“Düne kadar yaşıyordum. Geçtiğimiz günlerde neden olduğunu anlamadığım
bir nefretle şiddete maruz kalarak bir insanoğlu tarafından öldürüldüm”
Hepimizin
bildiği üzere geçtiğimiz günlerde toplumda infial yaratan bir hayvan cinayetine
tanık olduk. Çok üzüldük, kahrolduk. Son zamanlarda artan şiddet olaylarına
maalesef ki bu dilsiz ve kendilerinden sorumlu olduğumuz halde tam tersine
eziyet ve şiddete maruz bıraktığımız bu canlarda dâhil oldu ve vicdanımızı
sızlatan bir cezasızlık meydana gelmişti ki; hayvan sever ve gönüllülerin olayı
gündemden düşürmemesi ile bu hatadan dönüldü ve yargılama tekrar başlandı. Bu
küçük can için üzüntümüz geçmese de bir nebze olsun içimize su serpildi. Umudumuz hak ettiği cezayı alması. Hayvan Hakları Yasası yaptırımı ve cezaları ile
yeterince caydırıcı mı? Değil. Kesinlikle yeniden düzenlenmeli. Bu kanunları
çıkaran komisyonlarda kesinlikle hayvan severler yer almalı sadece görevlerini
yapan memurlar değil. Bu canlar için çaba harcayan gönüllüler olmalı ancak o
zaman gerçek gereklilikler düzenlenebilir. İnsani olarak diğer taraftan görevlerimizden
biri de çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılamak. Onlara karşı sorumlu
olduğumuzu çocuklarımıza öğretmemiz gerek. Öncelikle hangi okula gideceğinden,
hangi marka telefon kullanacağından, hangi marka ayakkabı istediğinden önce. Bu
dünyanın sadece bize ait olmadığını anlatarak ve gün geçtikte yaşam alanlarının
nasıl daraldığını öğreterek. Daha fazla merhamet ve daha fazla vicdan duygularını
aşılayarak iyileşebiliriz. Başka türlü bu insanı yok oluştan kurulmak mümkün
değil.
Kedi, köpek, kuş hiç fark etmez. Tüm Canlı’ nın ve Nebat’ın istediği
sevgi sadece sevgi. Hayvan sevmeyen insan sevemez. Yüreğinizden sevgi hiç
eksilmesin…
SAHİPSİZ
Siz
sahipsizliği bilirimsiniz?
Nasıl
bileceksiniz? Der gibiydiler
Sokak
köpekleri
Meraklı
sokuluşlarda sevgi dilencisiydi
Sanki
bakan gözleri