ÜÇÜNCÜ BİN YIL...

24-02-2021 2952 Yorum yok. Yorum Ekle

Çoğu zaman farkına dahi varmadığımız ve değerini bilmediğimiz en basit eylem, nefes alabilmek! 

 

Dünya kaynakları bencilce israf edilip hoyratça yok edilince, ya da bireyler topluma zulmedip azgınlaştıkça, bir de bakıyoruz ki dünyanın denge sistemi devreye giriveriyor. 

 

Ne zamanki aldığımız her nefeste diğerlerinin de faydasını gözetecek şekilde nefes alırız ve  hareket ederiz,  o zaman Korona denen başımızdaki bela, çekip gider diye düşünüyorum.

 

Üçüncü bin yılda hiç bir şey eskisi gibi olmayacağa benziyor, olmamalı da.  Bundan böyle iyilik ve kötülüğün mücadelesine daha çok tanıklık edeceğiz. Hatta içinde olacağız. 

 

İçine girmeye çalıştığımız üçüncü bin yılda, hayal edebildiklerimizin çok daha ötesinde şeyler mümkün görünüyor. Eskide ısrar eden, değişim ve esnekliğe uyum sağlayamayan ya da direnç gösteren modern insanların büyük bir kısmı, düşünceleri ve inançlarıyla birlikte bu bin yılda yok olup gidecekler. 

 

Bana kalırsa , yaşananlara katı bir biçimde direnmek yerine onu akılcı bir biçimde kabullenmek ,sadece akışa uymak değil, onu benimseyip yapıcı bir biçimde kullanabilmek gerekir.. Bir yandan öğrenip gelişirken ve önümüzde olanı etkili bir biçimde ele alırken, diğer yandan; kendimizi, insanları, durumları kabullenmek hayat kurtarır.

Hem evrende oluşan değişimlere uyum sağlamak için hem de hayatın akışında karşılaştığımız günlük durumlar için esnek bir bakış açısı mutlaka gereklidir. 

Hayatın bize vermeye çalıştığı derslere karşı salt direnç göstermek yerine onu anlayabilmeyi öğrenmeliyiz artık. 

 

Evrendeki bunca varoluş, değişim ve dönüşüm içerisinde en nihayet; her şey ben'im ama hiç bir şey benim değil anlayışına evrildiğimizde, refaha ve müthiş güzel duygulara, hafiflik, huzur ve özgürlük hissine de ulaşacağız. 

 

Şu anda yaşadığımız ilahi infazdan umuyorum ki dersimizi alarak kurtuluruz. Yoksa...

 

Sağlıcakla kalın, selam saygı muhabbetle huzurlu yarınlar efendim.