Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, günümüzde
insanların büyük bir çoğunluğu konuştuğu gibi hareket etmiyorlar. Ne yazık ki
durum bu, herkes herkesten şikâyetçi, kimse kimseden memnun değil, ilişkilerde
bile kadın erkekten, erkek kadından kaçar hale geldik.
Yalnızdık, kimsesizliğe doğru süratle
yol alıyoruz..!!
Bazıları da hayvanlara sarılmış
vaziyette, hani o ağzı olup da dili olmayan, ama bakışları ile bizleri
etkileyen, bazı şeyleri anlayan birçok şeyi hisseden…
Konuşan, sarılan, hisseden, tutan
insandan, komutlarla bunların bazılarını yapabilenlere sarılmak… Ne büyük
çaresizlik..!!
Hayvan konusu hassas konu, elbette
fikrim var ama içine fazla dalmayacağım.
Geçenlerde bir hemşerimin kızının
vefatı nedeniyle televizyon programımdan sonra hızla acısını paylaşmaya koştum.
Trafiğin onca rahatlığına rağmen ancak sonuna yetişebildim. Çok şükür ki kendisini
görüp başsağlığı diledim. Allah sabırlar versin.
Pek tabi katılanların yüzde doksan
dokuzu tanıdığım, içlerinden birisi, Sarıgül dönemi Şişli Belediyesi’nde
fotoğrafçılık yapıyordu, kendisi ile futbol sahalarından da tanışır sohbet
ederiz. Yanıma geldi, hadi abi şurada bir yerde çay içmeye gidiyoruz sende gel
dedi. Olur birazdan gelirim dedim ve gittim.
Toplanılan yerde gördüğüm tablo aynen
şu idi…
Bir futbol takımı gibi düşünün,
teknik direktör, yardımcıları ve oyuncular. Onca kalabalıktan bir çırpıda
ayrılıp masanın etrafında toplanı vermişler, bu ilk değil otuz yıldır böyle..!!
Aralarında bir tek ben, o da
arkadaşın daveti ile oradayım. Olurum da, benim için hiçbir sorun yok. Zira
onları 83’den bu yana tanıyor ve biliyorum, aralarında eskiler de var yeniler
de. O gün sonradan üç kişi daha dahil oldu çay içmeye, yaklaşık on beş kişi
olmuştu ama herkes yanındaki ile konuşuyor, ortak bir sohbet yoktu ki;
Benim yanımda oturan, daha evvel hiç
görmediğim tanımadığım biri, Arkadaşlar,
buradaki birlikteliği neden sivil toplum kuruluşlarımız aracılığı ile siyasi
arenada kullanmıyoruz deyince(Gölköy’lü imiş kendisi)bizim Dernek Başkanımız,
bizim işimiz siyaset değil, siyasiler bizleri kullanıyorlar, toplantılarımıza
gelip mikrofonu ellerine alıyor ve ortamı sahipleniyorlar, sonrada bizleri
tanımıyorlar diye serzenişte bulundu.
Ama bizim işimiz siyaset değil dediği
ortamda kendi yönetiminde olup da siyasi her oluşuma katılan(Derneğin etiketi
ile!!) en az yedi arkadaşı vardı. ilçe başkan adayları, meclis üyeleri vb. saymıyorum
bile..
İçlerinden bazılarının bakışlarından
eminim ki, benim orada olmamdan hiç hoşnut değillerdi…
Tam da burada dayanamayıp Gölköylü hemşerimiz
ve Dernek başkanımızın arasına girdim ve her zaman ki sivriliğim ve kendimce
doğruluğumla, artık çok geç kaldınız..!!
Ne sizin dediğiniz birlikte hareket,
nede Başkanın sözünü ettiği, siyasetten arınmış STK’lar mümkün değil. Zira bu
hale en çok şikayet edenler getirdiler, Buraları İl, ilçe, köy ve halka hizmet,
yardım için değil kendilerine siyasi çevrelerde bir sandalye, bir köşe kapmak
için kullanan insanlara mahkum ettiler, ettiniz, dedim.
Ve sohbet kesildi..!!
Sonra çamdan kavaktan, Adı Muharrem
olan Gölköylü müteahhit hemşerim bana kartvizitini verdi, bende ona ve
dağıldık.
Hiç sevmediğim gruplaşmış ortamlar,
bilmeyerek de olsa oturduğum, beni görünce CİN görmüş gibi olan tipler…
Oysa kendileri ile Mesudiyelilik
dışında hiçbir bağ ve ilişkimin olmadığı bu insanlarla kimseyle olmadığı gibi
meselem de yok..
Ama onların var..!!
Söylemiyorlar ama ben biliyorum. Çünkü
onlar gibi düşünmüyor, davranmıyorum. Farklılıklarımızın zenginliğinin farkında
değiller..
Bilmem anlatabildim mi ..!!?
Sağlık ve huzurla kalın.