Deprem Gerçeği ve Beykoz

22-02-2023 1879 Yorum yok. Yorum Ekle


Değerli Okuyucularım, bu ay ki köşe yazımda ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketi sonrası doğduğum büyüdüğüm Beykoz’a dair görüşlerimi paylaşacağım.

Kahramanmaraş’ın merkez üssü olduğu 7.7 ve 7.6’lık deprem felaketi sonrası binlerce canımız hayata gözlerini yumdu, binlerce canımız yaralandı ve yine binlerce canımız evsiz, yurtsuz kaldı. Deprem bizlere şunu gösterdi ki evlerin eskilik ve yenilik durumu sınıfta kaldı. Malzemeden çaldıktan sonra, ucuz işçilik yaptıktan sonra 30 yaşında ki binada çöktü henüz bir yaşında ki binalarda. Olan oldu, kayıplarımız var, yaralılarımız ve binlerce depremzedemiz var. Allahtan tek dileğim yaraların biran önce sarılması.

Kahramanmaraş merkezli deprem ile konuya kısada olsa bir girizgâh yaptıktan sonra yavaş yavaş Boğazın İncisi Beykoz’umuza gelmek istiyorum. Değerli okuyucularım, önümüz deniz, arkamız orman. İlçemizin yüz ölçümü geniş gibi görünse de yüzde 86’mız orman olduğu için yerleşim sadece yüzde 14 ile sınırlı.

Bir zamanların işçi diyarı olan Beykoz, günümüzde emekliler diyarı olmuş durumda. İlçemizin pek çok farklı noktasında kalıntılarını gördüğümüz fabrikalarımızda çalışan ve dişinden tırnağından arttırdığı ile imar ve mülkiyet şartı görülmeksizin birçok Beykozlu evlerini yaptı. Buna benim babam, atamda dahil, komşum da dahil, Beykoz’un tamamı da dahil.  Bu uygulama bir dönem Beykoz’u gecekondu semti olarak anılmaya, üç fabrikaya işçi yetiştirmek düşüncesiyle memleketinden gelenlere bir gecede imece usulüyle yapılan gecekondular doldu taştı. İlçeye gelen vatandaşların çalıştığı ilçede barınmaları için yapılan gecekondulara devletimizin birçok kurumu elektrik, su, yol vb. gibi hizmetlerin verilmesi sonrası bir Belediye Başkanımız gecekondu Başkan lakabıyla anılmaya başladı.

Hep söyleriz ya Beykoz ve Beykozlu çok özel diye, o yapılaşma döneminde de aynı farklılıklar oldu. İlçedeki fabrikalarda çalışan emekçiler zamanla kaçak olarak yaptıkları gecekondularını, sonrasında para biriktirdikçe veya emekli tazminatlarıyla o dönemlerde inşaat kalfalıklarıyla isim yapmış ustalara ihtiyaç durumlarına göre betonarme binalar yaptılar. Bir inşaat yapılırken tüm mahalle halkı malzemelerin taşınmasına, beton harcının yapılmasına ve hatta atılan betonun ustanın belirttiği aralıklarda sulanmasına bile yardım ederlerdi. Bu şekilde yapılan binalar yorgun olmasına rağmen günümüz teknoloji ile yapılan birçok binadan “istisnalar dışında” daha sağlam oldukları bilinmekte.   

Eğriye eğri, doğruya doğru. Birçok bina bu şekilde şekillendi Beykoz’da. Ayrıca betonarme binalar yapmaya başlayan Beykozlular zamanla ailelerinin genişleyeceğini hesaba katarak inşaatlarının temellerini bu hesaba göre yapıp, ya gemisini yüzdürüp ya da seçim zamanlarını kollayıp kat atma durumunda oldular. Bütün bunlar istisnanın dışında günümüz teknolojisinde yapılan binalardan daha dayanımlı olmalarına rağmen olası deprem felaketine karşılık, yorgun yapı olmaları gözden kaçırılmamalıdır.

Yıllarca övündük durduk, Beykoz’un zemini şöyle sağlam böyle sağlam. Geçelim bunları, zemin sağlam sağlam olmasına da zeminin üstündeki yapı sağlam olsa bile yorgun olunca bir anlamı var mı değerli okuyucularım, sorarım size.

Şu canım ilçenin aslına uygun bir imar planı olsaydı, gerekli izinler alınarak planlı projeli evler yapılsaydı böyle mi olurdu. Biz resmi kayıtlara göre, İstanbul’un en eski 5 ilçesinden biriyiz, 1990’lar da konuştuğumuz konularda İmar ve Mülkiyet, 2000’ler de de konuştuğumuz konular İmar ve Mülkiyet, şimdi geldik 2023’e yine İmar ve Mülkiyet’i konuşuyoruz.

Dostlarım, Kahramanmaraş deprem felaketine kadar uzmanların sürekli uyarılarda bulunduğu ve mutlaka gerçekleşeceği söylenen büyük Marmara Depremi karşısında zeminimiz bizleri kurtaracak mı, endişesi yaşamamak için ve savaştan çıkmış gibi bir ilçe olup büyük kayıplar vermeden önlemler neden alınmasın.

Benim bu konuda naçizane bir önerim var, Merkezi ve Yerel Yönetimimizin öncülüğünde, Devletimizin de desteğiyle Beykoz yeniden dönüştürülebilir. Gelin sıkıntılı binalarımızı teknik değerlendirme sıralamasına göre yerinde dönüşüm sayesinde evlerimiz mezarımız olmasın, İstanbul’a ve hatta tüm Türkiye’ye örnek olalım, desinler ki Beykozlular bunu yaptı, canlarını düşündü, evlerini büyük Marmara Depremi öncesi Devlet desteğiyle sıfırladılar desinler. Nasıl olacak, hayal perest olma Ozan, diyenler çok olacak biliyorum, ama benim adım Hıdır elden gelen budur misali elden başka bir şey gelmiyor. Dönüşüm şart, güçlendirme şart. Gelin Beykoz mezarımız olmasın…

Ozan Derviş

KAPTAN’IN SÖZÜ KANUNDUR

06-01-2025 Yorum yok. 592
Neyir Erkan Şişman

2024’ün Geç Hesabı

30-12-2024 Yorum yok. 558
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

TÜRK FUTBOLU NEREYE…?

30-12-2024 Yorum yok. 535
Yaprak Akın

2024’ü Uğurlarken 2025’te Gelsin Bakalım…

30-12-2024 Yorum yok. 479
Erdal Uzuner

İMAR AFLARI NEYİ ÇÖZDÜ

30-12-2024 Yorum yok. 603
Hacı Arıcı

GİTTİ 2024, GELDİ 2025

30-12-2024 Yorum yok. 589
Tuncay Ünde

SÖYLEYEMEDİM

28-11-2024 Yorum yok. 684
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

COĞRAFYA KADERİMİZ MİDİR?

28-11-2024 Yorum yok. 597
Asiye Çakır

KUSURA BAKIN!

24-10-2024 Yorum yok. 1137
Cüneyt Pulant

Beykoz’da her şey birbirine karıştı

24-10-2024 Yorum yok. 1188