Görüntün var
ama sesin yok İstanbul...
Yıllar önce
nüfus sayımı için bürünürdü bu sessizliğe İstanbul. O sessizlikte belirli
saatlere kadardı. Ama bu sefer uzun sürdü, daha ne kadar da süreceği belli
değil. Bu sessizliği içinde birçok insanı da komple sessizliğe yolcu edecek
gibi. Topkapı surları gibi yorgun, Eminönü kadar kalabalık, Esenler gibi
ayrılığa alışık İstanbul. Bu sessizliğine hiç alışık değiliz ve hayra alamette
görünmüyor.
Görünür
görünmez her türlü musibetten Rabbimize sığınmaktan ve Rabbimizin verdiği akıl,
iradeyle hareket etmekten başka çare yok.
İstanbul
gözünü bizlere çevirmiş bi çare bakıyor. Kendinizi ne kadar korursanız, beni de
korumuş olursunuz dercesine sessiz çığlık atıyor. Her tarafı insan sesleri,
trafik çilesi ve tüm ihtişamıyla elbet eski günlerine geri dönecektir, fakat o
zaman geldiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi... En iyisi mi hafif
adımlarla geçelim bu dünyadan, birilerinin ve onların yakınlarının üzüntüsüne,
çekecekleri acılara sebep olmadan...
Beykozumuzun
şahsına münhasır semti Anadoluhisarından selam sevgi hürmetle yayında kal
İstanbul…