Çok değerli okurlarım, dolu dolu geçen on bir ayın sonunda, yeniden 11 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif’e kavuştuk. Bizleri Ramazan ayına kavuşturan rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Bu yıl pandemi ile geçireceğimiz üçüncü Ramazan ayımız olacak. Birlik ve beraberliğimizin simgesi haline gelen kalabalık iftar sofralarına iki yıldır olduğu gibi bu yılda sağlığımız için ara vermemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bu illet Covid-19 hastalığı, ne kadar aşımızı olmuş, maskemizi takmış ve tedbirlere uymuş olsak da bitmedi. Covid-19’un ilk ortaya çıktığı günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüse karşı en büyük kozun bu hastalığa yakalanmamak olduğunu söylemişti. Çoğu kesim tarafından bu söz tiye alındı, dalga geçildi. Ama şöyle bir dönüp baktığımızda gayet de doğru bir söz olduğunu düşünüyorum.
Çünkü ne kadar aşımızı olursak olalım,
maskemizi takmazsak, sık sık bulunduğumuz ortamları havalandırmazsak ama hafif
ama ağır bu hastalığa yakalanmak durumunda kalıyoruz. Hele kalabalık ortamlarda
bunun cabası. Bu nedenle, Nisan ayından itibaren idrak edeceğimiz Ramazan’da
çekirdek ailemizin dışında lütfen kalabalık iftarlar düzenlemeyelim ve hatta
ayıp olur, mahcup olurum demeden eğer düzenleyen birileri varsa bu davetlere
katılmayalım. Bu hayatta hiçbir şey sağlıktan önemli değil. Ben yaklaşık 30
yılını bu mesleğe vermiş bir kardeşiniz, ağabeyiniz, arkadaşınız olarak ön
görülerim doğrultusunda sıkı tedbirlerle geçen iki yıllık pandemi arasının
ardından bu yıl iftar davetlerinin çok fazla olacağı kanısındayım. Öte yandan
duyarlı olan herkesin bu Ramazan ayında da her zamanki gibi israftan kaçınarak,
ihtiyaç sahiplerine yardımcı olacağını düşünüyorum.
Sağlığımız için aman dikkat edelim dostlar.
Sağlıklı ve mutlu nice güzel günlerde buluşmak dileğiyle, Mübarek Ramazan-ı
Şerif’inizi tebrik ederim.