Beykoz Belediyesi ve HAKEDER (Uluslararası Hakların Korunması Derneği)’nin iş birliğinde düzenlenen “Kadının Sosyal Hayattaki Yeri” başlıklı seminere katılan Dr. Merve Kavakçı İslam, kadınların TSK’da, emniyette ve yargılama görevlerinde de başörtülü olarak çalışabilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin ilk başörtülü milletvekili, ABD George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü Öğretim Üyesi Merve Kavakçı katıldığı seminerde dünya siyasetine ve ülkemizde başörtüsü yasağının kalkmasına dair değerlendirmelerde bulundu.

Beykoz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle ilçe sakinleriyle buluşan Merve Kavakçı : “Başörtüsü yasağı ülkemizde 1981 yılından buyana uygulanan bir yasak. Türkiye’nin demokratikleşmesi adına aşılması gereken önemli bir sorun bugün 10-15 sene önce hayalini kuramayacağımız bir yere geldi. Bu meselenin çözümüne katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum. Başını örten kadınların TSK’da, emniyette ve yargıda hâkim ve savcı olarak göreve gelmesi lazım. Bu ayırım ‘Bir başörtülü hâkimle bir başı açık hâkim aynı derecede objektif olamaz demek’ yani daha az vatandaş olmak demek.” diyerek adı geçen alanlarda da yasağın kalkması gerektiğini ifade etti. 

Başörtüsü yasağı erkekleri de mağdur etti 

Türkiye’de yalnızca kadınların değil erkeklerin de başörtüsü mağduru olduğunu söyleyen Kavakçı, “Erkekler de başörtüsü yasağı mağduru oldu, babam dekanı olduğu ilahiyat fakültesinde yönetimle başörtüsü yasağı konusunda ters düşünce ülkemizden ayrılmak zorunda kaldık. Öğretim üyesi olan annem de görevini bıraktı. Başörtüsü yasağı demokrasi açısında Türkiye’nin kendi ayağına sıkılan bir kurşundu. Türkiye’nin sosyo-ekonomik olarak gelişmesinin önünde bir engeldi. AK Parti hükümeti baş örtüsü yasağını kaldırarak bir milat gerçekleştirdi. Diliyorum ki başörtüsü artık bir faktör olmaktan çıksın insanlar, bilgi ve becerileriyle değerlendirilsin.” şeklinde temennisini dile getirdi.

Kavakçı: “Amerika’yı Her şeyin Müsebbibi Görmek Yanlış”

Son on yılda Dünya siyasetini şekillendiren gelişmeleri de değerlendiren Kavakçı: “1980’li yılların sonuna kadar 2 kutuplu bir dünyada yaşıyorduk.  Sovyetler Birliği yıkılınca yani soğuk savaş bitince tek kutuplu bir dünyayla baş başa kaldık. Amerikan’nın karşına onun kaslarını sağlamlaştıracak sanal ya da gerçek bir düşman güç koymak gerekti. Karşıda üretilen güç de İslam ülkeleri ve terör oldu.  Bush yönetiminin devrede olduğu 2001 yılında küresel bir savaş başlatıldı. 11 Eylül saldırılarıyla ‘Müslümanlar bize saldırmak, bizi yok etmek istiyor’ denildi.  Bunun sıkıntısını bugün hala Müslümanlar çekiyor.” dedi.

Amerika’yı her şeyi müsebbibi olarak görmenin doğru olmadığına da değinen Kavakçı: “Artık “proten” bir dünyada yaşıyoruz.  Ortalığı karıştıran tek bir Amerika yok. Ortak çıkarları doğrultusunda bir araya, geçici bir süre iş birliği yapan ve sonra ayrılan bir yapı var.  Çin ve Hindistan’ın yükselişi de manidar. Bugün  bölgesel güç olarak yükselen bir Türkiye var gelişmelerden de gördüğü gibi bunun önü kesilmek isteniyor.” diyerek gelinen noktayı aktardı.

11 Eylül olaylarının ardından Batı Dünyası’nda İslam’a olan ilginin arttığını belirten Merve Kavakçı, Amerika’da Müslüman olan beyaz kadınların sayısında artış olduğunu söyledi. 

Bazı İslam ülkelerinde dinin kültürel baskı aracı olarak kullanıldığına da değinen Kavakçı İslam ülkelerinin kendini sorgulaması gerektiğine dikkat çekti.

Kadın hakları konusuna de değinen Kavakçı, 2012 yılı Cinsiyet Ayırımı Araştırması’na göre Türkiye’nin 135 ülkeden 124. sırada yer aldığını söyleyerek cinsiyet ayırımı konusunda çok şey yapılması gerektiğini belirtti. 

İzleyicilerin sorularını da yanıtlayan Merve Kavakçı seminerin ardından Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’i makamında ziyaret etti.

KAYNAK: Beykoz Belediyesi Basın Danışmanlığı