkları dönemine denk gelen Bayramlarımız bile onların etkinlik hızını kesemiyor. Hatta seçim propagandasını abartanlar, yaptıkları etkinliklerle gündem oluşturup, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için düzenlenen gösterilerin bile önüne geçebiliyor.
23 Nisan kutlamaları için değişik ülkelerden gelen öğrenciler ve Bayramı onlarla birlikte kutlayan ilçemiz öğrencileri, kutlamaların gala gecesinde vatandaş ve ilçe protokolü tarafından yalnız bırakılırken, bayramın eski günlerdeki coşkusu bu sayede gittikçe irtifa kaybediyor.

Bir yandan da Siyasiler tarafından 23 Nisan'nın üzerine düşen gölgeden biraz sıyrılanlar, yaşanan bu hengâmede "23 Nisan'nın manevi değeri ve tarihsel önemi olmasaydı, bugün bu meydanlarda sizler olabilir miydiniz" sorusunu sorar vaziyette.

Bayram gelmiş neyime ben bakarım işime diyenlerin Beykoz'a gelmesi her ne kadar kerhen olsa da, mitingleri görkemli oluyor. Yollar kapatılıyor, her yer bayraklarla donatılıyor sonrasında oluşan kirlilik düşünülmeden broşürler etrafa saçılıyor, -yor, -yor, -yor, oluyor da oluyor.

Başbakan'nın ilçemize gelişiyle hareketlenen gündem, İnsanların cep telefonlarına düşen, "50bin Beykozlu Başbakanı karşılıyor"mesajı !!! ile oldukça renkli hale geldi. Belediye önünde miting için toplanan kalabalığın " 50bin kişiyi "bulmasının düşünülmesi, şaşkınlığa sebep oldu.

Seçime sayılı günler kala, partileri ve adayları temiz siyasete davet ederken, halkı asılsız beyanlarla bir dönem daha uyutmayı planlamamalarını diliyorum.
Sağından soluna, merkezinden ucuna hiçbir asılsız propaganda dillerde pelesenk edilmesin, verilen vaatler tutulacaksa dökülsün ortaya.
A parti 6 verdi, B parti 4.5 veriyor, C parti son kulvardan hızla gelirken onlarda 4.5 verdiğini açıklıyor. Bu konjonktürde, Vatandaştan beklenen cevap, "Oyumu, Satıyorum satıyorum sat-tım."olmasın.

NEYİR ERKAN