Mutluluğun sırrı der dururuz ama
mutluluğun sırrı nedir nasıl bilebiliriz?
Zaman hızla uçuyor. Doğanlar büyüyor,
büyürken mutlaka acıyor, büyümek bitmiyor ama ömürler mutlaka bitiyor.
Etrafımızdaki mutlu insanlara baktığımızda neyi farklı yapıyorlar?
Muhtemelen her problemin geçici
olduğunu ve sonsuza dek sürmeyeceğini biliyorlar. Başarısız oldukları kadar,
başarılı oldukları durumların da olduğunun farkındalar ve başarılı anlara
odaklanıyorlar. Hatalara takılmıyor, her insanın hata yapabileceğini
biliyorlar.
Madem her sorun geçici, içinde
bulunulan ana odaklanmalı ve kendimize iyi anılar biriktirmek için önümüze
bakmalıyız.
Sizi mutlu edecek şeyleri yapmayı
ertelemeyin. Yoksa hayatınız boşa yaşanmış olur ve bir camın ardında bu yolculuğun
bitmesini beklersiniz.
Mutluluk sizin kapınızı çalmaz, sizin
onun peşinden koşmanız gerekir. Koşarken düşebilirsiniz ama kalkmadan önce
düştüğünüz çimenlerin tadını çıkarın…
Çoğu zaman da aslında iki adımlık
koşudur bu, sadece var olanı görmek anlamına da gelir çünkü. Kendinizde ve
etrafınızda size huzur veren, sizi gülümseten, şükür mırıldanmanızı sağlayan
neler varsa o kadar yakındır mutluluk.
Gün bugündür, kıymet bilelim,
sevgimizi de kıymet bilenlere emanet edelim, bize emanet edilenleri de kendimizden
bilelim.
Hayatınızı koca bir kayıp olarak
değil, gösterdiğiniz sabrın, verdiğiniz emeğin, erdemli yaşamanın da sonsuz bir
mutluluk kaynağı olabileceğini hiç unutmadan, bir serüven olarak geçirmeniz
dileğiyle. Beykozumuzun şirin semti Anadoluhisarından sevgi ve hürmetlerimle…