NELER OLUYOR…
İlk duyduğumuzda, bizlerden uzak sandığımız,
hatta sınırlarımızdan içeri girmesine bile göz yumduğumuz Covid-19 salgını ile
yaklaşık bir buçuk yıldır savaş veriyoruz. Hepimiz şaşkın ve üzgünüz. Buna
benzer bir salgını en son İspanyol gribi olarak duyduk. Belki de onun gibi
lokal, kalır düşüncesi idi bizi üzerinde çok hassas durmaktan alı koyan.
Hayatımız alt üst olmadı belki ama birçok
alışkanlık ve davranışlarımızdan uzak kalırken, belki de bazılarından
kurtulduk!
Covid’den evvel tanıdığımızı sandığımız
birbirimizi hiç tanımadığımızı anladık, belki de… Belki de sabretmeyi öğrendik
bu sayede… Tahammül etmeyi…
Ama en önemlisi, hayatın sadece yiyip içmek
ve çalışmak olmadığını gördük!
Sabretmeyi çok derinden hissettik...
Bir başka şey daha; hayatımıza HOBİ’ler dâhil
etmemiz gerektiğini de idrak ettik. Yoksa zaman üzerimize üzerimize gelir ve
na’hoş olaylara maruz kalabilirdik..!
İşimizi evlerimizden idare etmeye çalışırken,
Ailemize ayıramadığımız zamanların acısını çıkardık. Oynamadığımız oyunları
oynadık, eşimiz ve çocuklarımız ile hiç ilgilenmediğimiz kadar yakından
ilgilendik.
Her şeye rağmen, futbol müsabakalarının
oynanıyor olması, hem Avrupa hem de ülkemizde, oyalanmamız ve vakit geçirmemiz
için büyük bir alan açtılar.
Ve teknolojinin nimetleri ile baş başa
kaldık. Sosyal medya fenomenleri ve onların takipçilerinin paylaşımlarının müptelası
olduk. Bu alanda birçok gelişim göstermiş, sosyal, kültürel, sağlık ve
astroloji dalında iddialı binlerce insan ile karşılaştık.
Farkındalıklarımız arttı, bu dönem…
Sosyal medya sayesinde, özel bireylerimiz ve
diğer dostlarımız ile onların ailelerinin çabalarını idrak etmeye, anlamaya
çalıştık...
Yeryüzünün sadece biz insanlara
yaratılmadığını, sokak ve caddeleri terk ettiğimiz diğer canlıların keyiflerine
şahit oldukça daha bir özümsedik.
Ve doğa; insanoğlu olarak, bizlere bahşedilen
bu güzellikleri yok etmek için büyük bir çaba sarf ettiğimizi, zaman zaman
doğal felaketlerle yüzümüze vuran, tabiat, derin bir NEFES aldı...
Temizlendi, hafifledi..!!
Yine de, olumsuzluklarımıza devam edip, adeta
kendimizi yok etme mücadelesi vermeye devam ediyoruz. Tamam, ekonomik olarak
tam tamına 21 gün market dışında dışarı adım atmama konusunda karar verilemedi ama
kısmi yasaklara uymayıp, en ufak bir delik bulup, kural ihlali için yarışmaya
devam ettik. Son karar da, sanki tatil izni alınmış gibi yollara revan olundu. Şehirden
şehirlere göç..!! Umarız korkulan olmaz. Virüs kol gezmez de. Bu defa en aza
iner ve gelecek yıla, pir’ü pak gireriz.
Kitap okumak, yazmak, yemek yapmak, teknoloji
ile haşırneşir olmak, efektif çalışarak kazanmak, çok mal yerine SAĞLIĞIMIZIN
önemine kendimizi inandırsak... Kırmak yerine sarmak, şiddet kırmak yerine,
sarmak, şiddet yerine, sevmek…
Tahammülsüzlük yerine, şefkat, bencillik
yerine, paylaşmak olsun hayatımız...
Saygılarımla