Zor zamanlardan geçiyoruz. Zor olduğu kadar durup düşünmeye, düşünceleri kâğıda dökmeye ve de bol bol okumaya hiç olmadığı kadar vakit bulduğumuz gerçektir.
Evlere
hapsolduğumuz bugünlerin en çok kazananı internet ve sosyal medya olduğu hepimizce
bilinmekte. Öyle ki kim nerede ne yapıyor, ne ile meşgul bu sayede haberdar
olduk. Düşünsenize, bu hastalık 90’lı yıllarda
teknolojik aletler bu denli kuvvetli olmasaydı nasıl olacaktı.!?
Pandemi ile
ilgili birçok şüphe ve endişenin herkesin kafasını karıştırdığı bir gerçek. Bulaşıcı
hastalığın Dünyaya yayıldığı Çin in Wuhan kentinde çok kısa zamanda önlem
alınmasına rağmen tüm Dünyaya bu kadar hızlı yayılmasındaki şüpheler de ayrı
bir hikâye…
Belki de
söylenilen tarihten çok evvel Dünyanın dört bir yanına salıverilen bu
Coronavirüs illeti bazı güçlerin çıkar hesabı da olabilir. Ekonomik ve
teknolojik açıdan Dev olan ülkeler bile çaresiz kalıp kendi içlerinde adeta, sağlık
savaşları verirken, bir yandan da ilaç üretme yarışında olup, krizi kazanca
çevirmeye çalışanlar yine onlar oldular..!!
Almanya ve Çin...
İlk sahaya çıkan ülkeler olurken, dünyanın baş belası ABD’de seçim yarışını
kaybeden Trump oldu. Yıllardır, demokrasi getireceğiz yalanı ile birçok Asya ve
Afrika ülkesinden sonra Ortadoğu’da ki ülkeleri ‘’Arap Baharı’’ adı altında kan
gölüne çevirip, yıkık şehirler yoksul insanlar yaratan, insanlık düşmanı bu
ülke, seçim sonrası dünyaya rezil olduğu görüntülere sahne olurken, aslında ne
kadar ACİZ..!! olduğunu gösterdi.
Hal böyle iken,
benim ülkemde bazı sabit fikirli ve iktidar karşıtı insanlar bu ahvalde bile dış
mihrakların borazancılığını yapmaktan geri kalmadılar. Pandemi döneminde, ülkemiz
insanının ayakta kalması için canını dişine takan ve bu uğurda birçok kıymetli
Profesör, Doktor, Asistan, Hemşire ve Sağlık elemanını kaybeden
sağlıkçılarımızın ülkemizin gururu olduğu malumunuzdur. (hepsine şükranlarımı
sunuyorum)
Ve Benim ülke
yönetimim hal böyle iken; önce Çin malı olduğu için endişe ile bakılan aşıyı
kullanmaya ilk Sağlıkçılarımızdan başlayacağını açıklamasına rağmen, bazı
kesimler, kişiler, yorumcular, ısrarla bu aşının sağlıklı olup olmadığını
tartıştılar!! Bunu bile siyasete alet ettiler…
Düşünmediler ki;
insan kendi ayağına sıkmaz. Ve alınan kısmi sıkı tedbirlerle(keşke hiç
olmasaydı) ama en az kayıpla kurtulmaya ramak kaldığını izliyoruz, yaşıyoruz.
Ümit ederim ki; bu musibet yoğun etkisini kaybettikten sonra Ülke insanı olarak
aklımızı başımıza alırız.
Bize bizden
başkasından hayır olmadığını, olmayacağını anlayarak daha sağlıklı düşünmeye, birbirimize
kenetlenmeye, Askere, Polise, Sağlıkçılara, Eğitimcilere, Habercilere, Kadına,
Çocuğa...
Hülasa, herkese
her canlıya, sevgiyle, anlayış ve saygıda kusur etmeyeceğimiz, temiz
vicdanlarımız ile davranmaya daha çok çalışmaya başlarız.
Başlamak
Başarmaktır.
Türk, öğün, çalış,
güven.
Mustafa Kemal
ATATÜRK
Sevgi ve
saygılarımla