Covit 19 ile başlayıp,
varyantları ile devam eden süreç bir dönem etkisini her alanda en yükseğe taşırken,
hayatımızı her alanda da tehdit ettiği aşikâr. Bu konu ile yatıp bununla kalktık
iki yılı aşkın süredir. Sağlığımız en değerli varlığımız oldu. Varlıklarımızı
görmediğimiz çetin günler geçirdik. Dünyanın yakasına yapışan bu illetten
kurtulmak için her şeyden vazgeçtiğimiz de oldu..!!
İnsanoğlu;
Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere tüm sağlık sektörünü çaresiz durumlara
sokan bulaşıcı hastalığı fırsata çevirmekte de geç kalmadı. Bizim gibi ekonomisi
çok sağlam olmayanların yaşadığı gelişmekte olan ülkeler, dünya ile entegre olmanın
bedelini fena ödediler!
Ödüyoruz… Kendi
paramızı tamamen ‘’Taç’’ a atarcasına, tüm etiketleri, dolar ve avro üzerinden
raflara yansıttılar. Dünyayı saran ekonomik kriz, her zaman olduğu gibi zenginlere
yararken, işçi, memur ve emeklilerin gözü kulağı maaşlara gelecek zamlarda idi.
Dünya’yı
sömüren, doyumsuz devler..!! doymak
bilmiyorlar… Enerji ve petrol krizlerini çıkaracak her yolu denerlerken, silah
tüccarlığını da hiç ihmal etmiyorlar… Hatta, 3.Dünya Savaşı söylemleri ile insanları
iyice panik haline sokmayı başarıyorlar.
Ülkemize
bakacak olursak; Halk ikiye bölünmüş! Erdoğancılar ve diğerleri…!!
Diğerlerini
mutlu edecek ve umut veren mesaj, çook uzaklardan Avrupa’yı da peşine takarak
geldi ülkemize… ABD’de Trump a karşı seçimi kazanan Biden; sanki, iş başının
ilk görevi imiş gibi Türk siyasetini dizayn edeceklerini, muhalefete
verecekleri destek ile mevcut yönetimi
devirmekten bahsetti..!!
Bunu sağır
sultan da duydu. Gözleri görmeyenler de duydu. Kulakları duymayanlar ise işaret
dili ile öğrendi. Ama malum fanatik kesim, bununla umutladı..!
Tabi ki bu
fırsatı kaçırmamak için avuçlarını ovalayan muhalefet ile hain 15 Temmuzcular’dan
sonra siyasete parti kurarak devam etmeye başlayanlar el ele vermeye
başladılar. En büyük ve tek kozları ekonomik kriz..!!
Sadece Türkiye’de
var algısı yaratarak hem de. Bütün bunlar siyaset arenasında geçerli sayılabilir,
ama döviz kuru ile çıkıp inmeyen etiketlerdeki, haksız kazançları ile ESNAF çok
ahlaksız..!!
Zira kozları, SERBEST
PİYASA!!
Belli ki denetimler
zayıf ya da kifayetsiz… Milyonlarca cezalara rağmen, ne bekliyoruz ki; ödediği cezaları vatandaşın
sırtından çıkarıyorlar nasılsa. Ama vatandaşın da haksız olduğu konular yok
değil. Mesela, mevsimi olmadığı için fiyatı yükselen ürünlere yönelmemeli sadece
bunlar değil tabi ki dediğimizde, hemen herkes, tarım ülkesiyiz, neden ithal
ediyoruz, ekip biçmiyoruz diyen sesler yükseliyor.
Sanki, köyle de
kırsal da tarım yapmaya elverişli yaşayan nüfusumuz varmış gibi ??
Yok…yok
efendim. Bundan böyle olmaz olamaz da, çünkü insanlar şehrin konforuna ve
hazırına alıştı.. reçberlik çok kolay
bir meslek değil. Hal böyle olunca ,tarımı destekleyen hemen her şey dışarıdan
geliyor. Farkındamısınız bilmem ama
dışarıya olan gıda bağımlılığımız sonrası ülkemizdeki bedensel rahatsızlıkları
olan nüfusumuz da arttı. Tarıma yönelmeyi yaparsa merkezi yönetim hayata
geçirebilir..!!
Nasıl mı ?
Bütün boş alanları
Devlet olarak ekip biçerek. Çalışacak insan mı ?
Tüm işsizlere yerinde
barınma ve yaşama imkanı sağlayarak. Hatta denetimli mahkûmları da bu alanda
değerlendirip, cezasını acık havada çalışarak geçirmesini sağlayarak. Çıkan
ürünlerin tamamını da kendi imkânları ile depolayıp, tasnif ederek yine
kendisinin kuracağı marketler zinciri ile halka ucuza ulaştırabilir. Böylece;
istihdam, işsizlik, üretim ve ekonomide DEV adım atılmış olmaz mı?
Bunların
olabilirliğini ve genişletilmesini elbette tartışabiliriz. Gerçekten özgür bir
ülke isek, halk olarak doğru işleri destekleyip, yanlışın karşısında
durabilirsek, bu ve bunun gibi hamlelere engel olmaya çalışanların, ’’KARTELLER’’
in bizleri sömürmelerini ve siyaseti dizayn etmelerine mani olmazmıyız ?
En azından,
Gelecek nesiller için…