ZEHİRDEN ŞİFAYA! İKİ KARACİĞER HİKÂYESİ
Hayatta bazen “of” dediğimiz, sıkıldığımız, sorunlarımızın
dağ gibi olduğunu hissettiğimiz zamanlar olmuştur. Bazen de ufak sorunları dağ
haline getirdiğimiz. Oysaki hayat çoğu insana zaman öyle bir örgü kurar ki! Sorunlar sorunları çözer olur. Hayatta
tesadüf diye bir şey yok olur. Görünmez ağlarla bağlar bizi birbirimize. Olaylar,
insanlar, örgüler hep birbirine bağlanır. Hiç tanımadığımız bir insanın duası
olur yoldaşımız ya da hiç bilmediğimiz bir çocuğun gözyaşı olur şifamız. Bu
nasıl olur? Diyeceksiniz. Bir hayata
tutunma savaşı…
İlayda hayata eksi ile dünyaya gelen 14 yaşında güzel bir kız
çocuğu. Yaşam onu mücadele ile erken
tanıştırmıştı. Doğuştan karaciğer ve böbrek hastası olan, karaciğeri ve böbreği
çalışmayan kızımız 14 senelik yaşamı hastanelerde mücadele ile geçmekte ve
organ nakli beklerken, hayatın örgüsü İlayda için örülmeye başlar. Türkiye’nin başka
bir şehrinde aynı olmasa da benzer bir kaderi olan bir başka kız çocuğunun
kaderine bağlar. Mira 4 yaşında ve hastadır. Doktor doktor, ülke ülke dolaşmalarına rağmen hastalığının
ne olduğu türlü bulunamaz. Ta ki
İstanbul’da çok bilinen ünlü bir üniversite hastanesi doktorlarına gelene kadar.
Mira’nın karaciğeri kendi bedenine savaş
açmıştı. Karaciğeri onu hasta ediyordu. Hayat işte burada birden bu iki kız
çocuğunu birbirine bağlar. Mira’ nın karaciğeri kendine zarar verirken İlayda’
ya umut olur. Dokular birbirini tutar. Doktorlarımız dünya çapında bir
operasyonla eş zamanlı 12 saat süren 3 operasyonla İlayda’ya karaciğer nakli
yapılır. Mira’ dan alınan karaciğer İlayda’ ya, karaciğeri alınan Mira’ ya ise
kendi babasının karaciğerinden alınan bir parça karaciğer nakil olur. Üç operasyon da başarı ile gerçekleştirilir.
Operasyonun hemen akabinde İlayda’nın annesinden alınan böbrekte nakil edilir. Gün
süren yoğun bakım sürecinin sonunda geçtiğimiz günlerde kızımız 20 gün süren doğun
bakımdan çıkar ve normal bakım ve iyileşme süreci için hastane odasına alınır.
İnsan anlatırken bile tüyleri diken diken oluyor. Türk doktorlarının başarıları
dünya tarafından biliniyor artık yeni eklenen başarılar ise daha da gurur
verici.
Hayatın örgüsü ve aslında hiçbir şeyin tesadüf olmadığı çok
aşikâr. Bazen birinin zehri diğerinin panzehri olur. Bazen gözyaşı ile gelen
bir bağış, başka birinin kalbinde umuda yola çıkarır insanı. İlayda’ya acil şifalar dileyelim. Sağlığına kavuşuşun
bir an önce. Bazen bir çocuğun gülüşü dünyayı değiştirebilir.
Pireleri dağ yapmayalım inanın hayatın bir örgüsü var. Biz insanoğlu
bunu yeri geldiğinde öğreniyoruz Sadece. Sağlıcakla kalın. Sağlık her şeyin
önünde ama gününüzde hep sevgi ile daim olsun.