Bak ben böyle düşünüyorum, kimseye bir öneride bulunmuyorum
bu benim doğrum...
Temelsiz, köksüz, ruhsuz düşüncelerin temeli hatta
kötülüklerin anayasası
Zannetmek!
Bu basit kelime insanın özetidir aslında.
Nasıl mı?
Hiç kimse karşısındakinin aklında ve kalbinde ne olduğunu,
tam olarak ne düşündüğünü bilemez, mümkün değildir bu. Bilmesi için aklını
okuması gerekir ki bu da mümkün değildir.
İnsan ne yapar; duydukları, gördükleri ve kendinden
bildikleri ile zanneder.
Sevildiğini zanneder, mutlu olur. Sevilmediğini zanneder,
mutsuz olur. Karşısındaki düşmanıdır zanneder, düşman olur. Aslında zannı ile
düşmanlığı başlatan yine kendisidir.
Dostudur zanneder, dost olur. Tabii ki yine zannı ile
dosttur. Zannetmenin temeli yine kendisidir insanın. Yalan söyleyen herkesi
yalan söylüyor zanneder. Fesat olan herkesin gizli bir maksadı var zanneder.
Zihninde ahlaka aykırı her türlü düşünceyi barındıran için herkesin ahlakı
sorgulanabilir, herkes her şeyi yapabilir.
İyi insan için de böyledir. Kendisinin yapmayacağı şeyleri
başkası da yapmaz zanneder. İyi zanneder, dürüst zanneder, güvenilir
zanneder...
Aldatıldığını kandırıldığını düşünür, oysa zannıdır yine onu
yanıltan. Yarın ne olacağını da bilemez insan, hatta bir kaç dakika sonrasını
da...
Yine de sabah uyanacağını zanneder; ki bu hem yaşayabilmesi
için gereklidir, hem de yanıltır insanı. Hazırlıksız yakalanmasına sebep
olabilir. Evden uğurladığı sevdiklerinin akşama döneceğini zanneder ve bu da
gereklidir, endişe içinde yaşayamaz. Fakat bu da yanıltıcı olur, küs ayrılmayı
göze aldırır bu zan.
İnsan için zannetmenin sonu yoktur ve tehlikelidir de aynı
zamanda. Başkalarının hata ve kusurları ile oynayanlar zamanla kendilerini
kusursuz zanneder. İki günahı olan, kendini üç günahı olandan üstündür
zanneder.
Başkasını eksiltince kendisi artacak zanneder. Vazgeçilmezim
zanneder, yerim dolmaz zanneder...
Oysa insanın yaşadığı her şey yalnızca ve yalnızca kendisiyle
ilgilidir. İnsan en çok da dünyada milyarlarca insan ile birlikte yaşıyorum
zanneder. Aslında bir başınadır ve zannettikleri ile yaşıyordur.
Bu kadar aciz ve yalnızken; ey insan, sen kendini ne
zannedersin?
Diyeceğim; gömleği düğmelemeye başladığınızda, o son düğmenin
boşta kalmasıyla ilk yanlışı düzeltmek için en başa dönmüş olmak bile "zan"nedilenin
aksini çoktan kanıtladı amma yine de siz bilirsiniz...
Anadoluhisarın’dan sevgi, selam, umutla haydin huzurlu
yarınlar efendim...