Yakın zaman da Ulusal Basında şaşkınlıkla takip ettiğim ve yılbaşında sanal âlemde başlatılacak olan ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM kampanyasının gereksizliğini sizlerle paylaşmak istedim.

Kampanyayı, Aydınlardan Kampanya: Ermenilerden Özür Diliyoruz başlığı ile ulusal basında okumuş olmalısınız.1915’de yaşananlar, özür diliyorum kampanyası ile yeniden gündeme taşınıyor.

Kampanya metninde “1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” yazıyor.

Bu insanlar Türkiye’de neyin prim yaptığını öğrendiklerinden beri Ülkemde bu tarz kendini bilmez eylemler türemeye başladı. Adamların zekâsından şüphe ettim önce, fakat sonra izledikleri yöntemlere bakıldığında direk gençliğe hitap edecek bir yol seçtiklerini anlayabiliyoruz. Düşünsenize böyle aslı astarı olmayan bir konu da internet üzerinden insanları kampanyalarına dâhil olmaya çağırıyorlar. Bu da yetmiyor olmayanları oldu gibi gösterme taktiği, ezilmiş halka sahip çıkma gibi gösterilen bu kampanyanın destekçileri medyada da yer buluyor.


Kampanya metninde vicdanımızın rahatsız olması gerektiğini söyleyen profesörlere sesleniyorum;

Ne vicdanı,

Ülkemi işgal edeceksin, aynı sayıda belki de daha fazla şehit vereceğim hem de kendi toprağımda,

Sonra da ölen askerleriniz için vicdanım mı sızlayacak?

Asıl bu kampanya metnini ortaya atarken sizin vicdanınız sızlamadı mı?

Soyunuz nerden gelir nereye gider bilmem ama bu topraklarda hıyanet etmeden yaşamak bu kadar mı zor?

Hem vatanımda benimle eşit şartlarda yaşıyorsunuz hem de bir taraftan kuyu kazmak için eliniz sürekli toprağı oyuyor. Yazık ki, Ülkemde size prim verip sesinizin çıkmasını sağlayanlarda var.



Size yazıklar olsun, size bu gücü verenlere yazıklar olsun, madem vicdandan söz ettiniz,

Her gün sınır boylarında ölen Askerlerimiz için vicdanınız sızlasın sizin gibi bu Ülkeyi bir şekilde bölüp parçalamak isteyenler yüzünden gencecik bedenler yok oluyor. Üstelik tarih 1915 kadar eskide değil yeni; dün, önceki gün, bir önceki gün…

Onlar 1915’de dedelerinin yaptığı gibi, vatanları uğruna savaştılar akıttılar kanlarını,

Acı olan ne biliyor musunuz?

Bu ve bunun gibi kampanyaları ortaya atarak Ülkemde bölünmüşlük yaratmak isteyen,
Beş para etmez O insanlar, şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu topraklarda rahat rahat yaşıyorlar.

NEYİR ERKAN